bağlımlılıktır..
bir girmeye görün , bir daha çıkamıyorsunuz.
filizlenen bir aşkınız olsun veya olmasın
göz göze geldiğiniz an içinizden binlerce kez şükrediyorsunuz ve ne yaparsanız yapın onun için yapıyorsunuz.
ör; sabah erken saatte kalkıp kahvaltı hazırlamak, akşama kadar gömlek ütülemek, sürekli biten bardağa çay doldurmak gibi..
ve gün sonunda bir buse ile tüm yorgunluğunuz alınıyor..
sevgilinizin, beyefendinizin kolları arasında başınızdan öpücüklere boğulup, teşekkür yağmuruna tutuluyorsunuz.. son olarak ellerinizden öpüp , dert görmesin güzelim diyor..
birini hoşnut etmek , en önemlisi sevdiğiniz kişi tarafından da sevilip hoş tutulmanız muazzam bir olay..
sevdiğimle , sevgilimle aynı evde yaşamayıp onun arkasını toplamayacaksam , önüne iki bardak çay koymacaksam, işte giyeceği gömleği ben ütülemeyeceksem o niye benim sevgilim ki ? ben ne diye varım yani ?
aslında bunu kendisi de yapabilir...
önemli olan sevdiğin kadının elinden bir şeyleri yemek , kullanmak , görmek.. sevdiğin kadını evde bir şeylerle uğraşırken görmek. o'nun gözlerine bakıp
" sende olmasaydın neye benzerdi hâlim? " demesi sizin o evden bir daha hiç çıkmayacağınız anlamına geliyor..
deneyin görün, terapi gibi.
önce biraz tartışırsınız sonra öpüp koklarsiniz barışmış olursunuz.
- bayım, seninle bir gün değil bir ömür aynı evde yaşarım.. yeter ki tut ellerimden , sev beni..
devamını gör...