1.
son tanımları
2.
arkadaşının arkadaşın olmadığını anladığın an
17 yıllık bir arkadaşım vardı. ilkokul 3. sınıftan beri arkadaştık. başka bir kızla teneffüse çıkmasına bile izin vermezdim. sevdiğim insanları çok sahiplenirim. o benimdi tabiri caizse. çok çok severdim. lakin büyümeye başladıkça bazı şeyler gözüme batmaya başladı. hiç arayıp sormamaya başladı, buluştuğumuzda beni küçümsemeye çalıştı, kalbimi kırmaya çalıştı, ezmeye çalıştı, annem hep beni kıskandığını söylerdi ama inanmak istemedim hiç.
sevdiğim insanları öyle sahiplenip korurum ki, gözüm onlardan başka bir şey görmezdi hatta hatalarını da görmemeye çalışırdım. her zaman adım atardım. ama hiç unutmam en son yaşadığımız olayı.
almanyaya gidecekti, bende gitmeden önce görüşmek istedim onunla, sürekli aradım, buluşmak istedim, eve davet ettim, anlıyordum bir sürü işi vardı ama yinede gitmeden önce 5 dk bile olsa görmek istedim onu. evlerimiz çok yakındı, evine giderken haber ver kapıya ineyim sana sarılayım demiştim, bunu bile yapmamıştı. insanın aylarca 5 dk için vakti mi olmaz? aylar sonra gitti almanyaya ve gittikten 1 ay sonra bana mesaj attı, tabiki trip attım, öyle değer veriyordum ki ona 5 dk bile görüşmek istememesi çok yaralamıştı beni. o günden beri hiç konuşmamıştık, sonra bir gün yolda karşılaştık, geri dönmüştü. buluşmak istedi ama bu sefer de ben kopardım tüm bağlarımı.
arkadaşımın arkadaşım olmadığını anladım, çok geç oldu ama anladım.
yinede unutamadım onu eski sevgilim gibi kaldı yüreğimde, gerçekten sevmiştim
sevdiğim insanları öyle sahiplenip korurum ki, gözüm onlardan başka bir şey görmezdi hatta hatalarını da görmemeye çalışırdım. her zaman adım atardım. ama hiç unutmam en son yaşadığımız olayı.
almanyaya gidecekti, bende gitmeden önce görüşmek istedim onunla, sürekli aradım, buluşmak istedim, eve davet ettim, anlıyordum bir sürü işi vardı ama yinede gitmeden önce 5 dk bile olsa görmek istedim onu. evlerimiz çok yakındı, evine giderken haber ver kapıya ineyim sana sarılayım demiştim, bunu bile yapmamıştı. insanın aylarca 5 dk için vakti mi olmaz? aylar sonra gitti almanyaya ve gittikten 1 ay sonra bana mesaj attı, tabiki trip attım, öyle değer veriyordum ki ona 5 dk bile görüşmek istememesi çok yaralamıştı beni. o günden beri hiç konuşmamıştık, sonra bir gün yolda karşılaştık, geri dönmüştü. buluşmak istedi ama bu sefer de ben kopardım tüm bağlarımı.
arkadaşımın arkadaşım olmadığını anladım, çok geç oldu ama anladım.
yinede unutamadım onu eski sevgilim gibi kaldı yüreğimde, gerçekten sevmiştim
devamını gör...
3.
nasıl tengrici olunur sorusu
bir şartı yok diye biliyorum lakin yinede araştırın.
tengricilik yaşam tarzını güzelleştirmek için vardır, yaşamdan zevk alıyorsan, kendine ve diğer canlılara değer veriyorsan, adaletliysen, saygılıysan, birisine köle değilsen, canlılara zarar vermiyorsan ve bunlar gibi bir çok iyi işler ile hayatını güzelleştirirsen tengrici olabilirsin
aslında arap kültürü altında kalmamış, öz islamiyet gibi
tengricilik yaşam tarzını güzelleştirmek için vardır, yaşamdan zevk alıyorsan, kendine ve diğer canlılara değer veriyorsan, adaletliysen, saygılıysan, birisine köle değilsen, canlılara zarar vermiyorsan ve bunlar gibi bir çok iyi işler ile hayatını güzelleştirirsen tengrici olabilirsin
aslında arap kültürü altında kalmamış, öz islamiyet gibi
devamını gör...
4.
hakaret olmayan ama hakaret olan cümleler
ye! ye!
arkadaş herkes kiloya takmış, ne var 3-5 fazlamız varsa
sıkıntısı bize değil diğer insanlara
arkadaş herkes kiloya takmış, ne var 3-5 fazlamız varsa
sıkıntısı bize değil diğer insanlara
devamını gör...
5.
normal sözlük yazarlarının almış olduğu en güzel iltifat
üniversite sınavıma girmek için kapıda beklerken, diğer bir öğrencinin 3 yaşında bir kardeşi vardı.
çocuk yaklaşıp uzun uzun baktı bana, sonra abla çok dadluuuu dedi, 8 yıl geçti ama hala unutmam o samimiyetini
ha birde yurt arkadaşımın bebek gibi kokuyorsun demesi, sürekli sarılmak istemesi, hiç unutamıyorum o yüz ifadesini
iltifat ayağına hüzünlendim gece gece
çocuk yaklaşıp uzun uzun baktı bana, sonra abla çok dadluuuu dedi, 8 yıl geçti ama hala unutmam o samimiyetini
ha birde yurt arkadaşımın bebek gibi kokuyorsun demesi, sürekli sarılmak istemesi, hiç unutamıyorum o yüz ifadesini
iltifat ayağına hüzünlendim gece gece
devamını gör...
7.
bu son deyip tekrardan yapılan şeyler
son kez güzelce yiyeyim de diyete girerim derken o son hiç gelmez ve tekrar güzel kilo aldırıcı yemekler yenir
devamını gör...
8.
üzgünken yapılanlar
kısa bir ağlama seansı ardından enerjik bir müzik ile cilt bakımı, muazzammmmm
devamını gör...
9.
rum mübadiller
dedem 7 yaşında gelmiş dramadan.
rum mubadillerin bıraktığı bir köye yerleştirilmiş.
aynı hüznü, aynı dertleri paylaştığımız insanlar. herkes evini ocağını terk edip, aslında bilmediği bir yere göçmüş.
şuan bile bunu yapmak çok zor. hiç bir akraban ve bavulun bile olmadan bilmediğin bir yere gitmek.
tatlı ve farklı olaylar da var, amcamın hasta olduğu bir gün, papaza götürmüş babaannem. 3 kulhü oku dememiştir umarım.
rum mubadillerin bıraktığı bir köye yerleştirilmiş.
aynı hüznü, aynı dertleri paylaştığımız insanlar. herkes evini ocağını terk edip, aslında bilmediği bir yere göçmüş.
şuan bile bunu yapmak çok zor. hiç bir akraban ve bavulun bile olmadan bilmediğin bir yere gitmek.
tatlı ve farklı olaylar da var, amcamın hasta olduğu bir gün, papaza götürmüş babaannem. 3 kulhü oku dememiştir umarım.
devamını gör...
10.
asla yapamam dediğiniz meslekler
kendi mesleğim olan öğretmenlik.
hani herkes sanıyor ya öğretmenler yata yata para kazanıyor. ben hayatımda bu kadar zor bir meslek görmedim arkadaş!
hiçte yatmıyoruz. lise öğretmeniyim, günde 20 bin civarı adım atıyorum.
her derse girmeden önce hazırlık yapıyoruz, söyleyeceğimiz espriler, soracağımız sorular dahil. sanki stand up gösterisi.
bir şirkette düşünün kendinizi, bir sunum yapmak için uzun süre çalışırsınız ve sunumun geçtiği gün bir rahatlama gelir. hah işte biz o sunumları saat başı yapıyoruz.
polisin evine hırsızı götürdüğünü gördünüz mü hiç? işini eve götüren meslek grupları az, çok çok az. en azından yemek yerken yarın nasıl bir teknik kullansam diye düşünmüyorsunuzdur.
tabi ki sözüm, içinde benim de dahil olduğum, mesleğini hakkı ile yapanlara.
hani herkes sanıyor ya öğretmenler yata yata para kazanıyor. ben hayatımda bu kadar zor bir meslek görmedim arkadaş!
hiçte yatmıyoruz. lise öğretmeniyim, günde 20 bin civarı adım atıyorum.
her derse girmeden önce hazırlık yapıyoruz, söyleyeceğimiz espriler, soracağımız sorular dahil. sanki stand up gösterisi.
bir şirkette düşünün kendinizi, bir sunum yapmak için uzun süre çalışırsınız ve sunumun geçtiği gün bir rahatlama gelir. hah işte biz o sunumları saat başı yapıyoruz.
polisin evine hırsızı götürdüğünü gördünüz mü hiç? işini eve götüren meslek grupları az, çok çok az. en azından yemek yerken yarın nasıl bir teknik kullansam diye düşünmüyorsunuzdur.
tabi ki sözüm, içinde benim de dahil olduğum, mesleğini hakkı ile yapanlara.
devamını gör...
12.
bilmediği konular hakkında yorum yapan insanlar
en zararlısı da öğretmenlerin bunu yapması.
bunu yapmayan bir profesörümüz vardı, bir soru sormuştuk, bilmediğini ama araştırıp geleceğini söylemişti. sonraki ders bir sürü makale ile geldi. işte saygı duyulması eğitmenlik.
bunu yapmayan bir profesörümüz vardı, bir soru sormuştuk, bilmediğini ama araştırıp geleceğini söylemişti. sonraki ders bir sürü makale ile geldi. işte saygı duyulması eğitmenlik.
devamını gör...
14.
en zevkli fizik konusu
parçacık fiziği, teorik fizik
ve sevdiğim adamın fiziği tabiki
ve sevdiğim adamın fiziği tabiki
devamını gör...
16.
kıllı selülitli şişman kalın bilekli kadın yazarlar kulübü
sözlükte bu kadınları ayıklayıp, diğerlerine mi yürüyeceksiniz efenim, gereksiz 272627282. başlık oldu sanırım
not: güzel taktik *
not: güzel taktik *
devamını gör...
17.
uzayda namaz kılarken istasyonun yörüngeden çıkması
diğer galaksilerde kabeyi tutturursun, her türlü kabul
devamını gör...
18.
yarın güneş batıdan doğsa yapılacaklar
güneşin ömrü dolup, patlama gerçekleşeceği vakit bir takım bilmediğimiz olaylar silsilesi meydana gelecek, muhtemel bu durumda o zamanlara yakın bir sürede gerçekleşecek.
daha 10 milyar yıl var sıkıntı yok.
daha 10 milyar yıl var sıkıntı yok.
devamını gör...
19.
ya mahlasın gibi ol ya da olduğun gibi mahlas koy
mahlasım ismimin anlamı ve bulunduğum konum, bu kadar basit işte.
devamını gör...
20.
farklı bakış açılarına sahip insan
farklı düşündüğünü* söylemeyen, belli etmeyen insanlar vardır birde, düşünse bile yorum yapmaz, normal insanlar gibi konuşur. herkes dışlanmamak için olduğu düşünebilir ama bence durum çok daha farklı. çünkü hiç dışlanmaktan korkan birisi olmadım. hatta bazen sözlük yazarlarının sadece beğeni aşkı için yazdıklarını, bazı insanların kendini beğendirmek ve kabul edilmek için beğeni toplamaya çalıştığını ve bu yüzden yazdığını düşünüyorum. herkes için geçerli dğeil tabiki ama beğenilmek bu kadar önemli mi? neyse, dağınık bir beynim var bu yüzden konudan çok sapıyorum.
konuma hızlı bir u dönüşü yapayım. dışlanmaktan korkan birisi olmadığım için farklı düşündüğünü belli etmemenin başka bir açıklaması olduğunu düşünüyorum. henüz çözemedim.
lisedeydim, fizik dersi. hoca bir soru sormuştu. a4 değince aklınıza ne geliyor? sınıf 2' ye bölünmüş, bir kısmı araba bir kısmı kağıt dedi. sanırım bir espri yapılıyordu, araba diyenler zengin, kağıt diyenler fakir gibi.
benim aklıma karenin çevresi gelmişti. gerçekten tuhaf bir histi. çok yalnız hissetmiştim kendimi. tüm sınıf bunları konuşurken, gülüşürken en arkada köşede sessizce susmak ve onların konuştuklarını anlamaya çalışmak. tabi bunun gibi bir çok olay daha meydana geldi. dedim galiba farklı düşünüyorum. ama neden susuyorum, neden onların sohbetlerine, konuşmalarına dahil olmuyorum. işte bunu hiç bir zaman çözemedim. belkide sessizce anlamadığım dersleri beklediğim içindir.
not: galiba sözlükten çok günlüğe çevirdim burayı ama sözlüğe çok minnettarım sanki yazdıkça rahatlıyorum
konuma hızlı bir u dönüşü yapayım. dışlanmaktan korkan birisi olmadığım için farklı düşündüğünü belli etmemenin başka bir açıklaması olduğunu düşünüyorum. henüz çözemedim.
lisedeydim, fizik dersi. hoca bir soru sormuştu. a4 değince aklınıza ne geliyor? sınıf 2' ye bölünmüş, bir kısmı araba bir kısmı kağıt dedi. sanırım bir espri yapılıyordu, araba diyenler zengin, kağıt diyenler fakir gibi.
benim aklıma karenin çevresi gelmişti. gerçekten tuhaf bir histi. çok yalnız hissetmiştim kendimi. tüm sınıf bunları konuşurken, gülüşürken en arkada köşede sessizce susmak ve onların konuştuklarını anlamaya çalışmak. tabi bunun gibi bir çok olay daha meydana geldi. dedim galiba farklı düşünüyorum. ama neden susuyorum, neden onların sohbetlerine, konuşmalarına dahil olmuyorum. işte bunu hiç bir zaman çözemedim. belkide sessizce anlamadığım dersleri beklediğim içindir.
not: galiba sözlükten çok günlüğe çevirdim burayı ama sözlüğe çok minnettarım sanki yazdıkça rahatlıyorum
devamını gör...