hayatizm yazar profili

kimine yuva kimine hapishane olan kimine de dert olan yer.

sevdiğim biri olmadığından kendime bırakıyorum.

hayko cepkin - melekler

doğum günüm *

içki.

babam çok küçükken balık şeklinde bi kolye ucu vermişti ne zaman taksam şansım açılır. ama garip bi şekilde bunun bilinciyle taktığımda şansım döner bi yerime girer ahahsvhsvxh

hep yaşadığım olay. ama olsun anlatmaya devam.

yazılma hikayesi ayrı üzücü olan, üstüne bir de 2023 mayıs ayıyla hemen hemen bütün türk gençlerinin 'anısı var' dediği levent yüksel şarkısı.

''gitmeselerdi'' veya ''onlara git diyen mi oldu?'' gibi soğuk cevaplar alabilirsiniz ama filistin dediğinizde ağlamaya başlarlar. nedir bu arap sevgisi?

çok sesli koro

hepsi diyemiyor muyuz :d

kalbin kırıldığı an :(

bir şiiri tutup iki ucundan dünyaya doğuruyorum
bir başak kadar ince veya
ellerin kadar beyaz
bir hikaye düşüyor peşime
kurtulamıyorum
sonra büyüyor birden çiçekler
öteler başaklardan
romalardan büyüyor
bir merhaba yoldan çıkıyor nasılsın oluyor
bir ekmeğin içini oyup kuşlara veriyoruz
bir kuş selam veriyor geri

ve bir hayır, evet oluyor, seviniyoruz

sen beni öpsen
istanbul jeopolitik açıdan önem kazanır, bakma
bunlar daha köprü yapıp duruyorlar
bir şiiri tutup iki ucundan dünyaya doğuruyorum
bir papatya kadar narin
ya da gözlerin kadar siyah

bir romanın son sayfası yırtılır
sen bir şeyleri terk ederken
ve bir roman misali savrulur o belin, güzel
hasret artık bir şarap, tadı eskidikçe çirkinleşir
sen bir şeyleri terk edersin
ay ölür mutlaka
ve karanlıkta büyütür o bütün engellerini
kimi engel o bizim öpüştüğümüz bank yok mu
onun dengesini bozan tümsek gibi misal
ama kimi engel var ki dağdır
bir dönem tutuşulan eller sağa sola salınır bileklerinden
güzel, işte bunun adı elvedadır
bir perde aralanır o pek şahane olmayan boşluklara
sen bir şeyleri terk ederken
bileklerin de kıpırdamaz üstelik
sonra çöller dolar içine ormanlık sevdaların
öyle bir şeylere alışırsın ki alışmak başa beladır
çünkü nefes almak gibi bir şeydir alışmak öpüşmeklere
sen bir şeyleri terk edersin
güneş yazdan uzaklaşır
sen bir şeyleri terk edersin
ve yargısız infazlar meşrulaşır
belki adını 'hoşçakal' diye değiştirirsin, güzel
öyle vedalaşmak da kolaylaşır
ayrılır gibi bir erguvanın bedeninden yüzlerce dal
''senin adın ne?''
''hoşçakal''
''hoşçakal öyleyse güzel
güzeli öyleyse hoşçakal...''

- can bonomo

tarzına, sesine, şarkılarına ayrı ayrı hasta olduğum, ömrünün sonuna kadar sadece tek bi sanatçıyı dinleyeceksin deseler tereddüt etmeden seçeceğim o biçim bir sanatçı. yakında yeni single geliyor, 3 şiir kitabı var. ayrıca ''o tarz mı?'' isimli podcasti ismail türküsev, bengi apak ve can temizle birlikte sunuyor. eh, bi' şarkı sözü de biz ekleyelim değil mi?

gel içelim bu gece karanlık çökünce
birden beter oldum resmini görünce
bi ara bir sor özle beni
şarkımı dinleyince
--resmini görünce

üzülür kırılır diye düşünmene gerek yok nasıl söylersen söyle kırılacak zaten :/ yapıştır gitsin