isimsizhatun yazar profili

olaya uzak olduğunuzda ocb size obsesif kompülsif bozukluğu çağrıştırır. k yerine neden c olduğunu da beynim otomatik olarak "yazar ingilizce düşünüp yazdı compulsive olarak herhalde" şeklinde algıladı. bir daha görsem yine öyle zannederim, net.

kuşlar toplanmış göçüyorlar, keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

erkek şairleri şair saymamaktan farkı olmayan eylemdir. şiirde aslolan nasıl cinsiyet olabilir ki? duygular ve kelimelerdir aslolan. eğer önceliğiniz bunlar değilse rica ediyorum şiir okumayın.

marmara üniversitesinde anfide ders esnasında sevgili olduğunu bildiğimiz iki sınıf arkadaşımızın yanına hocamızın giderek, ki en arkada oturuyorlardı kalabalık olmadığımız hâlde, "birbirinizi sevmeniz güzel şey ama ne bu şekilde ne burada kabul edemem kendinize gelin" şeklinde uyarısını bilirim. genellemek doğru mu bilemem. bu sözü diyeni de tanımam. ama o günü ve benzer manzaraları kampüs içinde özellikle tenha yerlerde sık sık gördüğüm aklıma gelince tespiti çok da yanlış değil diyebildiğim sözdür. aksini iddia eden ya pek şahit olmamıştır ya da eylemin faillerinden olduğu için savunma mekanizması devreye giriyordur.

insanların yüzde doksanının merak edip yapmak istediği, bunun en fazla yüzde onunun başarılı olduğu eylemdir. sahi oluyor mu o iş, ama nasıl?

umarım bu sefer yüksek lisans başvuru tarihini kaçırmamışsındır. başarılar dilerim sevgili kendim.

"kan ter içinde uykularından uyanıyorsan eğer her gece
yalnızlık sevgili gibi boylu boyunca uzanıyorsa koynuna
olur olmaz yere ıslanıyorsa kirpiklerin artık her şeye
anneni daha sık anımsıyorsan hatta anlıyorsan
kalbini bir mektup gibi buruşturulup fırlatılmış
kendini kimsesiz ve erken unutulmuş hissediyorsan
içindeki çocuğa sarıl.
sana insanı anlatır.
eller günahkar
diller günahkar
bir çağ yangını bu bütün
dünya günahkar
eller günahkar
diller günahkar
bir çağ yangını bu bütün
dünya günahkar
masum değiliz, hiçbirimiz
masum değiliz, hiçbirimiz
kan ter içinde uykularından uyanıyorsan eğer her gece
yalnızlık sevgili gibi boylu boyunca uzanıyorsa koynuna
olur olmaz yere ıslanıyorsa kirpiklerin artık her şeye
anneni daha sık anımsıyorsan hatta anlıyorsan
kalbini bir mektup gibi buruşturulup fırlatılmış
kendini kimsesiz ve erken unutulmuş hissediyorsan
içindeki çocuğa sarıl
sana insanı anlatır
eller günahkar
diller günahkar
bir çağ yangını bu bütün
dünya günahkar
eller günahkar
diller günahkar
bir çağ yangını bu bütün
dünya günahkar
masum değiliz, hiçbirimiz
masum değiliz, hiçbirimiz"

sözlerine sahip sezen aksu şarkısıdır.

iktidar parti öncesindeki geçim sıkıntıları, ülkenin hali, intihar vakaları da bu kadar ortadayken olayı bir partiye mal etmeye çalışmanın komik olduğunu hatırlatan başlık.
olay siyaset değil sevmem, bulaşmam. ama her şeyi de akp diyip atmayın. uzay çalışmaları yapıyorsunuz da iktidar engel oluyor gibi davranmasak mı ? dünya kötü bir dönemden geçiyor. şikayet etmek yerine bir şeyler yapsak keşke. hayır aynı sözleri yazan insanların güvendiği partilerin başa geçtiği yerleri de görüyoruz. genel olarak bıktık.
(bkz: masum değiliz hiçbirimiz)

yaş almanın, alkol tüketmenin, bekar olmanın ve cinsiyetinin erkek olmasının çok matah bir şey olduğunu sanan tayfa olsa gerek. bu kadar gereksiz sıfatı bir arada barındıran ve övünülecek vasıflarmış gibi kendisini bu şekilde tanıtan insanlara ne denir bilemedim.

bütün kırılmışlıklarımı içime atmak. kırık bir kalbe rağmen kimseyi kıramamak.
az biraz da temizlik takıntısı. -ama tezgahı sildiğin bezle de yemek masasını silmezsin yahu.-

dünya yaşanılamayacak bir hâle gelmişken faturayı vatanına kesmek nedendir sorusunu akla getirendir. genç nüfus dediğimiz bu tiktoklarda saçma sapan videolar çekip paylaşan istiklal marşını kim yazmıştır diye sorsan m*l gibi yüzüne bakacak olan gençlikse salın gitsinler. özgürlükler diyarı zannettikleri o topraklarda bu kafayla nasıl yaşarlar orasını bilemiyorum.

yapanın mucizevi bir şekilde kurtulması ve itiraf ettiği gerçeklerle yüzleşmesini istediğim durumdur. son dakika yapılan işten kimseye hayır geleceğini sanmıyorum.

en ucuz marketler zincirine de girsek iki üç parça şey alıp "o kadar tuttu mu ya" dedirten gerçektir. ama ilginç bir şekilde herkesin elinde en pahalısından bir akıllı telefonu, çılgın indirimler aşkına o şu bu sitelerinden aldıkları sebebiyle susmayan kapı zilleri vardır. yaşam bu kadar pahalıyken nasıl bu kadar müsrif olunabildiği sorusu tam bir merak konusudur.

"uğraş yok emek yok. kadının paraya da ihtiyacı yok. o zaman niye işletiyor burayı" dedirten yerdir.

"ne ben sezar'ım,ne de sen brütüs'sün
ne ben sana kızarım,
ne de zatın zahmet edip bana küssün
artık seninle biz,
düşman bile değiliz"

puanlamaların tamamen kurgusal olduğunu fark ettikten sonra anlamsız geldiği için biten duygudur.
-oysa her sene ne beklenirdi be.

bende anısı derin bir cümle olarak "çorabını giy üşütürsün".

her şarkısı ayrı güzel olan ender şarkıcılardandır.
-"afilli yalnızlık" favorimizdir.

uydurulmuş bir konu olması gerçeği. kabul edin ya da etmeyin bilimsel olarak iki cinsiyet vardır. cinsiyetsizlik ya da diğerleri bir cinsiyet değil tercihtir.

pembe sıfatı eklenerek yeşilçam tadında hayaller canlandıran kelimedir.