kafasıkarışıkbiri yazar profili

kafasıkarışıkbiri kapak fotoğrafı
kafasıkarışıkbiri profil fotoğrafı
rozet
karma: 280 tanım: 13 başlık: 1 takipçi: 3

son tanımları


ikiyüzlülük

anlam veremediğim bir şey.

bugün “önceden” değer verdiğim bir insanın gerçek yüzünü öğrendim. midemi bulandırıyor bu durum. birini sevmiyorsan, sevmiyorsundur. desteklemiyor ve ayıplıyorsan uzak durursun. neden sevmeyip kullanma yada dalga geçme ihitiyacı hissedersin ki. bu kadar aciz misin mesela?
benden yaşça büyük ama olgunluğa erişememiş olması ayrı bir sıkıntı. kaldı ki kendisine yeni tanımama rağmen oldukça değer vermiştim.
hayat çok garip daha iki gün önce acaba nasıl mutlu olur ne yapsam mutlu ederim dediğin insanın senin sırtına daha çooook önceden sapladığı bıçağı acı içinde de olsa kanata kanata çıkarıyorsun. çıtın çıkmıyor. bir pasta alıp mum yakıyorsun ve yeniden doğdum aferin diyorsun dilek tutmaya felan kalkıyorsun. belki de yeniden öldün, milyonuncu kez. bilemiyorsun.

umarım herkes yaşattığını yaşar tek ümidim bu yönde.
devamını gör...

kafasıkarışıkbiri

sizin de kafanızda sürekli bir şarkı çalıyor mu?
fark ediyorum ki kafamda çalan şarkıların çoğu dinlerken yarım bıraktığım şarkılar. yarım kalan her şey tamamlanmaya koşuyor. ısrarla o şarkıyı söylüyorum o gün mesela. taa ki hepsini bir anda dinleyene kadar.

yada geveze çok bilmiş birinin podcasti oynatılıyor mu sürekli kafanızda?
herrr şeyi biliyor, her şeyi en çok o biliyor. bazen kızıyor bağırıyor çağırıyor. bazen bir anne şefkatiyle yaklaşıyor. bazen suçlarımın üstünü örtüyor, beni aklıyor. bazense intihara sürüklüyor…

24 yıldır her gün bu sesleri dinliyorum. kimi zaman da başkalarının kafa seslerini. müzik zevki çok önemli geliyor bu yüzden bana.

çünkü kafa sesiyle dışardaki ses eşitlendiğinde huzur yaşıyor insan ve bu sayede dinlediklerinden keyif alıyor. dinlediklerinle kafanın içini ele veriyorsun bi nevi.

peki sessizlik de ses midir?
bugün yine kafam karışık.
devamını gör...

üzülünce parka gitmek

üzülünce hep en yakın çocuk parkında bir salıncağa koşardım. benim için bir rutindi bu.

küçükken köydeki evimizin önündeki dut ağacına kurulu bir salıncağımız vardı. genelde gün batımı vakitlerinde o salıncakta oturup kendi kendime şarkı uydururdum. sanki bir sahnedeyim ve herkes beni dinliyormuş gibi mutlu ve güvende hissederdim. hayaller kurardım.

o günlerden kalma, daha doğrusu o anın bana verdiği hisse olan bağımlılığımdan kalma bir alışkanlık olmalı.

fakat şuan olduğum şehirde bir gariplik var. hiçbir çocuk parkında salıncak bulamıyorum hep sökülmüş veya yok.

simülasyonda bir sıkıntı çıkmış olmalı.
devamını gör...

müzik dinlerken uyuyakalmak

bunu sadece bir kere yaptım ve hayatımın en iyi uykusuydu. çünkü baya iyi bir playlist çalıyordu.
bir daha olmayacağına eminim o ayrı bir mevzu.
devamını gör...

zafer

şimdi şu evden çıkıp spora gidebilmem benim için büyük bir zafer olurdu.
ileride evime spor odası yaptıracağım bakalım bu sefer de gitmeye üşeniyor muyum.
devamını gör...

öğretmenlik

aşağılanmanın dibini gördüğü şu dönemde değil de atatürk’ün “unutmayınız ki; cumhurbaşkanı bile sınıfta öğretmenden sonra gelir.” dediği dönemde yapmak istediğim bir meslekti.
devamını gör...

dünya

kocaman bir lunaparktır dünya. koca bir oyun alanı.
devamını gör...

insana yaşama sevinci veren şeyler

hala hayal kurabiliyor olmak. her şeye rağmen.

birde çocuklar.
devamını gör...

kendinizi beş yıl sonra nerede görüyorsunuz sorusu

italya’da
devamını gör...

ön yargı

önyargı. yada yargı. ikisi de birbirinden beter. insanı zehirleyen bir histir. bazı zamanlar da rahatlatır tabii. bu kişi zaten böyle deriz ve rahatlatırız kendimizi.

hiçbir halt bilmiyoruz ve bilmediğimiz şey hakkında doyasıya konuşuyoruz. daha doğrusu tabiri caizse atıp tutuyoruz.

hepimiz öyle yollardan öyle hayatlardan geliyoruz ki. bazen bir katili bile anlama düşüncesine koyuluyorum bu yüzden. ne oldu ne yaşadı da böyle oldu. öyle ki hiçbirimizin garantisi yok kötü bir yola düşmeyeceğimize dair. bunu öğrendiğimden beri daha hafifim. kimseyi yargılamıyorum. sadece dinliyorum. anlamaya gayret ediyorum az da olsa. anlaşılmadığımızdan ötürü kötüye yalınayak koşuşuşumuz çünkü.

diyeceğim o ki elimden gelse sözlükten siler atardım bu kelimeyi. fakat şimdi sözlüğe ekliyorum ve uyarıyorum.


yapmayın!
devamını gör...

alıntı

“aşk kendini en çok ahlakla sınandığı yerde belli eder.”
devamını gör...

yazarların gününü özetleyen kelime

“leyla”
devamını gör...

doğum günü

bazı günlerde acı içinde göğsümü yırtarak bir matruşka gibi doğuyorum sanki kendi içimden. ama matruşkanın tersine, küçülerek değil de büyüyerek.

doğum günleri anlamlı günler olsaydı gerçekten büyüdüğümü hissettiğim o günlerde doğum günümü kutlardım. iyi ki doğdun derdim ağlamaklı bir sevinçle. doğum hissini sadece anneler hissetmez. kan ter içinde bağırış çağırış doğurdum seni. iyi ki doğdun derdim, iyi ki doğdun!
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim