hk1scbvskd yazar profili

açık ve net biçimde türklerin tanrısının gök tanrı olduğu yazılmıştır.

çünkü şamanizm bu inanç sistemini anlamlandırmada önemli bir yere sahiptir.

otursam şimdi bir öykü yazsam,
baş kahramanın adı nezaket olsa
ama bu nezaket erkek olsa. ne güzel olur.
kaba saba bir adam mı yaparım yoksa sarı benizli zayıf bir adam mı bilemedim

sevgili tanrım, biliyorum, ne kadar düşünsem de buraya senin bilmediğin bir şey yazmam.
o yüzden yormuyorum kendimi sen içimi bilirsin...

her durumda yumuşacık, güvenli bir sıcaklık sağlayan battaniyem.

bisiklete biniyordum. ve düştüm. kötü düştüm. bilindiği gibi
ormanda böyle şeyler oluyor. alan genellikle dar. bir patikada
ilerliyordum, yamaçtan inerken çalıların arasına dalıverdim, ön tekerlek
aniden iki taşın arasına sıkıştı. seleden uçtum, kalçamı bir ağaç köküne
vurdum; bu yetmezmiş gibi, bisiklet alnıma düştü.yattığım yerde
kalakaldım. başlarda canım çok yandı. kıpırdayamıyordum. sessizce
yatmaya devam ettim, zayıf bir rüzgârın titrettiği dalları seyrettim.
hayatımda, uzunca bir süredir ilk kez ortalık bu kadar sessizdi.
ağrılarım biraz dinince şahane bir huzur hissettim. sadece orman vardı.
binbir türlü duygudan, düşünceden, görev ve plandan oluşan her
zamanki karışım yok olmuştu. aniden, her şey ormandan ibaretti.

doppler
erlend loe

tüm düzenlerin bozulabilir olduğunun bir kanıtıdır.
her gün yapılması gereken bir eylem olduğu halde bozulunca bozulur.

yeni nesil aletlerin, gelişmiş ışık duyargaları yüzünden
gelen ışık miktarına göre kendi kendilerini ayar yaptıklarından
pek çok kullanıcının farkında bile olmadığı
ama
ekran kuşlarının öz ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için gerek duydukları görme yetilerini tamamen kaybetmelerine engel olan mucizevi icat

öpüşürken burnundan nefes almana olanak sağlayan insan tipidir,
aksi halde, öpüşme süresince koku yüzünden nefesini tutman gerekir.

okunur korkusuyla günlük tutamayanlar, lütfen yazar olmaya karar verdiğinizin duyurusunu yapın ve yazdıklarınızı okuma potansiyeli olan insanları nerede görürseniz yeni bir hikaye yazdım dinlesene deyip yakasına yapışın.
umduğunuzdan çok daha kısa bir süre içinde ortalık yere bıraktığınız günlükleriniz kimsenin dikkatine çekmez hale gelecektir.

ikinci ciltte yazacaklarımı biriktirmeye gidiyorum görüşmek üzere.

duştan çıktıktan sonra giymeye çalışmanın işkence olduğu, kullanışlı sütyen türü.

en sıradan konuda yazdığında bile a-ha dedirten, enteresan bakış açılı şahsiyet.

bir şeyler yazmak için akışa göz atınca,
bir umut tıkladığım rastgele sekmesinden,
karşıma ilk gelen başlık.
cesaret edemediğim başlangıçların değişmezi.
bak bu sefer yapyoruz
biir
ikiii
üç

aşk öyle bir kavramdır ki rüyayla iç içe geçmiştir. rüya nerede biter, aşk nerede başlar anlamak zordur.

bir satır bir şey yazdıktan sonra, o satırı seçip
o mu?
bu mu?
diye zaman geçirip,
sonra da "neyse başka zaman yazmaya devam ederim" deyip klavye başından kalkmama olanak sağlayan tuzak.

kendi halini bilip,
o halde yazmak kıymetlidir,
istikrarlıdır,
önemlidir.

1963 chevrolet ımpala ss

1 bakış açısına göre:
bulunduğu yerde kendisini eğreti hisseden insan modelidir.
içsel sesine, sezgilerine kendisini kapatmıştır.
geçmişten getirdiği ezber bilgilere, kalıp inançlara tutunup
karşısındakini bir bilindik genellemeye oturtmak için bilgi toplama çabasıdır.
diğer 1 bakış açısı:
aman hiç laf anlatamam;
dur bakayım nereli?
kesin benim daha önce gittiğim yerlerden bir yerlidir,
denizden, topraktan bahsederiz
konu bana gelmez
geçip gider.

sözlüğün seviyesinin, girilen içeriklerin uzunluğuyla değil;
anahtar kelimelerin ve özgün yaklaşımların isabetli şekilde kullanılmasıyla
daha hızlı yükselebileceğini düşünüyorum.
kendi adıma konuşursam;
ben sözlüğe akademik bilgi öğrenmek için değil
ilham alabileceğim değişik bakış açıları görmek için giriyorum.