havalı sanılan tanı - öne çıkan tanımları (1. sayfa)
1.
ela gözlü pars celile
dönemi itibarıyla büyük bir aşka konu olan büyük sairimiz nazım hikmet'in annesinin hayatını anlatan eser, bir kadın olarak verdiği mücadeleye, aşkı için bedel ödemesine hayran oldum diyebilirim. ister erkek olun, ister kadın ama bu aşka saygı duyun.
devamını gör...
2.
dakikalar içinde atatürk ve dünyası
ilber ortaylı'nın atatürk'ü bu defa da çevresindeki kişileri de denklem içine alarak o döneme daha bütüncül bir bakış açısıyla kaleme aldığı eser, atatürk'ü askeri ve politik yaşamında çevreyle kurduğu ilişkiler bağlamında ele alarak farklı bir perspektiften sunuyor.
önemli bir eser.
önemli bir eser.
devamını gör...
3.
melez bilinç
iranli düşünürün yazdığı bu eser, yıllardır sağda solda yazdığım karamazov kardeşlerden bir bölümü de içermesi dolayısıyla benim için çok farklı bir anlam ihtiva ediyordu. doğu batı karşılaştırılmasının bu kadar dengeli yapıldığı az eser vardır, lütfen okuyun.
devamını gör...
4.
öksüz brooklyn
sherlock holmes kadar olmasa da yine de iyi diyebileceğim bir polisiye eser olduğunu belirtmek isterim. tercih edilebilir, beklentinizi çok yükseltmeden okursanız keyifle okuyabileceğinizi düşünüyorum açıkçası.
devamını gör...
5.
intihar üzerine
yıllar önce bir yayınevi tarafından marx'ın kitabı olarak alıp, dolandırıldığım eser oldu, içinde marx'a ait birkaç sayfa dışında pek bir şey bulamazsınız. bir yayınevi bu tür bir şeye neden yeltenir anlamak zor, yazıklar olsun.
devamını gör...
6.
peynirimi kim kaptı
kesinlikle belirtmeliyim ki kişisel gelişim kitaplarından haz etmesem de bu kitap okunabilecek bir kitap. yani şu ana kadar okuduğum tüm kitaplardan farklı olarak sadece kişiyi ele almıyor, aynı zamanda bir zihinsel gelişim kitabı da.
devamını gör...
7.
gecede
leyla erbil'in bilindilik uslubu ile kaleme aldığı eser türk edebiyatında benim için yeni bir nefesi temsil ediyor. bu kadar vurucu cümlelerin kurulduğu az esere denk gelmisimdir. okumadan ölmeyin.
devamını gör...
8.
bushcraft 101
bir gün vahşi doğada kalırsam neler yapabilirim diye alıp okuduğum ve birçok şey öğrendiğim kitap yani biraz daha kafa yorsam okyanus suyu nasıl arıtılıp içme suyu haline getirilir onu bile öğrenecektim.
arkadaşlar belli olmaz bir zombi istilası olur, bir uçağınız falan düşer muhakkak okuyun!
arkadaşlar belli olmaz bir zombi istilası olur, bir uçağınız falan düşer muhakkak okuyun!
devamını gör...
9.
kayıp kahramanlar
depremde hayatını kaybeden bir yazar olmasıyla ayrı bir önem taşıyor doğrusu eser. özgün ve ülkemize ait bir dil kullanarak dikkat çekiyor. zaten ülkemizde genelde iyi öykü yazılıyor, bu da onlardan biri.
devamını gör...
10.
fezleke-i târih-i osmânî
19 yuzyıl osmanlı tarihine vakıf olmak isteyenlerin kaçırmaması gereken güzide eser. bizzat bürokrasinin içinden yazılmış olması da, değerine değer katıyor, okuyun okutun efendim. benden önermesi.
devamını gör...
11.
crocodile dundee
namıdiğer timsah dundee. 1986 yapımı film 3 seriliktir. bir timsah avcısının konu alındığı filmde yer yer komedi unsurlarıyla çıtır çerezlik bir film ortaya konmuştur. izlenebilir bence.
devamını gör...
12.
nomad capitalist
tam adı nomad capitalist: reclaim your freedom with offshore companies, dual citizenship, foreign banks, and overseas ınvestments'dır.
andrew henderson, 2018 yılında yayımlamıştır. yazar aynı adlabir youtube kanalının da sahibidir ayrıca.
andrew henderson, 2018 yılında yayımlamıştır. yazar aynı adlabir youtube kanalının da sahibidir ayrıca.
devamını gör...
13.
ölümsüz elmaslar
guy hamilton'ın yönetmen koltuğunda oturduğu 1971 yapımı james bond filmi. özgün adı ''diamonds are forever''dır. oyuncu kadrosunda sean connery, jill st. john, charles gray ve lana wood gibi usta oyuncuları görmek mümkündür. konusu ise kaybolan elmaslar ve bunun peşine düşen james bond ile ilgilidir.
devamını gör...
14.
mor menekşeler
babalarını ortak bir kaza sonucu kaybeden 20li yaşlardaki 3 arkadaşın yaşadıklarını anlatan bir dizi. 2011 yılında çıkmıştı diye hatırlıyorum. yani güzel bir diziydi izlenmesi önerilir.
devamını gör...
15.
sanatın insansızlaştırılması ve roman üzerine düşünceler
la deshumanización del arte e ideas sobre la novela
kitapları her zaman konularına ve içeriklerine bakarak alırım ancak bu sefer sadece isminin merak uyandırması nedeniyle aldım. yazar diyor ki, yahu sanat sanat diye geziyorsunuz ya da eleştiri getiriyorsunuz ancak sanatı gerçekten anlamıyorsunuz.
bir çiziği çok beğendim aman şöyle aman böyle diyorsunuz hatta hiç anlamadığınız sanat eserlerinin yapımcılarına ''sanatçı'' diyorsunuz, sanatçı olmak bu kadar basit mi? diye de ekliyor. okuyunuz.
kitapları her zaman konularına ve içeriklerine bakarak alırım ancak bu sefer sadece isminin merak uyandırması nedeniyle aldım. yazar diyor ki, yahu sanat sanat diye geziyorsunuz ya da eleştiri getiriyorsunuz ancak sanatı gerçekten anlamıyorsunuz.
bir çiziği çok beğendim aman şöyle aman böyle diyorsunuz hatta hiç anlamadığınız sanat eserlerinin yapımcılarına ''sanatçı'' diyorsunuz, sanatçı olmak bu kadar basit mi? diye de ekliyor. okuyunuz.
devamını gör...
16.
yakın temas
bu sıralar şiir kitaplarına sardım gibi, kitabı henüz bitirmedim ve bitirebilecek gibi durmuyorum. tarzım olmayan şiirlerlerle dolu. gerçi bu benim aşk adamı olmamamdan da kaynaklanıyor olabilir. 2020 yılında basılan derleme kitabından bir alıntı bırakayım bence siz karar verin neyden kaynaklandığına:
ince bir kırılganlık, belki de felaket
üzerimize dökülen şekerli bir aşk
şekerli aşkınla mutluluklar ablam.
ince bir kırılganlık, belki de felaket
üzerimize dökülen şekerli bir aşk
şekerli aşkınla mutluluklar ablam.
devamını gör...
17.
yerkuşağı
okuması gerçekten zor bir kitap, ya da benim kafamın bulanık oldugu bir ana denk geldi bilemiyorum. ama bir yandan da büyülü oldugunu soyleyebilirim yani insanı içine çekiyor ve 90 sayfalık serüveni yasamak istiyorsunuz.
devamını gör...
18.
sessiz çığlık
son zamanlarda japon edebiyatından da kitaplar okumaya çalışıyorum. hep rus, fransız, ispanyol edebiyatı nereye kadar. kenzaburo oe 1994 yılında nobel edebiyatı ödülünü alan bir yazar. hakkında araştırma yaparken japonya'nın prestijli üniversitelerinden birinde fransız edebiyatı okuduğunu öğrendim. yazar pek iyi bir çocukluk geçirmemiş aslında. hem japonya savaşına hem de babasının ölümüne şahit olmuş. bu yıkım da yıllarca sürmüş zihninde ve eserlerine de yansımış.
sessiz çığlık kitabına gelecek olursak, yazarın dili çok güzel. olayları ağır ağır ama güzel bir dille işliyor. insanı bu ağırlık, dilinden ötürü yormuyor. habil ile kabili bilmeyenimiz yoktur. japon mitolojisinde bu olay yerini susanoo ile amaterasu'ya bırakır. bu kitapta da kardeş olgusu yer almaktadır. bireylerin hem dış dünyaları hem de iç dünyaları ustalıkla anlatılır. artık iki yetişkin olan iki kardeş, çocukluklarında yaşadıkları evi satmak amacıyla doğdukları yere dönerler. ancak bu dönüş, aralarındaki farkı çok net fark ettirecektir kendilerine. hem geçmişle yüzleşmek, hem bu farklılıkları fark etmek, hem kent-kırsal çatışması hem de iç sorgulamaları hiç kolay olmayacaktır.
sessiz çığlık kitabına gelecek olursak, yazarın dili çok güzel. olayları ağır ağır ama güzel bir dille işliyor. insanı bu ağırlık, dilinden ötürü yormuyor. habil ile kabili bilmeyenimiz yoktur. japon mitolojisinde bu olay yerini susanoo ile amaterasu'ya bırakır. bu kitapta da kardeş olgusu yer almaktadır. bireylerin hem dış dünyaları hem de iç dünyaları ustalıkla anlatılır. artık iki yetişkin olan iki kardeş, çocukluklarında yaşadıkları evi satmak amacıyla doğdukları yere dönerler. ancak bu dönüş, aralarındaki farkı çok net fark ettirecektir kendilerine. hem geçmişle yüzleşmek, hem bu farklılıkları fark etmek, hem kent-kırsal çatışması hem de iç sorgulamaları hiç kolay olmayacaktır.
devamını gör...
19.
tütün yolu
hayatınızın toprağa bağlı olduğunu ve geçiminizi yalnızca toprak aracılığıyla yapabildiğinizi düşünün. o toprak artık verimli olmaktan çıksa ne yapardınız? bir yandan da sanayileşmeyle birlikte yeni nesil fabrikalara akın ediyor iş için. yalnız siz yaşlı, tek bildiği toprak ekip biçmek olan, yeniliğe karşı çekinen kişilersiniz. ama işe de ihtiyacınız var çünkü aç kalacaksınız.
ne var ki yoksullar kendilerinden yoksul olanlara yardım için bulur buluşturur, neleri var neleri yoksa verirler de zenginler yoksullara zırnık koklatmazlar.
ne var ki yoksullar kendilerinden yoksul olanlara yardım için bulur buluşturur, neleri var neleri yoksa verirler de zenginler yoksullara zırnık koklatmazlar.
devamını gör...
20.
dük caddesi düşesi
orijinal adı " the duchess of duke street" olan 1976 yapımı dizidir. oldukça inatçı ve azimli sıradan bir kadın lords konağında işe başladıktan sonra en iyi aşçı olabilmek için canini dişine takar. kısaca konusu buydu, çok önceden izlemis olmama ragmen neseyle hatirladigim dizidir ayni zamanda.
devamını gör...