kaç defa izledim bilmiyorum ama her defasında hönküre hönküre, böyle iç çekmeli, salyalı sümüklü, nefes kontrolünü yitirecek kadar ağlatan
babam ve oğlum.
neyse ki hep tek başıma izledim. zira bu filmi izlerken ben ben değilim. veyahut tam da kendimimdir belki de. yine sorgular, tespitler, araflar, varoluşsal sancılar..neyse gideyim de bir daha izleyeyim. (bkz:
mazoşizm)
devamını gör...