folloş baksır - en beğenilen tanımları (19. sayfa)
2.
patagonyalı ile sözlükteki sesiniz radyo programı
sonuç olarak yokmuyduk.
vardık.
vardık.
devamını gör...
4.
icarus kahvehanesi radyo yayını
anonim göndermeyin ismi okuyo. fake hesaplarınızdan gönderin de eğlenelim.
edit. arkadaş aşık da.
edit. arkadaş aşık da.
devamını gör...
5.
tanrının acımasız olma ihtimali
hangisinden bahsettiğimize bağlı kesinlikle.
(bkz: mastor) nerede süphaneke diye cümleye girmesi lazımdı şimdiye kadar...
(bkz: mastor) nerede süphaneke diye cümleye girmesi lazımdı şimdiye kadar...
devamını gör...
6.
ghosting
#3306596 evet sinir bozucu gerçekten sayın yazar. mintaxla geçer. benim de ghostlamışlığım vardır vaktiyle ama nahoş bişi. *
bir de şunu belirtmek isterim ki * o ghostluyorsa sen tamamen sektör et. *
bir de şunu belirtmek isterim ki * o ghostluyorsa sen tamamen sektör et. *

devamını gör...
7.
burcunu inkar edip kendine yeni burç seçmek
klasik ikizler taktigidir. toplum tarafından dışlanan yetişkin bir ikizler davranışı. kendini kaptırdığı depresyon havasında olan psikolojik deliler bu şekilde aramıza sızmaya çalışırlar. safları sık tutarak onları dislamaya devam edebilirsiniz ama monoton hayatınıza renk katacak daha eğlenceli bir burç olmadığı için o fakir ve monoton hayatınıza aynı şekilde devam edebilirsiniz.bu arada şunu söylemek isterim ki en eglenceli burçtur. yanında eğlenmemek ve düşük enerjinizi toparlamak mümkün değildir. fakat bir ortamda bir ikizler susarsa bir süre sonra herkeste susar. ikizler candır.
devamını gör...
9.
ideal kadın boyunun 175-180 olması
fikretçiğim ivmelik yapmayalım bence. bir kadın 1.75 olsa bı topuklu giyse bu ülke erkeklerinin yüzde sekseni yanında hobbit gibi şıpalak şıpalak yürür.
edy: o değilde herkes elendim yazmış.
(bkz: selviboylumalyazmalım)
edy: o değilde herkes elendim yazmış.
(bkz: selviboylumalyazmalım)
devamını gör...
10.
patagonyalı ile sözlükteki sesiniz radyo programı
#3045141 halbukusu ben patagonyalı generalimizin yerine buydaaa ! diye bağırdım.
devamını gör...
11.
güne sert bir şiir bırak
çatlak yüreğimle türkülü yollara
düştüm ki o kadar olur
seke seke ben geldim
s*ke s*ke gidiyorum…
can yucel
düştüm ki o kadar olur
seke seke ben geldim
s*ke s*ke gidiyorum…
can yucel
devamını gör...
12.
günaydın sözlük
herkese günaydın
sana kolay gelsin
ne de olsa sen de bu kalpte
gönül işçisisin.
günaydın ahali.
sana kolay gelsin
ne de olsa sen de bu kalpte
gönül işçisisin.
günaydın ahali.
devamını gör...
14.
bir kitaba başlama nedenleri
o okumuştur arkadaşlar.
o yüzden okumak istersiniz.
aynı satırları, aynı satır aralarını okumak ve onu bir tık daha dolaylı yoldan tanımak için okursunuz. sırf ortak kültürünüz artsın da konuşacak bir şeyiniz olsun diye okursunuz. hoşuna gitmek için bile okursunuz.
eğer bu yüzden okuyorsanız geçmiş olsunlar. artık abayı yaktığınız biri var demektir.
o yüzden okumak istersiniz.
aynı satırları, aynı satır aralarını okumak ve onu bir tık daha dolaylı yoldan tanımak için okursunuz. sırf ortak kültürünüz artsın da konuşacak bir şeyiniz olsun diye okursunuz. hoşuna gitmek için bile okursunuz.
eğer bu yüzden okuyorsanız geçmiş olsunlar. artık abayı yaktığınız biri var demektir.
devamını gör...
15.
lucifer (yazar)
sen onlara bakma koçumun aslanı senin billurlarını gezdiren yesinnnn!!
pusyfer candır. bu da böyle bilinsin.
pusyfer candır. bu da böyle bilinsin.
devamını gör...
16.
lennie (yazar)
soğuk ve paramparçaydı dünya
ben, raskolnikov, natasha bacı ve bu didem hanım fakirlikten birbirimizin bacağını but, kollarını kanat olarak tahayyül ediyorduk.
tam gözüm dönmüş, salçalı sosla didemin kolunu marine ederken bir şaplak geldi.
napıyosun bakseranto dedi bana.
şşşh sus dedim. işaret parmaklarımı dudağına götürdüm ve sus!
o sırada bir taş geldi rinkkk diye çınladı beynimde.
bir bomba dedi gummm
ben direkt didemin üzerine kapaklandım.
ona bişey olursa aç kalırdım.
kırılırdı chicken wingsleri.
baktım sağımızda kennedy ile marilyn.
solumuzda putin ile natasha.
ikisi de benim gibi bir savaş dehasını yanına çekmeye çalışıyor.
kennedy dedi ki bakseranto eğer gelirsen marilyn ile chicago senindir.
ben bi sırıttım tabi. bi burdum bıyıklarımı.
tam o sırada didemle göz göze geldik.
lan totoş bir de sırıtıyo dedi.
totoş derken yüzü ekşidi.
putinin teklifini merak ederekten ona döndüm ve bana nah çekti.
ben de iki elimle nah çektim. intikamımızı aldım.
putin dideme sen alevimisin dedi
yok dedi ben klostrofobiğim.
neden giyiyorsun o paltoyu öyleyse bre gafil dedi. bre gafil
putin ağlıyor, kennedy feveraaan ediyordu.
bu savaş soğuk bakseranto dedi bana didem.
sovyet rusyasıydı. soğuktu.
gel kaçalım bu savaştan. kendi yaşam savaşımızı verelim dedi bana.
bekle dedim. putinden alınacak bir intikamım var.
geçtim karşısına. sağ kolumu dirsekten bileğe kadar yalayıp bir naaaah şaplattım suratına.
ardından didemle el ele tutuşup kar topu oynayaraktan karadenizin serin sularını geçiyorduk. hamsi avlıyor rakı balık yapıyorduk.
derken karadenizin engin ve serin sularında didemle gemide köşe kapmaca oynarken sen gel buz dağı gemiye çarp.
başıboş bir buz dağı gemimize çarpmıştı. gemi su alıyor, mutfakta pişmeyi bekleyen ıstakozlar yaşama sevinciyle çiftleşmeye başlıyordu.
bakseranto bişeyler yap dedi.
geminin su aldığı yere önce paltomu sonra üzerimde ne varsa tıkamıştım.
sadece baksırım kalmıştı.
sırada onun üstündekiler vardı.bir bir çıkardıkça sızıntıyı gideriyorduk fakat sızıntı duracak gibi değildi.
o yarı çıplak,
ben yarı çıplak
dedim böyle işe fuck.
sen arkanı dön dedim didem.
el mahkuuum popo gardiyan.
bu deliği baksırımla tıkarım ben.
tam baksırımı çıkaracakken bir cümle geldi aklıma.
<oy didem, didem, didem dideeeeem, sensiz nerelere gidem oy..<
tam elime kağıt kalemi almış yazıyordum ki lan gavat gemi batıyo deyip dümeni kafama geçirdi.
çıkardım baksırımı. tıkadım sızıntıyı.
ee dedim sızıntı orda durdu da ben sızıyorum onu ne yapsak.
soğuktan hipotermi geçiriyordum.
mikail soğuk vermiş, dalgaları coşturmuştu.
bir saniye baksır rujumu tazeleyip geliyorum dedi.
oğlum dedim baksır bir jübileyi hak etmiştin zaten derken beyaz bir ışık bana gel diyordu.
gel, gel.
ne yana baksam dağ ve deniz sanıyodum muş ovasının yalancı maviliğini.
her ihtimali. göz önünde bulunduruyordum.
çocukluğuma yaklaştıkça da büyüyordum.
şaplattığı yer kıblemizdir.
sevgiler.
ben, raskolnikov, natasha bacı ve bu didem hanım fakirlikten birbirimizin bacağını but, kollarını kanat olarak tahayyül ediyorduk.
tam gözüm dönmüş, salçalı sosla didemin kolunu marine ederken bir şaplak geldi.
napıyosun bakseranto dedi bana.
şşşh sus dedim. işaret parmaklarımı dudağına götürdüm ve sus!
o sırada bir taş geldi rinkkk diye çınladı beynimde.
bir bomba dedi gummm
ben direkt didemin üzerine kapaklandım.
ona bişey olursa aç kalırdım.
kırılırdı chicken wingsleri.
baktım sağımızda kennedy ile marilyn.
solumuzda putin ile natasha.
ikisi de benim gibi bir savaş dehasını yanına çekmeye çalışıyor.
kennedy dedi ki bakseranto eğer gelirsen marilyn ile chicago senindir.
ben bi sırıttım tabi. bi burdum bıyıklarımı.
tam o sırada didemle göz göze geldik.
lan totoş bir de sırıtıyo dedi.
totoş derken yüzü ekşidi.
putinin teklifini merak ederekten ona döndüm ve bana nah çekti.
ben de iki elimle nah çektim. intikamımızı aldım.
putin dideme sen alevimisin dedi
yok dedi ben klostrofobiğim.
neden giyiyorsun o paltoyu öyleyse bre gafil dedi. bre gafil
putin ağlıyor, kennedy feveraaan ediyordu.
bu savaş soğuk bakseranto dedi bana didem.
sovyet rusyasıydı. soğuktu.
gel kaçalım bu savaştan. kendi yaşam savaşımızı verelim dedi bana.
bekle dedim. putinden alınacak bir intikamım var.
geçtim karşısına. sağ kolumu dirsekten bileğe kadar yalayıp bir naaaah şaplattım suratına.
ardından didemle el ele tutuşup kar topu oynayaraktan karadenizin serin sularını geçiyorduk. hamsi avlıyor rakı balık yapıyorduk.
derken karadenizin engin ve serin sularında didemle gemide köşe kapmaca oynarken sen gel buz dağı gemiye çarp.
başıboş bir buz dağı gemimize çarpmıştı. gemi su alıyor, mutfakta pişmeyi bekleyen ıstakozlar yaşama sevinciyle çiftleşmeye başlıyordu.
bakseranto bişeyler yap dedi.
geminin su aldığı yere önce paltomu sonra üzerimde ne varsa tıkamıştım.
sadece baksırım kalmıştı.
sırada onun üstündekiler vardı.bir bir çıkardıkça sızıntıyı gideriyorduk fakat sızıntı duracak gibi değildi.
o yarı çıplak,
ben yarı çıplak
dedim böyle işe fuck.
sen arkanı dön dedim didem.
el mahkuuum popo gardiyan.
bu deliği baksırımla tıkarım ben.
tam baksırımı çıkaracakken bir cümle geldi aklıma.
<oy didem, didem, didem dideeeeem, sensiz nerelere gidem oy..<
tam elime kağıt kalemi almış yazıyordum ki lan gavat gemi batıyo deyip dümeni kafama geçirdi.
çıkardım baksırımı. tıkadım sızıntıyı.
ee dedim sızıntı orda durdu da ben sızıyorum onu ne yapsak.
soğuktan hipotermi geçiriyordum.
mikail soğuk vermiş, dalgaları coşturmuştu.
bir saniye baksır rujumu tazeleyip geliyorum dedi.
oğlum dedim baksır bir jübileyi hak etmiştin zaten derken beyaz bir ışık bana gel diyordu.
gel, gel.
ne yana baksam dağ ve deniz sanıyodum muş ovasının yalancı maviliğini.
her ihtimali. göz önünde bulunduruyordum.
çocukluğuma yaklaştıkça da büyüyordum.
şaplattığı yer kıblemizdir.
sevgiler.
devamını gör...
17.
diş fırçalamak diş fırçasına oral seks yapmaktır
biz de oral-et öneriyoruz kekee.
devamını gör...
20.
killerqueen (yazar)
lahooooor tabi ki bitmediiii.
doğum günün kutlu olsunnnnnnn queeeeen.
kutlu doğum haftası şerefine benden ev yapımı zemzem.
kııııız neden söylemedin dicem de söylemiştin radyo muhabbetiylee içerdik be iki birantı.
üzüldüm bah şimdi. b12 de alıyorum halbuhüsüne.
nice mutlu huzurlu sevdiklerinle birlikte yıulların ossun.
içelim beşiktaşta.
devamını gör...