kadın şairleri şairden saymamak

maalesef hâlâ geçerliliğini koruyan bir yanılsama. kadınlar sadece uĝruna şiir yazılan, yazdıran özne olabilirmiş gibi?

gülten akın kim o zaman polis mi?

erkek şairleri şair saymamaktan farkı olmayan eylemdir. şiirde aslolan nasıl cinsiyet olabilir ki? duygular ve kelimelerdir aslolan. eğer önceliğiniz bunlar değilse rica ediyorum şiir okumayın.

say deseniz pek çok erkek şairi sayarım da kadın şair bir tane bile gelmiyor aklıma. ilk entrydekini de ilk kez şimdi duydum ve inanır mısınız sabaha hatırlamayacağım büyük ihtimalle.

sebebinin evrenin güzellikleri kadınlara atfetmesi ve kadın dendiğinde
tüm tasvir ve betimleme alanlarının genişlemesi..dolaylı olarak anlatım zenginliğinin daha fazla olması,
erkekleri şair kadınları şiir haline getirildiğini düşündüren
ikinci yeni yazar filosunun da bunu beslediğine inandığım başlıktır.
kişisel olarak da karşında durduğum bir anlayış şeklidir.

kadın şairleri şairden saymayan kişi, mümkünse şiir okumasın.

"didem madak'ın, gülten akın'ın, nilgün marmara'nın, halide nusret zorlutuna'nın, füruğ ferruhzad' ın kemiklerini sızlatmayın.

lale müldür' ün, birhan keskin'in canını sıkmayın."

diye cevap verilesi konudur.

şiiri de cinsiyet kalıpları içine sokmaya çalışanların halt yemesidir. dünya sizin sandığınız gibi erkeklerin etrafında dönmüyor ey okumamışlar. bir şiirden gerçekten nasiplenecek olabilseydiniz zaten bunun kadını erkeği olmayacağını da bilir ve bunu diyenlere bir tarafınızla gülerdiniz. benim yaptığım gibi.

lesboslu sappho diye bir aşk şairimiz var, 2600 yıl önce yaşamış. lezbiyen terimine adını verip resmen ilk lezbiyen olabilecek ölçüde ünlü ve etkili bir şair. yani kadın şairleri şairden saymamak pek işe yaramaz.

ayrıca divan şiiri göz önüne alındığında bahsedilen güzellik kadın güzelliğinden ziyade, erkek güzelliği üzerinden tanrısal güzelliğe erişmektir. o yay gibi kaşlar, selvi boylar hep erkek.

şiir bilgisi ve sevgisi sosyal medya görsellerinden ibaret olan, sağa sola bu görselleri yollama hastalığına yakalanmış kişilerin gereksiz düşüncesidir. onlar şiir okumasa da olur.

aslında böyle bir durum cumhuriyet dönmesinden itibaren pek geçerli değil ondan önceki yani divan yada islami dönem türk edebiyatında vardı. bunun sebebi baskılardan ziyade erkeğin duygu durumunu kadınlar kadar yaygın şekilde dışa vuramamasından ötürü erkeklerin kendilerini ifade etmeleri insanlarda şaşkınlıkla getirdiği içinbir etki yaratıyor. o yüzden insanlar bu kadar etkileniyor. kadın şairlerin belkide düşünceleri onların zaten toplumda daha duygusal tavırda oldukları şekilde lanse edildiği için, çok etkili olamıyor zira bu kadar saygın kadın yazarlar varken kadın şair olmaması zaten kişisel olarak saçma geliyor.