jonas aitor yazar profili

mahallenin tüm çocukları kavgada dayak yer ve bir tane akıllı "piçkurusu" arazi olur ve ertesi gün arkadaşlarına "ah ulan ben de orda olacaktım ama teyzemgiller bize geldi izin vermediler bana" der....
heh işte birden aklıma o geldi.
lan seni kim zengin etti sen neyin peşindesin.
buna söylenecek tek söz erdener abi'den gelsin;
"gözlerinin akını bile göremeyeceğim kadar uzaklaş."

sonraki sevişmeniz öncesi siz de çemen yiyin.
bir büyüğüm o zamanki sevgilimin "ben sigara içiyorum diye onun (ben yani) da sigara içmesine gerek yok ki" söylemine karşılık şöyle bir vole yapıştırmıştı;
"e adam kül tablasıyla sevişmek istemiyor belki..."

çevrenize zarar vereceğinize sövün saygıdeğer arkadaşlar.
sövmek bir yetersizlik ölçütü değil, olay karşısında verilen tepkidir.
küfür edebiyatı denilen bir gerçeklik var ve sakın bunu küçümsemeyin.

kişisel gelişim eğitimi diye bir şey yoktur.
ailenizde ve okulda aldığınız eğitimin üzerine bir şeyler eklemek sizin elinizdedir.
bu da yalnızca kitap okuyarak oluşur. video izleyerek sadece o an için geliştiğiniz ya da değiştiğiniz zannedersiniz.
işte size koskoca bir hayal kırıklığı.
sadece kitap okuyun. yeterlidir.

gereksinimlerinizi karşılayacak bir telefona ekstra para vermek ileriki günlerde ekstralarınızın kısıtlanmasına neden olur.
bir telefondan beklentiniz asla üst seviyelere çıkmasın.
eğer üst düzey iş yapmıyorsanız üst düzey paralar harcamayın.
ve asla ama kaliteli olsun kafasını yaşamayın.
ne yazık ki iyi bir mal iyi paradır.

kıblesi her an değişebilecek nitelikteki kişilerin yaptığı eylem. dün 6. filo, bugün espresso ve yarın bir bakmışsınız unilever.
olmaz olmaz demeyin. kişiliğini bulamamış insanı küçük ücretlerle her doğrultuya yöneltebilirsiniz.

umarım moderasyon iyi bir süzgeç kurar.
ve en önemlisi ekşi gibi bir tek dürümcünün ağzının içine bakmadan kararlar verir.
entrylerimiz ve bilgi kaynaklarımızla burada durmaya devam ederiz.

yarım dürüm için sözlüğü bırak haysiyetini satacak bir kanzuğun içine ettiği site.
kaliteli yazarlar teker teker gidiyor.
onun umrunda değil...
ancak bizim de umrumuzda değil.
bokunda boğulabilirsin dürümcü!
afiyet olsun şimdiden.

2008 yılında ekşi yazarlığım onaylandı. o günden sonra tam 4 hesap eskittim.
ilkinde kanzuk denilen haydutun uygulamalarını protesto için farklı başlıklarda farklı atraksşyonlar hazırladık. ve bunların tümü formata uygundu. ancak dediğim gibi bu haydutun hoşuna gitmedi kovulduk.
ikinci hesabım ise yedekte bekliyordu onu devreye soktum. kanzuğa kanzukluğunu hatırlatıp hesabı kapattım.
üçüncü hesabım ise sözlükteki trollerin hedef göstermesi ve twitter'dan hedef gösterilmem nedeniyle önce askıya alındı. ben de siz beni askıya alamazsınız ben size dayarım dedim ve sildim.
şu anda dördüncü hesabım devrede ancak uzun süreden beridir yazmıyorum.
hoş geldim buraya.