memleket hasreti çekmek isteyen gariban turk yazar profili

bazı şeyler vardır insanların kimliğini oluşturur. o şeylere saygı göstermek zorundayızdır. eleştirmek, laf etmek oldukça yanlış ve cahilce bir hareket olur. inanç da bunlardan biri. saygı duymamıza gerek yok ama saygı göstermek zorunda herkes.
inançlı biri değilim. ben de içimden dinleri çok eleştirir ve inananları küçümserim ama insanların yüzüne gidip bunu haykırmam. kendi düşüncemi eleştirmeden, karşıdakini suçlamadan anlatırım. aynı şekilde karşımdaki de benim düşüncemi eleştiremez. saygılı bir ortamda ifade ederiz düşüncelerimizi..

ilk adım: başkalarının dedikleriyle beyni doldurmamak. ne istediğini en iyi sen bilirsin o nedenle kendine inan ve güven, sandığın gibi güçsüz biri değilsin. başkalarının görüşüne muhtaç asla değilsin.
kendine ben yeterliyim, güçlüyüm dediğin ve bunu da gördüğün zaman özgüven gelecektir.
fiziksel olarak da spor yapmak, enstrüman çalmak özgüven artırıcı olabilir. ilerlemeyi gördükçe kendinizi daha iyi hissedeceksiniz. herhangi bir gruba katılmak, etkinliklere katılmak ve yeni insanlarla tanışmak, bir organizasyonda yer edinmek de sorumluluk duygunuzu artıracak ve özgüveninizi yükseltecektir. aktif olun.

bekçi deyince kafalarında ne oluşuyor da bekçi kelimesini beğenmiyorlar anlam veremiyorum. ya da nasıl bir pozisyondalar aslında da bekçinin pozisyonunu mu beğenmiyorlar da onlardan farkları olsun istiyorlar?

kadınlar şöyle
erkekler böyle

asla tekrar o kişiye gitmeyin. istenmediğiniz yerde durmayın. gurur iyi oluyor bu durumlarda çünkü anlamıyor olabilirsiniz o duygu patlaması içinde ama sizi istemeyen sizi gerçekten istemiyor ve siz zorladıkça kendinizi rezil ediyor daha da kötü bir konuma düşüyorsunuz. karşınızdaki kişinin karakterini de düşünüp hareket etmelisiniz. arkadaş çevrenizdeyse ve onlara söyleyecek bir tipse etrafınız etkilenebilir. onlar etkilenmese bile siz etkilenebilir insanlardan çekinebilirsiniz vs. yani anlayacağınız ne olacağı belli olmaz bu işlerde. çok dikkatli olmalısınız. siz "aşık oldumm" diye mutlu mutlu uçarken sizi yerin dibine de sokabilir karşınızdaki.

şu an yapmaya çalıştığım olay. et yemek bana çekici gelmiyor tüm olayı baharat zaten. ama diğer tükettiğimiz, kesilen hayvaların atıklarıyla üretilen bir çok ürün bulunmakta ve bu ürünleri de tercih etmemeliyiz diye düşünüyorum. günümüzde birçok ürünün vegan olanları var. et yiyenlerin de buna dikkat etmesi çok iyi olurdu. mesela jelibon gibi keyfi ürünler.

gerçek ve güzel kahveler içmek için iyi bir başlangıç. bir süre sonra o eski hazır kahveden içince ben ne içiyormuşum dedirten ve şükrettiren.

tanımı yapan kişiye ayrı bunu onaylayana ayrı hayret ediyorum. kadın düşmanı olduğunuzun farkında mısınız? farkındaysanız burası da güvenli değil demektir? adam gelmiş burda kadın çekiştiriyor. ne yaşadıysan her kimle, keşke tartışsaydın bir sonuca kavuşsaydı da içinde bu kadar tutup buraya öfkeni kusmasaydın kardeş yaa. bu yaptığın kendini rezil etmektir. erkek oldugun için şu an rahat rahat yazabiliyosun ama ilerde yüzün nasıl kızaracak ben böyle bişe yazmıştım diye. azıcık ileri görüşünüz olsun bu rahatlık nedir ya. kör gibisiniz işinize nasıl geliyorsa öylesiniz. bu kadar nankör olmayın insanlara karşı.

kadınlardan uzak yaşamış, hiç tanışma konuşma fırsatı yakalamamış tiplerin uydurdukları, arkasına saklandıkları neden. hadi abicim hadi. kendinizi rezil etmeyin. artı bir iki çocuksu kadına denk geldiniz diye tüm kadınları bir kefede de tutamazsınız artık şu tarz söylemler yapmayın. erkekler şöyledir kadınlar şöyledir. kaç tane gördün ki? ya da gördün mü hiç? o kadar çok görmüş olamazsın :d

inşallah, umarım diye umut ettiğim şey..

sanmıyorum..

kazıklı maria'nın önerisi ile geldiğim ortam. umarım anlattığı gibidir. ayrıca kitap hediye etmeleri de çok naif bir hareket olmuş.