godzillan yazar profili

godzillan kapak fotoğrafı
godzillan profil fotoğrafı
rozet
karma: 4947 tanım: 13 başlık: 10 takipçi: 13
A-aa! Êtes-vous le propriétaire du gant de velours ? Monsieur, ces mains, kurê kerê a bêhêvis...

son tanımları | başucu eserleri


normal sözlük yazarlarının ses tonları

sürç-i lisan ettiysek affola
voca.ro/19PQlpvzE3O2
vesselamm
devamını gör...

sözlük yazarlarının fotoğrafları

helleöüüü
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bir üstteki yazar hakkında düşünülenler

muhtemelen miğ ferdi bi bla bla... ya da miğfer dibi... adamın dibi?*
devamını gör...

sen bana iyi geliyorsun

ben bi' sana mı iyi geliyorum*
devamını gör...

aşılamayan mesafeler

ve ben...
ve ben, her gece seni düşlerken, yıldızların bile bana acıyarak baktığını hissediyorum. sanki gökyüzü bile biliyor, aramızda aşılmaz mesafeler olduğunu. ellerimi uzatsam tutamayacağın kadar uzaktasın. sesini duysam, dokunamayacağım kadar yabancı.bir zamanlar aynı gökyüzünün altında, aynı rüzgârın dokunuşunu hissederdik. şimdi ise sen başka bir yerde, ben bambaşka bir yerde, ama aynı acının içinde savruluyoruz ya da belkide ben bitip tükenirken sen bununla var olup diriliyorsun. aramızdaki yollar, sıradan mesafelerden değil; gururdan, kırgınlıktan, belki de söylenmemiş onca kelimeden oluşuyor. ve her adımım seni unutturmuyor, aksine sana biraz daha yaklaştırıyor kalbimi… ama bedenimi değil.gözlerimi kapadığımda, sesin fısıltı gibi geliyor kulağıma. yüreğim, senin adını taşıyan ağır bir şarkı gibi atıyor. bazen düşünüyorum… seni görmeden, sana dokunmadan, yalnızca hayalinle bu kadar yanabiliyorsam, bir gün yeniden kavuşursak bu kalbim nasıl dayanır?her sabah uyanıyorum, aynı boşluk, aynı eksiklik… kahvaltı masasında senin için bıraktığım hayali fincan, pencereden dışarı bakarken seninle paylaşmak istediğim sessizlik… insan sessizliği bile özler mi? ben özlüyorum… hatta seninle tartışmayı, küsüp sonra barışmayı bile özlüyorum.gözlerim bir fotoğrafa takılıyor bazen… yüzünde hafif bir gülümseme, gözlerinde bana sakladığın bir sırrın ışığı. belki de o sırrın adı bendim. ama artık, bilmiyorum… belki başka bir hayatın, başka bir sevdanın gölgesindeyim.biliyor musun, en çok ne zoruma gidiyor? ulaşamamak. ne kadar istesem de dokunamamak. sana anlatmak istediğim onca şeyin boğazıma düğümlenip sessizliğe dönüşmesi. sanki dünya, seni bana vermek istemiyor. sanki kader, bizi aynı hikayenin farklı sayfalarına yazmış.ve ben hâlâ, her gece dua eder gibi adını mırıldanıyorum. belki bir gün, yollar bir şekilde kesişir. belki bir gün, gözlerin yine gözlerime değer. belki o gün geldiğinde, yılların pasını silebiliriz. ama o güne kadar… ben seni, olduğun yerde, olduğun gibi, uzaktan sevmeye devam edeceğim.
çünkü bazı aşklar, kavuşmak için değl
sonsuza kadar özlemek için var.
bazen aynı evde olmak da yetmiyor birbirimizi anlamaya ve orda babam geliyor gözlerimin önüne. sen ona mı benzemeye çalışıyorsun!aşktan yanan kavrulan bedende kavuşamayan dokunamayan eller olsun.tamam tatlım, anladım.sana hiç dokunmadım…
ve işte, en büyük yangınım bu.
yanımdayken değil, uzaktayken bile elim sana uzanmak isterken, boşlukta asılı kalması… avuçlarımda bir ömür boyu beklemiş sıcaklığı seninle doldurmak isterken, havayı tutmak zorunda kalmam… işte bu, beni içten içe eritiyor.biliyorum, daha uzun uzun konuşamadık. sesini duydum belki, ama doyamadım. o birkaç cümle, kulaklarımda binlerce kez yankılandı. yine de yetmedi… sesinin tonunu unutmamak için defalarca hatırlamaya çalıştım, ama her hatırlayışımda biraz daha bulanıklaştı. ve bu bulanıklık, kalbimde ağır bir boşluğa dönüştü.
ellerim, daha senin elinin ağırlığını taşımadı. parmaklarım, avuç içindeki çizgileri keşfetmedi. boynuma dolanmadın, saçlarım senin parmaklarının arasından süzülmedi… ama hayalimde binlerce kez yaşadım hepsini. yine de gerçek olamayınca, hayal bile acı veriyor artık.içimde büyüyen bu yangın, ne zaman söner bilmiyorum. ama şunu biliyorum: senin dokunuşun olmadan, hiçbir sıcaklık bana iyi gelmeyecek. başka eller, başka sarılışlar bana hep eksik gelecek. çünkü senin elin, bu hayatta bir kere tutulsun diye var. ve ben hâlâ o bir kereyi bekliyorum.sesin… ah, sesin… ne olurdu biraz daha uzun kalsaydı zihnimde? hani bazı melodiler olur ya, bitmesin istersin, tekrar tekrar çalar insan içinde. işte senin sesin de öyleydi benim için. ama sustu… ve sustuğu günden beri içimde soğumayan bir gece başladı.ben seni hiç öpmedim… ama dudaklarımda hep senin adın var. hiç sarılmadım sana… ama kollarımda hep senin hayalin var. hiç yan yana oturmadık… ama kalbim, hep senin yanında çarptı.ve bu yüzden, seni özlemek bile yetmiyor bana.bedenim seni istiyor, ellerim sana kavuşmak istiyor, kulaklarım sesinle dolmak istiyor.ama olmuyor… ne kadar istesem de mesafeler yalnızca yolları değil, dokunuşları da yutuyor.biliyorum, bir gün belki karşılaşırız. o gün geldiğinde ellerim sana değerse… o an bütün yangınlarımın, bütün eksikliiklerimin sebebini unutabilirim.ama o güne kadar… senin sıcaklığını bilmeyen ellerim, senin sesinle ısınmayan kulaklarım ve senin dokunuşunu tatmamış bedenimle yanmaya devam edeceğim.çünkü bazı yangınlar, kavuşmadan da bir ömür boyu sürer. vee ben… bu yangını, sadece seninle söndüreceğim.ama ne sen bitirirsin bu kavgayı ne de ben kafamın içi sesinin yalanıyla dolu ve hiç biri sen değilsin!
devamını gör...

normal sözlük yazarlarının karalama defteri

bazen kelimeler boğazıma düğümleniyor… içimde koca bir deniz kabarıyor ama kıyıya vuran tek şey suskunluğum oluyor. sana anlatmak istediklerim çok, ama doğru kelimeleri bulmakta zorlanıyorum. belki de korkuyorum… kırıldığını bilmekten, gözlerinde o uzak bakışı görmekten, bana dair inancının yavaş yavaş silinmesinden.
ben hata yaptım… hem de seni en çok sevmem gereken yerde, sana en çok güven vermem gereken zamanda. o an ne düşündüğümü, neden böyle davrandığımı anlatmaya çalışsam bile biliyorum ki kırdığım o narin güveni bir anda onaramam. ama bil ki yaptığım şey asla seni değersiz görmekten ya da sevgimi sorgulamaktan değildi. belki farkında olmadan sana acı verdim, belki de kendime bile açıklayamadığım bir anlık düşüncesizlikti… ama kalbimdeki yerin hiç değişmedi.senin yokluğun, sessiz bir fırtına gibi… dışarıdan sakin görünen ama içimde koca bir yıkım yaratan. gözlerimin baktığı her yerde sen varsın ama ellerim sana uzanamıyor. sesini duymadan geçen her gün, eksik bir gün gibi geliyor. yastığa başımı koyduğumda, günün bütün gürültüsü sustuğunda, kalbimin en derin yerinden senin adın yankılanıyor.keşke zamanı geri sarabilsem,o tartışma hiç yaşanmasa, o yanlış kelimeler ağzımdan hiç çıkmasa, sana bir kere bile olsun "haklısın" demeyi ertelemeseydim. çünkü şimdi biliyorum ki bazen haklı olmak değil, sevdiğini korumak daha önemliymiş.biliyorum, güven yeniden inşa edilir ama bu zaman alır. ben beklemeye hazırım. ne kadar sürerse sürsün, sana kendimi yeniden kanıtlamak, seni yeniden güldürmek, seni yeniden huzurlu hissettirmek istiyorum. çünkü sen benim en değerli parçam, en sessiz dualarım, en güzel tesadüfümsün.senin gülüşünle aydınlanıyor günlerim, senin bakışında buluyorum bütün huzurumu. senin varlığında öğreniyorum, "ev" dediğimiz şeyin aslında bir insan olduğunu.
eğer bir gün tekrar elini tutmama izin verirsen, bu kez daha sıkı tutacağım. seni yalnız bırakmayacağım, seni kırmayacağım. konu ne olursa olsun, susmak yerine anlatacağım, kaçmak yerine sarılacağım. çünkü öğrendim ki sevdiğin yanındayken hiçbir şey çözümsüz değil.sen... kalbimin en çok sevdiği, en çok korumak istediği, en çok değer verdiği yerdesin. ve ben, hayatımın geri kalanını bu sevgiyi hak ettiğini sana göstermek için geçirmek istiyorum. belki binlerce kez "seni seviyorum" diyeceğim ama her seferinde ilk kez söylüyormuş gibi. çünkü senin kalbinde yeniden yer bulmak için, bütün gururumu, bütün inatlarımı bir kenara bırakmaya hazırım.
sen yeter ki bana inan… ben bu sefer yarım kalmayacağım.tamamlanacak ve ellerini hiç bırakmayacağım ve ben bla bla
ayyy amma karardı içim öhö öhmmmm
devamını gör...

güne bir film repliği bırak

sende bu var...
evet
ama bu yok...
tırt
bu yok sende, bu ali'de var
ama o yok..
e-e takım halinde çalışmayınca sen sadece konuşuyorsun cengiz
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sözlükte yazma nedeni

zaten boş yapıyoruz, full gırgır şamata* ayda bir kere biri birine sallayacak sözlükten öbürü de öbürüne sallayacak * izlemek çok keyifli oluyor*
devamını gör...

normal sözlük yaşlılarının cenaze planları

davetiyelerimi hazırladım şimdiden.
devamını gör...

normal sözlük yazarlarının kendilerine söylemek istedikleri

bırak kulaç atmayı kafanı kaldırsan yelkeni görürdün.*
devamını gör...

şu an dinlenen şarkıdan bir cümle

eski kelimeler döndürüyor başımı sen söylediğinde...
devamını gör...

sözlük yazarlarının yaşlılık planları

onun dizlerinde saçlarıma ak düşsün. *
devamını gör...

normal sözlük yazarlarının karalama defteri

seni ve sancho'mu özlüyorum...
devamını gör...

ölene kadar mutlu olmamak

ölünce iyi olmak
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim