maclefanas yazar profili

yataktan kalk artık da şu işin ucundan tut hicbir ise yaramıyorsun anca ağla
seninki de dert mi nankörlük ediyorsun biraz şükret
çok şımarıksın

lana del rey.

sınırların kaldırılması.

lana del rey.

yaşadığı ülkede geleceğinin olmadığını gören, gece gündüz çalışıp yine de emeklerinin karşılığını asla alamayan, diğer kuşaklara göre çok daha fazla şeyin farkıda olmasına rağmen yaşları diğer kuşaklara göre küçük olduğu için sürekli aşağılanan, diğer ülkelerdeki yaşıtlarının tek derdi hangi arabayı alsam, hangi partiye gitsem gibi şeyler olmasına rağmen bırakın arabayı, partiyi zar zor geçinen, okuluna zor para yetiştiren, ülkenin geleceği ve en önemli yatırımı olması gerekirken asla önemsenmeyen bu kuşak nasıl mutlu olsun ki? hicbir şey güllük gülistanlık değil bu ülkede. herkes her şeyin farkında ama yine de her şey daha berbat hale geliyor. bırakın z kuşağını ülkedeki martılar bile depresyonda. yani geleceğimiz bir çöp asla ve asla değeri olmayan.

yorganin altına girip nutella yiyorsan depresyonda olduğun sanılan psikoloji. ama asla böyle bir şey yok. depresyondaki kişi bırakın nutella yemeyi herhangi bir eylemde bulunuyorsa bu iyi bir şey onun için.

çoğunluğun en sevdiği sitcom. himym i 6 defa bitirdim. sonra netflixe gelince friendse bir bakayım dedim neden herkes çok seviyor. baktım ve bana çok yavaş ilerleyen, geçmek bilmeyen ve kendimi gruptan biri gibi hissettirmeyen sadece hayatlarını izlediğimiz bir sitcomdan farklı gelmedi. ama how ı met your mother öyle mi? ted üzüldü ben üzüldüm, lily ve marshall'ın arası açıldı benim canım yandı. sonuna kadar himym ciyim. kendimi onlardan biri gibi hissediyorum. sanki onlar da beni tanıyormuş gibi.

the last of us tema müziği.

anlıyorsun değil mi.

yağmurlu günde camdan yağmuru ve yağmur damlalarının cama vuruşunu izleyerek en sevilen şarkıyı dinlerken salep ya da sıcak çikolata içilmesi.

insan bekler bekler bekler şakakları zonklayana denk düşünür düşünür düşünür.

stefan zweig- satranç.

sade soda.

şu zamana kadar oynadığım tüm playstation oyunlarındaki kadın karakterlerin baş harflerinden oluşuyor. hepsi bana gerek güç gerek varolma gerek kendi ayaklarının üzerinde durma konusunda ilham vermişlerdir.

değişmeyen tek şey değişimin kendisidir.

ekonominin halkin elindeki telefon modeliyle ölçüldüğü, gerici erkekler dışında hiçbir canlı-cansız varlığın bir öneminin olmadığı, türklerin kendi ülkesinde 3., 4. sınıf vatandaş olduğu, içinde yaşayan kadınların istediği gibi yaşayamadığı en ufak bir şeyden korkar hâle getirildiği ve her gün öldürülüp,tecavüz edildiği, gençlerin hayallerinin asla bir önemi olmayan ve tüm bunların sebebinin ne olduğu belli olmasına rağmen asla suçlanmayan ve her şeyin gün geçtikçe daha da kötüye gittiği, yaşanmasının (yaşamak diyorum nefes alıp vermek değil ikisi farkli şey) neredeyse imkansizlaştırıldığı ülke.

öğrenci

en büyük pişmanlığın?

o günlerden sonra onları sadece anı olarak hatırladığınızın, 'vay be ne zamanlardı ama geçti gitti' dedirten, onları aşmış olmanın ve artık daha zor güçlü olduğunuzun verdiği huzur en güzel hazdır.

kibir.

gnosienne: no 1 erik satie.

hayal gücünüz, kelime dağarcığınız, cümle kurma becerileriniz, öngörünüz artar. roman gerçekten insani o an bulunduğu yerden,zamandan alır hiç alakası bile olmayan yere zamana götürerek aynı zamanda empati duygusunu da geliştirir. hiç beklemediğiniz bir insanın yerine koyarsınız kendinizi ve şu sıkıcı rutin hayatta bambaşka şeyler görüp, öğrenip, yaşamış gibi olursunuz. kısacası farklı bir evrene, alakanız olan ya da olmayan bir insanı tanıma bileti.