bittiğinde geride rahatlamış bir zihin ve salakça gülen bir yüz ifadesi bırakan film. tabi filmi izlerken bilimsel argümanları ve kelebek etkisi teorisini geçici olarak kenardaki sehpaya bırakmanız gerekiyor.
çok seven, sokak canını götürür evinde besler sorumluluğunu da alır. ev canı olur. sokaklara mama döküp köpek nüfusunda patlama yaşatmaz. bu alınan kararlar dolgun dudaklı mama tacirlerinin eseri.
sınıf öğretmeni: (şaka yollu) size de ingilizce öğretmeni dayanmıyor! siz ne yapıyorsunuz bu ingilizce öğretmenlerine bakayım?!
bizim kız (9 yaşında): biz bir şey yapmıyoruz, onlar ha bire çocuk doğuruyorlar!
partiyle pırtıyla kıyas yapmaya gerek yok. ankara'da yaşıyorum ve şu an gelen faturalarım arasında (doğalgaz da dahil) en yüksek faturam su faturası. desem ki mansur yavaş hizmet yapıyor bu paralarla; tüm yaz yatıp okulların açıldığı ilk hafta aynı anda tüm ana arterleri kazması dışında bir hizmeti de yok. hizmet görsem diyeceğim ki ok. niye hizmet yapmıyorsun diye soranları da chatgpt'ye yönlendiriyor mansur başkan.
açıkçası kendisiyle ilgili tüm beklentilerimi yok etti. halkıyla, yöneticileriyle, guguk sistemiyle tüm kademeleriyle yolkesen deli dumrul olan bir ülkede yaşadığım için artık hak aramayı da bıraktım.
ülkeden de çıkamıyorum.
artık ellerimi kaldırdım hepsini ꭺllah'a havale ettim.
herbokologların en sevdiği başlıklardan birisi. önce olmayan bir şey ya da aslında gayet doğal olan ama nedense belli bir ırk ya da topluluğa - herbokolog olması münasebeti ile- bir türlü yakıştıramadığı bir konu hakkında başlık açar sonra diğer herbokologlar b*ka üşüşen sinekler gibi koşuşturup kendilerine o b*kdan bir parça koparmaya çalışırlar.
ne yapsınlar sayın herbokolog?! üremesinler, gülmesinler, yaşamasınlar, hayattan zevk almasınlar mı sayın ağzına kürekle vurduğumun herbokologları?!.. cahil diyenler ise kendi cehaletlerini ortaya koymaktan öteye gitmemekteler. zaten herbokologların ortak özelliği cehalet değil midir?
bu arada #826514; evet bunla ilgili araştırmalar da vardı. hatta bir tanesi thanos'un fikri gerçekten işe yarar mı sorusuna bu araştırmalarla olumsuz cevap vermişti.
edit: bak bak! biri de diyor ki sordum; "niye ürüyorsunuz?" diye demiş ki cevaben "gurbette yalnız kalmamak içinmiş" bu cevap yüzünden "gel de ırkçı olma" mış. mesela hangi cevabı verseydi ırkçı olmazdın?! senin zaten ırkçı olasın var, hatta sen zaten ırkçısın. ırkçı bile değilsin be! üstüne vazife olmayan işlere burnunu sokan lüzumsuz bir şeysin. kendin "üre" ya da "üreme". başkalarının çocuk sahibi olmasından, anne baba olmasından sana ne!
19. yüzyılın sonlarında irlanda'da tarımsal kriz derinleşmişti. patates kıtlığından sonraki dönemde köylüler, yüksek kiralar ve zorlayıcı koşullar altında yaşamaya çalışıyordu.
irlanda ulusal ligi, bu sorunlara karşı barışçıl ama kolektif bir direniş biçimi önermekteydi.
önderlerinden charles stewart parnell, şiddete başvurmadan toprak sahiplerini baskı altına alacak yöntemler geliştirilmesi gerektiğini savundu. bu düşünce kısa sürede pratik bir eylem planına dönüştü: "sosyal ve ekonomik dışlama."
bu yöntemin ilk simgesel hedefi, lord erne'nin topraklarının idaresinden sorumlu olan charles cunningham boycott oldu.
boycott, kiracıların kira indirimi taleplerini reddetmekle kalmadı, bazılarını tahliye yoluna gitti.
bu tavır, üzerine boycott'a karşı topluca şu kararlar alındı: onunla konuşulmayacak, ona iş yapılmayacak, ürünleri satın alınmayacak, hizmet verilmeyecek.
sonuçta, charles boycott çevresindeki topluluk tarafından adeta görünmez hale getirildi.
mahsullerinin hasat edilmesini çaresizce bekleyen boycott, the times'a durumunu anlatan bir mektup yazdı.
orangemen (protestan) ve devlet, davasına destek verdi. toplamak için gelen 57 gönüllü hasatçı ve bu gönüllüleri korumak için de 900 asker gönderildi. tabi ki buna rağmen maliyetler astronomik oldu (350 sterlinlik iş 10.000 sterline mâloldu).
bu süreç dönemin gazetelerinde geniş yer buldu. "to boycott" ifadesi, önce fiil olarak ingilizceye girdi, ardından diğer dillere yayıldı. britannica'nın ifadesiyle bu, siyasi ve toplumsal bir hareketin adının doğrudan bir şahıs ismiyle özdeşleştiği ender örneklerden biridir.
bu durum, dünyaya "boykot" kelimesini hediye etti. tabi ki bu olaydan önce de bir çok olayda boykot, fiilen çok defa gerçekleşmişti. ancak bu olay üzerine bu fiil, boykot ismiyle anılmaya başlamıştı.
islamiyetten yaban eşşekleri gibi kaçan puterestlerin uydurdukları bir kelime daha. devamında da arapların dini diye anırmaya devam ederler. istediğiniz kadar anırın anca eşşekliğinizi pekiştirmiş olursunuz. siz yok dediniz diye ꭺllah da hesap günü de yok olmuyor.
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.