kovid 19 olmadan önce her hafta kütüphaneye giderdim. şimdi ise covid 19 izin verdiği ölçüde gidebiliyorum.
dünyada hiçbir toplum yoktur ki kalkınması ve refaha erişmesi eğitime bağlı olmasın. çocuklarına kitap okutmayan toplumlarda ne üretim olur ne de yaratıcı fikirler ortaya çıkar.
bugün kütüphaneye gittiğimde
ali demirsoy'a ait kitaplara bakmak istiyorum dedim. ortaya çıktı ki kendisine ait tek bir kitap bile yok. türkiye'yi içinde olduğu ortaçağ eğitiminden çıkarmak için elinden geleni yapmaya çalışan dünyanın ve türkiye'nin önde gelen biyologlarından ali demirsoy'a ait tek bir kitap bile yok. okumuşlarına değer vermeyen bu ülke nasıl olacak da bir almanya, hollanda olacak.
azerbaycan'da ali demirsoy'un "çocuklar için evrim" kitabı 7.sinif çocukları için yardımcı kaynak olarak kullanılmaya başlandı.
sen kurt kosswig'in öğrencisi ali demirsoy'un kitaplarını devlet kütüphanenden eksik et, diğer taraftan başka bir ülke onun kitabını yardımcı kaynak olarak kullansın.
sonra neden bir manat 4.61 tl.
10 bakanlığın bütçesinden fazla parayı, hiçbir şey üretmeyen, bilime, ilime düşman, dogmanın dik alası diyanet işlerine yatırırsan ne üretim kalır, ne orman kalır, ne de refah olur.
anlayın artık diyanet gibi bir kurumu çözüm üretmiyor tersine hegemonyasını genişletmek isteyen iktidarın ''son akıl büken kurumu'' olarak iş yapıyor.
türkiyede mayıs itibari ile türkiye'de şu anda yaklaşık 2 bin 500 civarında kütüphanenin olduğunu biliyoruz diyor, kütüphaneler dairesi başkanı ahmet aldemir.
bunun içinde halk kütüphane sayısı ise : 1183
ispanyada halk kütüphane sayısı 4606
fransa'da halk kütüphane sayısı 16100
ingiltere'de halk kütüphane sayısı 4089
almanya'de halk kütüphane sayısı : 9011
devamını gör...