kullanıcı002 yazar profili

kullanıcı002 kapak fotoğrafı
kullanıcı002 profil fotoğrafı
rozet
karma: 748 tanım: 11 başlık: 38 takipçi: 15

son tanımları


seni yazdım kalbime

sözleri hasan bağlan' a, müziği burhan bayar' a ait olan müslüm gürses tarafından meşhur edilmiş fantazi müzik eseridir.

başlangıç dizesi olan ''solmadan gel artık aşkımın gülü '' gibi oldukça etkileyici sözlere sahip şarkı, zaten nağmesiyle de ilk andan itibaren, dinleyene ''beni içine çekecek ve duygularımın sesi olacak'' dedirtiyor.

1986 yılında müslüm gürses' in en beğenilen albümü olan küskünüm' de ilk kez okundu. eser daha sonra dizilerde, filmlerde defalarca farklı sanatçılar tarafından da seslendirildi. küskünüm albumü inanılmaz ilgi görmüştü. albüm, 12 milyon yasal kopya gibi olağanüstü adede ulaşarak türkiye' nin gelmiş geçmiş en çok satan albümü olmuştur. bayar müzik tarafından piyasaya çıkarılmıştır. bayar müzik aynı zamanda küskünüm alumündeki bütün eserlerin de bestecisi olan bestekar burhan bayar'ın müzik şirketidir.

yaklaşık 40 yıllık olan eser, son olarak ata demirer in disney plus için çektiği bursa bülbülü filminde de kullanıldı. filmde şarkı ata demirer ve melek büyükçınar tarafından seslendirdi. bursa bülbülü 1986 da geçen bir hikayeye sahip ve şarkı da 1986 yılında piyasaya çıkmıştı. bu örtüşme ilginç ve titiz bir detay olarak dikkat çekiyor.

dinlemek isteyene seçenek olması adına müslüm gürses, mary jane band ve ata demirer yorumlarının linkleri ve şarkının sözleri aşağıda eklendi.


müslüm gürses yorumu :


ata demirer & melek büyükçınar düeti ( bursa bülbülü filmi soundtrack)


mary jane band yorumu ;


solmadan gel artık aşkımın gülü
olsa da konuşsa kalbimin dili
küçücük dünyamda bir bilsen seni
görünmez yazıyla yazdım kalbime

böyle bir aşk görülmemiş dünyada
ne geçmişte, ne de bundan sonrada
arasalar bulamazlar rüyada
göremezler seni yazdım kalbime

nasıl sevgiymiş görün de bakın
sevgilim seninle buluşmam yakın
unuttum desem de inanma sakın
anılarla yazdım seni kalbime
devamını gör...

hotel california

gelmiş geçmiş en çok bilinen, söylenen story teller parçalardan kabul edilen hard rock sounduna sahip şarkıdır.
1974 de kaydedilen şarkı bir hard rock efsanesi olan eagles grubunun en meşhur şarkısıdır da.

şarkı, sözlerinden tam olarak anlaşılmasa da aslında çok naif ve trajedik bir aşk hikayesine dayanıyor.

1969 yaz başında bir adam bu otele gelir, tek başına bir odaya yerleşir. yan odada da çok güzel bir kız yine tek başına konaklamaktadır. tanıştıkları an birbirlerine aşık olurlar. otelde kalış sürelerini uzattıkça, hem aşkları güçlenir hem birbirlerinden kopamayacak hale gelmeye başlarlar. son derece eğlenceli ve mutlu anlarla ve aşkla dolu bir yaz tatili yaparlar. bir türlü otelden ve birbirlerinden ayrılamazlar. neredeyse bütün bir yazı hotel california da ve otelde tanıştıkları yeni insanlarla birlikte geçirmeye devan ederler. çok güzel arkadaşlıklar kurarlar. partilerde hep beraber eğlenirler, unutulmayacak anılar biriktirirler.

yaz sonuna geldiklerinde artık otelden çıkmaları ve hayatlarına dönmeleri gerekmektedir. birlikte, aşklarının da bir sınava ihtiyacı olduğuna olduğuna karar verirler. adam der ki; bütün kış birbirimizi görmeyelim, aramayalım sormayalım. eğer ikimizde bir dahaki sene yaz başında burada ilk tanıştığımız günde aynı numaralı odada yine buluşmaya gelirsek, bu yaşadığımız basit bir yaz aşkından, ömür boyu beraber olacağımız bir birlikteliğe dönüşecektir zaten.

bir yıl sonraki yaz başında kararlaştırdıkları günde adam otele gelir. maalesef hotel california bir gün önce çıkan bir yangında yanmış kül olmuştur. aklına sevgilisi gelir. henüz gelmediğini düşünerek önce bir rahatlar, ancak daha sonra odalarda kalanlardan ölenler olduğunu öğrenir ve o listede sevgilisinin de odluğunu görür. maalesef sevgilisi ona sürpriz yapmak amacıyla kararlaştırdıkları günden 1 gece önce otele gelmiş, odalarına yerleşmiştir ve yangında ölmüştür.

şarkının türkçe altyazılı youtube linki:


1976 da şarkıyla aynı adla çıkan albümün kapak görseli :
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

şarkının orjinal sözleri ve her dize altında türkçe tercümeli haliyle :
on a dark desert highway, cool wind in my hair
karanlık bir çöl otoyolunda, serin rüzgar saçlarımda

warm smell of colitas, rising up through the air
colitaların sıcak kokusu, yükseliyor havaya

up ahead in the distance, ı saw a shimmering light
ileride bir mesafede, parlak bir ışık gördüm

my head grew heavy and my sight grew dim
ağırlaştı başım ve bulanıklaştı görüşüm.

ı had to stop for the night
gece için durmalıydım

there she stood in the doorway;
orada, kapının önünde durdu

ı heard the mission bell
görev zili duyuldu

and ı was thinking to myself,
ve kendi kendime düşünüyordum ki

`this could be heaven or this could be hell`
`cennet de olabilir bu, cehennem de`

then she lit up a candle and she showed me the way
sonra bir mum yaktı ve bana yolu gösterdi

there were voices down the corridor,
koridor boyunca sesler vardı

ı thought ı heard them say...
sanırım şöyle dediklerini duydum onların:

welcome to the hotel california
california oteline hoşgeldiniz

such a lovely place
ne kadar hoş bir yer

such a lovely face
ne kadar hoş bir çehre

plenty of room at the hotel california
bir çok oda var otel california da

any time of year, you can find it here
yılın herhangi bir zamanı, bulabilirsiniz burada

her mind is tiffany-twisted, she got the mercedes bends
aklı "tiffany-dalgın", "mercedes kavisleri"

she got a lot of pretty, pretty boys, that she calls friends
bir sürü tatlı çocukları vardı, arkadaş diye çağırdığı

how they dance in the courtyard, sweet summer sweat.
sahnede nasıl dansettikleri, tatlı yaz teri

some dance to remember, some dance to forget
bazı danslar hatırlamak içindir, unutmak içindir bazısı

so ı called up the captain,
böylece hatırlattım kaptana

`please bring me my wine`
`lütfen şarabımı getirin bana`

he said,`we haven`t had that spirit here since nineteen sixty nine`
o dedi ki; "o ruhu yakalayamamıştık 1969 dan bu yana"

and still those voices are calling from far away,
ve o sesler çok uzaklardan çağırıyor hala

wake you up in the middle of the night
uyandırır seni gecenin ortasında

just to hear them say...
sadece onların şunu demelerini duymaya...

welcome to the hotel california
california oteline hoşgeldiniz

such a lovely place
ne kadar hoş bir yer

such a lovely face
ne kadar hoş bir çehre

they livin` it up at the hotel california
otel california`da yaşarlar şaşaa içinde

what a nice surprise, bring your alibis
ne kadar güzel bir sürpriz, getirir bahanelerinizi

mirrors on the ceiling,
aynalar tavanda

the pink champagne on ice
buzda pembe şampanya

and she said `we are all just prisoners here, of our own device`
ve o dedi ki; "burada hepimiz sadece mahkumlarız, kendi düzeneğimizin"

and in the master`s chambers,
ve ana salonda

they gathered for the feast
ziyafet için toplandılar

the stab it with their steely knives,
çelik bıçaklarıyla onu doğradılar

but they just can`t kill the beast
fakat canavarı öldüremezler

last thing ı remember, ı was
hatırladığım son şey, benim

running for the door
kapıya koştuğumdu

ı had to find the passage back
geçidi tekrar bulmalıydım.

to the place ı was before
daha önce bulunduğum yere açılan

`relax,`said the night man,
"rahatla" dedi adam

we are programmed to receive.
varmak için programlandık

you can checkout any time you like,
istediğin zaman kontrol edebilirsin

but you can never leave!
ama ayrılamazsın asla!
devamını gör...

the color of money

1986 yılında martin scorsese'nin yönettiği, senaryo uyarlamasının richard price tarafından walter tevis’in 1984 yılında yayınlanan aynı adlı romanından yapıldığı sinema filmidir. aslında 1984 de yayınlanan roman bir devam hikayesidir. walter tevis 1959 yılında ilkini yazdığında yine çok ilgi gören bir eser yaratmıştı. birinci kitaptaki fast eddie karakteri ikinci romanda daha yaşlanmış ve daha dingin bir hayat isteyen olgun bir hale dönüşmüş.birinci romanın adı the hustler iken ikinci romana the color of money ismini vermiştir.

kastında paul newman ve kariyerinin başındaki tom cruise gibi seyirciye olağanüstü sempatik gelen oyuncular varken zaten film standartına ortanın üstünden başlıyor. ayrıca, esas kadın rolünde mary elizabeth mastrontonio çok başarılı bir performans sergilemiş.

filmle ilgili atlanmaması gereken bir bilgi de paul newman’ın filmdeki perfromansı ile, daha önce 6 kez aday olup kazanamadığı oscar’a en iyi erkek oyuncu dalında ulaştığıdır. filmin ayrıca en iyi uyarlama senaryo, en iyi kurgu ve en iyi yardımcı kadın oyuncu kategorilerinde 3 oscar adaylığı daha vardır.

hikayesi bilardo oyunu etrafında dönse de aslında oldukça trajik detaylara da dokunuyor. bunların başında da arkadaşlık dostluk ilişkileri geliyor tabii ki. mesela eddie’ nin ( paul newman) vincent’ın ( tom cruise) sevgilisi olan carmen’den ( mary e.mastrontonio) uzak durma aksiyonları bir kumarbazın, bir dolandırıcının bile ahlaki değerlere ne kadar önem verebileceğini bize kolayca aktarabiliyor.

carmen aslında vincent’ i seven bir kadın olsa da eddie’ nin karizmatik duruşunun ve alfa karakterinin etkisine giriyor.eddie ise dostluğa verdiği önemi, bu güzel kadına ‘’ ilgini bana değil sevgiline ver, ver ki onun bu oyundaki kariyerine de katkın olsun’’ diyerek vurguluyor.

film yaklaşık 40 yıllık bir yapım olduğundan gişe, seyirci verilerinde bazı eksikler var. eldeki verilere göre ise çekimleri için 14.5 milyon usd harcanan film gişede oldukça başarılı bir performans göstererek 52.5 milyon dolar hasılat elde etmiştir.

hikayenin eddie nin değer yargıları üzerine yoğunlaştığı anlar:

carmen'in eddie' yi ilk sınadığı sahne.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

carmen' in eddie' yi ikinci kez sınadığı sahne. hem de vincent odada iiken.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

dünyayı kurtaran adam

1982 yapımı türk sinema filmidir. yönetmeni çetin inanç 'dır. başrollerinde cüneyt arkın ve aytekin akkaya oynamıştır.

senaryosunda pay sahibi olup, başrolünü de oynayan cüneyt arkın ın yapılış sürecini anlatırken '' şeyh bedrettinlerden yunus emrelerden ve nasreddin hocalardan ilham alarak girişilen bir kahramanlık destanı ve esprililerle bütünlük kazanmış felsefesi olan bir eserdir aslında'' diye bahsettiği sinema filmidir.

efsanevi türk ozanları ve n.hoca böylesi düşük prodüksiyonlu ve baştan savma gibi duran bir yapıma nasıl ilham kaynağı olmuşlardır ki sorusuna ise şu sözleri ile cevap vermiştir.

''1980 lerde yeşilçam darboğazdaydı. yapım şirketleri üretmek zorundaydı. 1982 de bir film çekimi için nevşehir deydik. filmde oldukça bilge ve yörede tanınan bir halk ozanı da oynuyordu. ona dedim ki hazır burada iken bu platoyu başka bir filmde de kullanmak isteriz, bize esin kaynağı verebilir misin? ozan da ertesi gün evinden yıllardır biriktirdiği dilden dile anlatılmış hikayeleri ve eserleri bir yığın halinde sete getirdi. bu birikimin ve yazılı değerlerin saatlerce üzerinden geçtik . günün sonunda proje kafamda hazırdı'' demiştir.

yani yüzlerce yıllık anadolu mirasının üzerine kurgulanmış bir kahramanlık filmi yapmaya çalışıyorlarmış, ancak imkansızlıklardan dolayı temelinde türkler ve kahramanlıkları üzerine kurguladıkları film, çekimler esnasında absürd bir bilim kurguya dönüşmüş.

özellikle ''zaten masallar da birer bilim kurgu hikayeleri değil midir? süpürge ile uçan cadıları düşünün mesela'' demecini cüneyt arkın'ın bir röportajından canlı duymasam ''ya hadi ordan derdim'' ama bunlar kendi sözleri ve kabul etmekten başka çaremiz de yok ki.

kısaca hikayesine baktığımızda, 2 kahraman türk pilotunun uzaylılarla karşılaşmaları ve ölümüne savaşarak dünyayı olası bir uzaylı istilasından kurtarmaları üzerine kurulu.

film dünyaya da pazarlandı. komedi amaçlı çekilmemesine rağmen, komedi-aksiyon kategorisinde kabul edilerek, milyonlarca dolarlık video kaset ve dvd satışı elde etmiştir.

filmin gişe ve dvd gelirleri ile ilgili bilgiler net değil ancak devam filmi olan dünyayı kurtaran adamın oğlu yurt dışına turk star wars olarak pazarlanmış ve 2,5 milyon usd yurt dışı hasılat elde etmiştir.

cüneyt in george olduğu filmin yurt dışı afişi:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

türkçe afiş:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

melike şahin

klasik türk müziği ile fantazi müzik arasında bir çizgide kulağa hoş gelen ses rengi ile dikkat çeken 1989 istanbul doğumlu sanatçı.
söz yazarı ve bestekar olmasının yanında yorumculuk performanslarıyla ciddi hayran kitlesi edinmiştir. boğaziçi üniversitesi sosyoloji bölümü mezunudur. kim ola ki diye baktığım bir anda özel hayatında ilişki yaşadığı kişiyle aralarındaki 24 yaş farkla da gündeme geldiğini öğrenmiş olduk. şu anda beraberler midir bilinmez ama o kadar da magazine dökmeyelim işi diyelim ve devam edelim.

melike şahin adını gerçekten bilmiyordum duymamıştım dinlememiştim, taa ki 3-4 gece öncesine kadar. bir arkadaş al bu şarkıyı nerenlen dinlersen dinle her şekilde müthiş diye göndererek beni replay tuşlarına mahkum etti. teşekkürler sana eyyy o arkadaş. asgsfsda.

içerken oldukça etkileyen bir müziği olduğunu düşünüyorum. hani yolculukta, yemek yerken, sabah trafiğinde, içerken dinlemelik müzikleri vardır ya bazılarımızın, melike şahin müziği de içmelik kategorisinde bende. severek, dubleleri vura vura takip ediyoruz, herkese afiyet olsun.

övdük, uçurduk sıra gömmekte.
şimdi sanatı, sesi, yorumu eyvallah ama #2370410 deki o kıyafetler nedir ya.ashsgsf kesinlikle annesinin gardırobunu kullanmayı bırakması gereken ses sanatçısı.

bu da ayrı bir kombin cinayeti. neyse ki ud taksimi ve şarkı harika.


eserin sözleri melike şahin e, müziği ise yine melike şahin ile can kandaz'a aittir.

sen yine bildiğin gülü kokla
benim çoktan günüm belli
hem annem hem babam sendin
böyle ufalanma merhem elindeydi

gelmedi elimden
dökülemedi inan dilimden…
susuyorsam bir bildiğimden
sevdiğimden, gördüğümden…
tutuşmuş beraber ellerimiz yangın ezelden
gidiyorsam çok sevmekten
yanmaktan, ölmekten…

bir dermanı çok görüp de
boynu büküp gittin içe sinip de
ayağımdan kaydı gitti
toprağım sendin, depremim de…
devamını gör...

city of god

suç ve dram sınıfında güney amerika sinemasının en seçkin örneklerinden olan, yaşanmış bir hikaye üzerine oturtulmuş brezilya-almanya-fransa ortak yapımı filmdir.

rio'nun varoşlarında, biri fotoğrafçı, diğeri de mafya babası olmak için mücadele eden iki çocuğun hayatlarından çarpıcı kesitler anlatılır.

belirleyici yönetmeni fernando meirelles, ortak yönetmeni ise katia lund dur.

netflix deki ses getiren queen of the south dizisindeki teresa yı oynayan alice braga nın da, city of god'da önemli bir rolü vardır.

ödüller ve adaylıklar:

en iyi kurgu dalında bafta ödülü.
yine bafta da, ingilizce dilinde en iyi yabancı film adaylığı,
2003 yılı ingiliz bağımsız film ödüllerinde en iyi film ödülü,
2004 oscar'larında, en iyi yönetmen, en iyi uyarlama senaryo, en iyi kurgu, en iyi sinematografi dallarında adaylıkları vardır.

bütçesi ile ilgili farklı ifadeler olsa da, yaklaşık 4 milyon usd dir.brezilya hasılatı 7.5 milyon usd,
dünya hasılatı 23.5 milyon usd,
toplam hasılatı 31 milyon usd dir.

türkiye hasılatı içler acısıdır. bu harika film türkiye de toplam 31 hafta gösterilmiş, 138.000 usd hasılat yapıp 28.500 seyirciye ulaşmıştır. yok canım, biz recep ivedik ülkesi filan değiliz.
devamını gör...

memento

kısa süreli ve bir döngü halinde hafıza kaybı yaşayan bir adamın karısının katilini bulma çabasının ve bu esnada yaşadığı buhranın konu edildiği psikolojik gerilim türündeki sinema filmi.

bu tip başlıklara tanım giren ilklerden değilseniz zaten sıranız gelene kadar konusu ve diğer detayları tabii ki de sağolsunlar diğer yazarlarca irdelenmiş oluyor.

bu sebeple filmi izlediğim zaman kendimce eleştirdiğim bir yönünden, kadın başrol karakteri natalie yi oynayan c.a.moss üzerinden kritize etmek istediğim c.nolan filmi.

c.a.moss çok güzel değil ama tabii ki güzel bir kadın. ancak hollywood sadece güzelliğe bakmadan da oyuncuları alır parlatır.
p.arquette, f.mcdormand, s.j.parker liste uzar gider değil mi? o halde çok çok güzel olmayan ve oyuncu yetenekleri sınırlı olan moss nasıl odu da sürekli üst düzey rolleri kaptı? c.a.moss atletik yapılı, nispeten az ifadeli bir yüzü olan bir oyuncu ve matrix etiketine sahipti. ilaveten c.a.moss un bu rolü kapmaktaki en büyük şansı asıl adaylar olan ashley judd, famke janssen ve angelina jolie üçlüsünden üçüyle de, bir şekilde hem c.nolan ın hem yapımcıların senkrenizasyonu sağlayamamaları olmuş. diğer bir etken de 1993 de 13 bölümlük çekilen matrix isimli bir dizideki performansıydı.
bildiğimiz matrix hikayesi değil ancak yine bir ara dünya hikayesi olan o dizide oynadığı liz rolü onun ilk önemsendiği rolüdür.

kişisel fikrim memento daki natalie tam anlamıyla bir famke janssen rolüdür. c.nolan da istemiştir ama kafasında ya oturtamadı ya da period uymadı ve rolü çok daha az yetenekli olan c.a. moss kaptı.
devamını gör...

emily in paris

netflix in devil wears prada esintileri taşıyan eğlenceli dizisi.

netflix için her konuda eleştiri yapılabilir ama dokunulmaz olduğu alan kesinlikle kostümler.
bu konuda nasıl bir bütçe çalışmaları oluyor artık, kendi terzi fikri leri mi var bilmiyorum ama kostüm ekipleri hiçbir projede bunu ucundan kenarından tutarak yapmıyor.

1800 lerde geçen bir dönem filmi mi?
o döneme ait ne varsa kıyafet üzerine birebir netflix projelerinde yansıtılmıştır.
2200 de geçen bir bilimkurgu filmi mi, o tarihlere henüz erişmemiş olmak sorun değil.
bakın bir 2200 yılında geçen netflix projesine o günlerdeymiş gibi gözünüze yansır.

netflix kendi projelerinde görselliği çok yerinde ve profesyonelce kullanıyor.
emily in paris de de bunu layıkıyla yapmışlar.
sadece emily nin gardrobunda değil etrafındaki tüm karakterler adeta kostüm show içindeler.
yani bu konuda çıtası öylesine yukarıdaki netflix in, yapımdaki diğer vasatlıkları bile göz ardı etmeyi sağlıyor.
bir görsel eserde, kıyafetleri en son dikkate alacak benim gibi aksiyon sever bir erkek izleyiciye bile, helal olsun kostümler müthiş dedirttiğine göre özellikle kadın izleyiciden bu konuda yine tam not alır emily in paris. dizi sıradan bir senaryoya, iyi denecek oyunculuklara sahip ama kostümler? hani bizim lise tabiriyle 10 numara 5 yıldız.

bir stajyerin işinde yükselme basamaklarındayken, abd den paris e gitmesi ve bu muhteşem şehirdeki aşk, kariyer ve kültürel çatışmalarını işleyen orta kalitede bir yapım.

projenin babası darren b. star. kimdir? sex and the city demem yeterli herhalde. yayınlandığı dönem dünyayı sallayan o dizinin de yaratıcısı.

emily rolunu oynayan lily collins de babadan şanslı olanlardan. genesis in vokalisti efsane phil collins in kızıdır.
devamını gör...

the godfather

1972 yapımı f.f.coppola nın yönettiği muhteşem bir sinema filmidir.
italyan göçmeni corleone ailesi nin abd nin en güçlü yeraltı suç örgütü olma sürecini mario puzo nun kitabından uyarlanmış şekilde anlatır.

bu sıradışı filmin bir de sıradışı yapım hikayesi var ki oradan hafızamda olan bilgileri buraya not düşmek istiyorum.

film yapıldığı yıllarda yeraltı örgütleri çok güçlüymüş. özellikle abd nin doğu kıyısındaki newyork, philadelphia, boston gibi büyük şehirlerde mafya denen bu örgütler sendikalar vasıtası ile şehirlerde, belediyeleri ve politikacıları avuçlarında tutarlarmış. sendikalar yüksek oy depoları olmalarının yanında büyük bütçeleri ile yine mafya için ele geçirilmesi gereken örgütlermiş.

baba kitabının yazarı m.puzo ile yönetmeni f.f.coppola ilk tanıştıkları andan itibaren çok iyi yürüyen bir dostluk kuruyorlar. üstelik m.puzo filmin çekilmesi için senaryo uyarlamasında coppola olmaz ise asla buna müsade etmeyeceğini de ısrarla vurguluyor. bu ikilinin harika uyumu yapımcılar için bir kolaylık gibi gözükse de filmin hollywood stüdyolarının olduğu batı kıyısı yerine, doğu kıyısında çekilmesi ısrarları yüzünden tamamıyla ciddi bir krize dönüşüyor.

m.puzo benim hikayem ancak doğu daki bir şehirde çekilirse perdeye doğru yansır diye diretince yapımcı albert rudy uygun mekanları ayarlamak için newyork a gidiyor. işte bu aşamada şehri elinde tutan mafya grubu filmin çekilmemesi için her gücü kullanmaya başlıyor. mafya evrak ve izinlerde resmi kurumlarda zorluk çıkarttırıyor. albert rudy nin arabası kurşunlanıyor. defalarca tehdit ediliyor. en sonunda rudy zekice bir hamle ile mafyayı ikna ederek filmi çekmeye muktedir oluyor. filmdeki bazı karakterleri oynayacak oyuncular gerçekten de mafyanın adamlarından seçiliyor. bu şarta uyum göstermesinin ardından mafya kelimesinin filmden çıkarılması şartını da kabul eden rudy, senaryoya müdehale gibi gözüken bu durumu stüdyoya, ''zaten bir yerde geçiyordu o kelimeyi çıkartmak sorun bile değildi'' diyerek krizi nasıl atlattığını ifade ediyor.
devamını gör...

fabrika kızı

şarkı alpay ın şarkısı olarak bilinse de aslında sözüyle bestesiyle komple bir bora ayanoğlu eseridir.

1969 larda tam da 68 kuşağının dünyayı etkisi altına aldığı yıllada, b.ayanoğlu istanbul aksaray da yaşıyor. cibali tütün fabrikasındaki işçilerin işe başlama ve paydos zamanları, unkapanı köprüsünden geçme anlarına denk geldiği için kimbilir nasıl bir hayatları vardır bu emekçi insanların diyerek bu eseri ortaya çıkarıyor. eserin sözlerinin bir hikaye gibi sıralanmasındaki amacı ise, görsel olarak henüz o dönemde video kliplerin bilinmemesi yüzünden bu yolla şarkıyı dinleyenlerin şarkıdaki hikayeyi hayal edebilmelerini sağlamakmış.

bu konuda sol çevrelerden de bayağı eleştiri almıştır. neden bir kadını evde içen bir adama mahkum gibi tasvir ediyorsundan tutalım da, ne demek evde yün ören ezik bir kadına kadar kendini ifade etmesini gerektiren bir linçe maruz kalmıştır. açıklamalarında elbette ki kadınlar şöyledir böyledir yücedir gibi demek zorunda kalmıştır.

sanatçı kadar kendini ifade edemememin baskısını yaşayan başka bir meslek erbabı var mıdır bilmiyorum. keşke bu kadar her şeyi sorgulamadan sadece müzikse dinlesek, resimse bakıp anlamaya çalışsak olamaz mı?

yukarıdaki yazarlar elbet linkler bırakmışlardır ancak bir tane de benim eklememde sanırım sakınca olmaz.

benim sevdiğim yorumlardan birisi de cem karaca & erol evgin düetidir.
devamını gör...

unbelievable (dizi)

etkilendiğim ve oyunculukları oldukça beğendiğim 2019 yapımı mini klasmanındaki 8 bölümlük netflix dizisi.

dizi ile ilgili bazı detaylara geçmeden netflix le ilgili bir eleştirim olacak. netflix dizilerin fragman veya bölüm tanıtımları kısmına girdiğimizde genellikle yönetmen notunu koymuyor ve bu durum bana inanılmaz saçma bir düşüncesizlik ve saygısızlık olarak geliyor. dizilerde zaman zaman her bölümü ayrı yönetmenle çekiyorlar. bu yüzden bu bilgiye ulaşmak istiyorum daha o bölüme başlamadan. ya derdine bak kardeşim dedirtmeden kendime hemen dizinin kritiğine geçiyorum.

senaryo müthiş bir defa. örgüsü, kurgusu, heyecanı dozunda ayarlamış ve belli ki tecavüz vakaları ile ilgili ciddi bir detaylandırma olmuş yazım sürecinde.

toni colette zaten çok iyi bir oyuncu ve yine muhteşem. özellikle bölge savcısı olan eşiyle saygıya ve sevgiye dayanan evliliklerindeki anları insanı hayran bırakan cinsten.

merritt wever canada kökenli başarılı işler yapmış bir oyuncu. ilk bakışta tam türkçe tabirle soğuk nevale denecek birisi gibi dursa da merhamet duygusuna vurgu yapmayı çok iyi becermiş oynadığı karakterde.

puanlama için sanırım yazar olmak gerekiyor. olur da olamazsam diyerek diziye puanımı 10 üzerinden 8 olarak rahatlıkla verebilirim.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim