hasmetli ve damarli yazar profili

lozan veya luzern. kadinlar da moskovadaki gibi gold digger veya gorgusuz degil

sokakta saga sola donup duran robot supurgeye
- "hadi temizle bu dunyanin pisligini. nereye gidecegini bilemedin degil mi" diyalogu ile biten bolumuyle bende iz birakmistir.

(bkz: luke 12:6-40)

beş serçe iki meteliğe satılmıyor mu?
ama bunlardan bir teki bile tanrı katında unutulmuş değildir.
nitekim başınızdaki bütün saçlar bile sayılıdır.

korkmayın, siz birçok serçeden daha değerlisiniz.
“size şunu söyleyeyim, insanların önünde beni açıkça kabul eden herkesi,
insanoğlu da tanrı'nın melekleri önünde açıkça kabul edecek.

ama kim beni insanlar önünde inkâr ederse,
kendisi de tanrı'nın melekleri önünde inkâr edilecek.
insanoğlu'na karşı bir söz söyleyen herkes bağışlanacak.

oysa kutsal ruh'a küfreden bağışlanmayacaktır.
“sizi havra topluluklarının, yöneticilerin ve yetkililerin önüne çıkardıklarında,
‘kendimizi neyle, nasıl savunacağız?’ ya da, ‘ne söyleyeceğiz?’ diye kaygılanmayın.

kutsal ruh o anda size ne söylemeniz gerektiğini öğretecektir.”
kalabalığın içinden biri isa'ya,
“öğretmenim, kardeşime söyle de mirası benimle paylaşsın” dedi.

isa ona şöyle dedi:
“ey adam! kim beni üzerinizde yargıç ya da hakem yaptı?” sonra onlara,
“dikkatli olun!” dedi. “her türlü açgözlülükten sakının.
çünkü insanın yaşamı, malının çokluğuna bağlı değildir.”

isa onlara şu benzetmeyi anlattı:
“zengin bir adamın toprakları bol ürün verdi. adam kendi kendine,
‘ne yapacağım? ürünlerimi koyacak yerim yok’ diye düşündü. sonra, ‘şöyle yapacağım’ dedi. ‘ambarlarımı yıkıp daha büyüklerini yapacağım, bütün tahıllarımı ve mallarımı oraya yığacağım.

kendime, ey canım, yıllarca yetecek kadar bol malın var.
rahatına bak, ye, iç, yaşamın tadını çıkar diyeceğim.’
“ama tanrı ona, ‘ey akılsız!’ dedi.
‘bu gece canın senden istenecek. biriktirdiğin bu şeyler kime kalacak?’
“kendisi için servet biriktiren, ama tanrı katında zengin olmayan kişinin sonu böyle olur.”

isa öğrencilerine şöyle dedi:
“bu nedenle size şunu söylüyorum:
‘ne yiyeceğiz?’ diye canınız için,
‘ne giyeceğiz?’ diye bedeniniz için kaygılanmayın.
can yiyecekten, beden de giyecekten daha önemlidir.
kargalara bakın! ne eker, ne biçerler; ne kilerleri, ne ambarları vardır.
tanrı yine de onları doyurur.
siz kuşlardan çok daha değerlisiniz!
hangi biriniz kaygılanmakla ömrünü bir anlık uzatabilir?

bu küçücük işe bile gücünüz yetmediğine göre, öbür konularda neden kaygılanıyorsunuz? “zambakların nasıl büyüdüğüne bakın! ne çalışırlar, ne de iplik eğirirler.
ama size şunu söyleyeyim,
bütün görkemine karşın süleyman bile bunlardan biri gibi giyinmiş değildi.

ey kıt imanlılar,
bugün var olup yarın ocağa atılacak olan kır otunu böyle giydiren tanrı'nın
sizi de giydireceği çok daha kesindir.

‘ne yiyeceğiz, ne içeceğiz?’ diye düşünüp tasalanmayın.
dünya ulusları hep bu şeylerin peşinden giderler.
oysa babanız, bunlara gereksinmeniz olduğunu bilir.
siz o'nun egemenliğinin ardından gidin, o zaman size bunlar da verilecektir.
“korkma, ey küçük sürü!
çünkü babanız, egemenliği size vermeyi uygun gördü.
mallarınızı satın, sadaka olarak verin.
kendinize eskimeyen keseler, göklerde tükenmeyen bir hazine edinin.

orada ne hırsız ona yaklaşır, ne de güve onu yer.
hazineniz neredeyse, yüreğiniz de orada olacaktır.”
“kuşaklarınız belinizde bağlı ve kandilleriniz yanar durumda hazır olun.

düğün şenliğinden dönecek olan efendilerinin gelip kapıyı çaldığı an
kapıyı açmak için hazır bekleyen köleler gibi olun.

efendileri geldiğinde uyanık bulunan kölelere ne mutlu!

size doğrusunu söyleyeyim,
efendileri beline kuşağını bağlayacak,
kölelerini sofraya oturtacak ve gelip onlara hizmet edecek.

efendi gecenin ister ikinci, ister üçüncü nöbetinde gelsin,
uyanık bulacağı kölelere ne mutlu!

ama şunu bilin ki, ev sahibi, hırsızın hangi saatte geleceğini bilse,
evinin soyulmasına fırsat vermez.

siz de hazır olun.
çünkü insanoğlu beklemediğiniz saatte gelecektir.”

"yoksulu baskı altında tutmak yetmez. çaresiz bırakmak lazımdır ki, efendiye bağlı kalsın."
thomas szasz - deliliğin imalatı

(bkz: geçer)

ızdırabın sonu yok sanma, bu alem de geçer
ömr-i fani gibidir gün de geçer dem de geçer
gam karar eyliyemez hande-i hurrem de geçer
devr-i şadi) de geçer gussa-i matem de geçer
gece gündüz yok olur an-ı dem adem de geçer

bu tecelli-i hayat aşk ile büktü belimi
çağlıyan göz yaşı mı yoksa ki hicran seli mi?
inleyen saz-ı kazanın acaba bam teli mi?
çevrilir dest-i kaderle bu şu'unun fili mi
ney susar mey dökülür gulgule-i cem de geçer

ibret aldın okudunsa şu yaman dünyadan
nefsini kurtara gör masyad-ı mafihadan
niyyet-i hilkatı bul aşk-ı cihan aradan
önü yoktan sonu boktan, bu kuru da'vadan
utanır gayret-i gufranla cehennem de geçer

ne şeriat ne tarikat ne hakikat ne töre
süremez hükmünü bunlar yaşadıkça bu küre
cahilin korku kokan defterini tanrı düre!
ma'rifet mahkemesinde verilen hükme göre
cennet iflas eder efsane-i adem de geçer

serseri neyzen'in aşkınla kulak ver sözüne
girmemiştir bu avalim, bu bedyi' gözüne
cehlinin kudreti baktırmadı kendi özüne
pir olur sakiy-i gül çehre bakılmaz yüzüne

hak olur pir-i mugan sohbet-i hemdem de geçer

(bkz: neyzen tevfik)

(bkz: zahit bizi tan eyleme)

guzellik bir butun asla olamaz sadece dis gorunum

(bkz: 1071 malazgirt savaşı)
(bkz: toprak fethedenin malidir)

dezenformasyon sucu olusturabilecek baslik. ekrem caldigini ifade etmeli demedi. dogrusu ekrem aklanana kadar chp den istifa etmelidir dedi. chp siradan parti degildir derken bunu demek istedi kilicdar. stratejik olarak da olmasi gereken budur. ayrica aleviler chpye bayildigindan degil bolunmemek icin oy veriyor.katakulleyle kibristaki cay bahcesinden istanbul universitesine gecmis birini cumhurbaskani olarak gormek isteyenler de akepelilerden bir farki olmadigini kanitladi. bu yuzden bir daha oy kullanmayi dusunmuyorum. (bkz: türklerin yozlaşmasındaki kırılma noktası olan olay)

(bkz: sevda değil)

eğil dalga bükül demir güzelliğin gerçek değil

taşramızdan sormak ile
kimse bilmez ahvalimiz hey canım

mahsun j'de canlandırdığı stalin davut için "saflığını ve doğruluğunu sevdiğim, hayat vermeye çalıştığım en güzel karakter" tanımlamasını yapmış oyuncu. seni seviyoruz davut yoldaş.

#1042743 ben de oyle dusunup hicbir anlasmazlik yasamadigim 'tanidiklari' rehberden sildim. aynı şekilde (bkz: sen aramayınca aramayan insanlar) da 3 aramadan sonra silindiler. varligi yokluguna denk insanlar rehberimde neden yer isgal etsin? herkesin yolu acik olsun. herkese allah gonlune gore versin.

(bkz: önce konuşana bakarım adam mı diye)

bu adamın şirketleri (tesla, spacex), sektörün en çok çalışıp en az maaş alan işçilerine sahip. haftalık 60 saatten aşağı çalışana kaşını çatan bir kültürden bahsediyoruz. amerika'daki işçilere uyguladığı mobbing ve sendikalaşmayı engellemek için yaptığı toplu işten çıkarmalar, hakkında açılan davaları saymıyorum.

kendi şirketlerinde işçi haklarını hiçe sayan, ucuza hintli (vize bağımlısı) iş gücü çalıştıran birinin, kalkıp milyonlarca işsiz kalacak insanın refahı için evrensel gelir savunması yapması samimi değil. önce musk, vergisini adil ödesin, şirketlerindeki devasa kâr marjından feragat etsin, hatta servetinin bir kısmını bağışlasın ki söylediği sözün bir ağırlığı olsun. aksi takdirde bu, "benim sömürü düzenim sürsün ama siz de sokakta aç kalmayın" deme şeklidir.

musk'ın evrensel temel gelir (etg/universal basic income) öngörüsü doğru olabilir. yapay zeka ve otomasyon kitlesel işsizliği tetikleyecek. ancak, etg gerçekleşirse bu muhtemelen sistemin kendini koruma refleksi olacak: "alın size kırıntıları, sakın düzenimizi bozmayın" demekten ibaret kalacak. yeterince yüksek olmayacak. insan onuruna yakışır bir yaşamı garanti etmeyecek sadece açlığı önleyecek.

mesele insanların üretkenliklerini kaybetmeleri değil, üretimin ve verimliliğin getirdiği zenginliğin adil paylaşımıdır. şu an başta musk gibilerin de olduğu kapitalistlerin ve oligarkların en büyük korkusu, üretici olmaktan çıkan devasa işsiz kitlelerin ayaklanmasıdır.

son 40 yılda işçi sınıfını ucuz kredi, kredi kartları ve tüketim çılgınlığı ile uyuttular. ancak 2008 krizi'nden (ve covıd-19'dan) bu yana, en zengin %1 ile geri kalan arasındaki uçurum inanılmaz derecede açıldı ve bu uçurum artık bir patlama noktasına yaklaşıyor. bırakın 1%'lik finansal eliti, ceo-işçi maaşları arasındaki uçurum bile bunu kanıtlıyor.

ayrıca (bkz: anarko sendikalizm)

birkaç gündür sadece chavroux keçi peyniri ve somon havyarı.

lezzetli balık. yunanistan'da veya israil'de yediklerimle türkiye'de yediklerim arasında dağlar kadar fark var.

"denediğim bikiniden hpv bulaşmış"
- 35 yaşlı bakire

(bkz: magdalena)

incil'den çokça referanslar bulduğum şarkı.

"çoban oldum, gidiyorum / yapayalnız bu diyardan"
mika 5:4 - “o, rab’bin kudretiyle sürüsünü güdecek.”
mezmur 142:4–5 - “sağıma bakıyorum, yanımda kimse yok… sen benim sığınağımsın.”

“kırbacın vurma yüzüme / düşünür hâlim zor”
matta 5:39 - “biri sana sağ yanağına vurursa, öbürünü de çevir.”
yuhanna 19:1 - “pilatus, isa’yı kamçılattı.”

“karın oldum, eriyorum / güneş olma yamacımda”
mezmur 32:4 - “bütün gün kara güneşin altında kuruyup tükendim.”

“ırmağın olurum senin / sularım önünde durma”
yuhanna 7:38 - “bana iman edenin içinden diri su ırmakları akacak.”

“yolum uzun, gör güzelim / vakit doldu, ben gideyim”
timoteos 4:6–7 - “zamanım geldi… yarışı tamamladım, imanı korudum.”

“küçük yaşta ağlar oldum fırtınamsın benim / sen estikçe ben titrerim”
markos 4:39–41 - “isa fırtınaya: ‘sus, sakin ol!’ dedi… öğrenciler büyük bir korkuyla titrediler.”

yettim.

#3796813

- sağlık bilgisi özel nitelikli kişisel bilgidir. detay paylaşmak zorunda değilsiniz

- doktor raporu alıp sunmanız yeterli. iş göremez raporunuz olduğu sürece işyeriyle muhatap olmak zorunda değilsiniz. bilgilendirmeyi yazılı ortamda (email) yapabilirsiniz.

- işgöremez olduğunuz sürece işverenle iletişime geçmeniz stratejik bir hatadır. raporu aynı gün veya ertesi gün sunun saati önemli değil.

- 6 aydan uzun süre çalıştıysanız istifa etmek gibi bir saflık yapmayın.

ve son olarak:

sendikalı olun !