greenlover yazar profili

kırmızı hatchback peugeot’mla kendimi sözlüğün en kekosu ilan ediyorum arkadaşlar.

sınırları kapatma kısmını faln yazmaya hiç gerek yok da, benim icraatlerimden biri memurların maaşını kıdeme değil işyüküne göre düzenlemek olurdu. tüm gün masa başında oturup solitaire oynayan memurla, en az 35-40kişilik sınıflarda ders anlatan öğretmenin, her gün canı pahasına onlarca hastanın derdine derman olan hemşirenin, canı burnunda görev yapan polisin maaşı birbirine yakın bile olmamalı. tabii kendi içlernde de değişecek. mesela sınır köyünde görev yapan öğretmenle fethiye’de denize nazır çalışan öğretmen de aynı maaşı almayacak ( ki bu doğudaki öğretmensizlik sorununu da çözer). ya da masa başında ifade alan polisle sahada sürekli tehlike altında olan polis de aynı maaşı almayacak. kısacası herkes yaptığı iş kadar maaş alacak.

eğitimde ve sağlıkta şiddetle ilgili çok sert bi yasa çıkarırdım anında. veliler öğretmenlere karşı, hasta yakınları sağlıkçılara karşı ayağını denk almayı tekrar öğrensin diye.

kadına ve çocuğa karşı işlenen ve yoruma açık olmayan somut delillerle ortada olan istismar ve cinayet gibi suçlarda idam yasası çıkarırdım.

hayvan hakları yasasını güçlendirirdim ki kimse sokakta gördüğü yavru kediye bile zarar veremesin. he hayvan demişken istisnasız tüm evcil ve sokak hayvanlarının üreme kontrolünü sağlardım. sokakta kısırlaştırılmayan hayvan bırakmazdım. evcil hayvanlar için de uygun fiyatlı-devlet destekli hayvan hastaneler açardım.

ay ne çok şey var yapılacak daha..

teşekkür ederim sayın hüzün candır. yalnız en güzel şarkıyı da ben seçtim he *

tek bir hayalle büyük bir grup insanı mutlu etmek mümkün değil bence. bazı insanların doğasında çekememezlik var. bakın entry’lere, herkes illa ki bi gruba çamur atıyor. ortak bir çıkar bulamadıktan sonra o hayali kurmak çoook zor. burada herkesi mutlu edecek tek hayal tüm yazarların banka hesabına yüklü bir miktar para yatırılması olabilir. ki o da yoldaşı mutlu etmeyecektir. al işte bak..

katılmayı çok istediğim program. hüzün kovan kuşu çok çok sevdiğim bi şarkıdır. o zaman güzeeelll bi şarkı düşüneyim de kendi hüzün kovan kuşuma hediye edeyim..

veeee buldum. feridun düzağaç’tan “söz ver”i istiyorum.

para koleksiyonum var biyerlerde çocukluğumdan kalma. bi ara onu geliştirmek istiyorum..

heeeeeepinize uyanır uyanmaz telefonu eline alıp en sevdiğinden gelen günaydın mesajlarını okumalı sabahlar diliyorum, günaydııınn….

engelli doğacağı sanılıp da sapasağlam doğan çocuklardan biri de benim. eğer doktorum böyle birşey söyleseydi de aldırmazdım, yapamazdım. herşeyiyle, tüm sahip oldukları ve olamadıklarıyla benim evladım o. rabbim kimseye yaşatmasın…

kabus gibidir. üniversitede yurtta hiçkimseyle anlaşamayan bi kız vardı, ismi de sibeldi. 6kişilik odada biz yer geldiğinde son lokmalarımızı bölüşürken onun dolabı yiyecek dolu olur, tam da biz yaa acıktık, uyuyalım da açlık aklımıza gelmesin dediğimiz anlarda inadına yapar gibi hepsini çıkarıp yerdi karşımızda. köyden. gelen tereyağını dolabında saklayan şaban gibi bi insandın sibel, seni hala sevmiyorum.. aha şu:

yıllarca hep “sevmek” tarafını savundum. ben aşka aşığım dedim, sevmeyelim de taşa mı dönelim dedim. ama meğerse en güzeli ikisinin aynı anda olanıymış, bilemedim… birini sevmek harika bi duygu ama sevildiğini taa kalbinin en derinlerinde hissetmek gibisi yok..

sabah yataktan çıkar çıkmaz tüm evin perdelerini ve kaplıysa camları açıyorum. sabahları özellikle de erken saatlerse eve taze hava girmesine bayılıyorum…

almancı olması muhtemeldir

mustafa kemal’in izinden bir minik mustafa kemal…

saçları altın çocuk, sana dil uzatanın dili kurusun, sana kurşun sıkanları destekleyen köpeklerin soyu kurusun…rahat uyu güzel evlat…

yıllarca onsuzken, onu daha tanımazken kurduğunuz tüm hayallere çok yakışıyorsa oradan anlyabilirsiniz.

gözden çıkardığı an…

sevdiğim adam*

veganlık herkesin harcı değil. gerekli tüm vitamin ve mineralleri alabilmek için çok düzgün beslenmek ve takviye kullanmak lazım vegan olacaklarsa. videoda gördüğümüz üzere bu arkadaşlar beslenme yetersizliğinden beyin fonksiyonlarını tam olarak kullanamıyor. ya tam videoyla dalga geçmek isterken diğer tweet’i gördüm. inekler tecavüze mi uğruyor… ay yeterince iq düşüşü yaşadım sanırım ben gidem bi sütlü kahve içem…

birisi marangozmuş, diğeri de balıkçıydı. ruhları şadolsun önce benimkilerin sonra hepinizin vefat etmiş dedelerinin..

#2137752 geçen gün bi benzeri başıma geldi. zil çaldı. baktım daire kapısından çalıyor. delikten baktım, tanımadığım bi adam. 35yaş civarlarında. kim o diye seslendim kapının arkasından bikaç kez. ses vermedi. bi süre sonra “su arıtma” dedi. öyle bi talebimiz olmadı deyince de “kapıyı bi açar mısınız, su tahlili yapalım” dedi. istemiyorum arıtmamdan memnunum dedim. ısrarla iki kez daha “siz bi kapıyı açın konuşalım” dedi. ben de ısrarla istemiyorum deyince apartmandan çıkıp gitti. o kadar korktum ki.. evde ben ve iki küçük çocuğumdan başka kimse yoktu. uzun süredir öyle korku yaşamamıştım…

etwinning projemle ilk kalite etiketi ödülümü aldım. sözlük ailemle de paylaşmazsam olmazdı..