1.
baba
bu gün bu konu hakkında baya düşündüm. kendimi babamın yerine koydum.
benim babam emekli yarbay. babam arabayla beni okuluma, ablamı da üniversiteye getirip götürüyor. günün geriye kalan kısmındaysa televizyonda dizi seyretmekten başka bir şey yapmıyor ve doğal olarak sıkılıyor. gerekli gereksiz her şey hakkında konuşuyor, gereksiz şakalar yapıyor vb.
aslında dışarıdan bakınca kendinizi benim yerime koyarsanız babamın sıkıcı bir adam olduğundan başka bir şey düşünemezsiniz, ona soğuk davranırsınız. evet, ben de bir az öyle düşünüyodum, ta ki bir saat önceye kadar.
şimdi gelin kendinizi babamın yerine koyun. yarbayken çevresindekilerden kazandığı saygıyı emekli olunca bir anda kaybetmesi, emekli olduktan sonra kimsenin onu arayıp sormaması, türk dizi ve filmlerindeki senaryolardaki monotonluğun getirdiği sıkılma ve bunaltı hissi, akraba ilişkileri, aile üyelerinin sıkıntılarıyla uğraşmak gibi bir çok problem göreceksiniz. şimdi bunların üstüne bir de çocuklarınızın sizle hiçbir şey paylaşmamasını, sizle iletişim kurmak istememesini, soğuk davranmasını da ekleyin bakalım. kendinizi hiçbir işe yaramayan gereksiz bir insan gibi hissedersiniz muhtemelen.
arkadaşlar, babaların en nefret ettiği şey saygısızlıktır, alçaltılmaktır. ne kadar bunalsanız da, sıkılsanız da babanızla iletişim kurmayı ihmal etmeyin. o birlikte takıldığınız, bizi kimse ayıramaz dediğiniz dostlarınız bile sizi terk eder, ama babanız sizi terk etmez. hep arkanızda durur. size özgüven veren çevrenizde annenizden sonra ikinci insandır(bazılarına göre birinci bile olabilir). sizin derdiniz ne kadar ağır olursa olsun, bunu asla unutmayın: bir ailede en çok yükü çeken ve en çok derdi olan kişi babadır.
benim babam emekli yarbay. babam arabayla beni okuluma, ablamı da üniversiteye getirip götürüyor. günün geriye kalan kısmındaysa televizyonda dizi seyretmekten başka bir şey yapmıyor ve doğal olarak sıkılıyor. gerekli gereksiz her şey hakkında konuşuyor, gereksiz şakalar yapıyor vb.
aslında dışarıdan bakınca kendinizi benim yerime koyarsanız babamın sıkıcı bir adam olduğundan başka bir şey düşünemezsiniz, ona soğuk davranırsınız. evet, ben de bir az öyle düşünüyodum, ta ki bir saat önceye kadar.
şimdi gelin kendinizi babamın yerine koyun. yarbayken çevresindekilerden kazandığı saygıyı emekli olunca bir anda kaybetmesi, emekli olduktan sonra kimsenin onu arayıp sormaması, türk dizi ve filmlerindeki senaryolardaki monotonluğun getirdiği sıkılma ve bunaltı hissi, akraba ilişkileri, aile üyelerinin sıkıntılarıyla uğraşmak gibi bir çok problem göreceksiniz. şimdi bunların üstüne bir de çocuklarınızın sizle hiçbir şey paylaşmamasını, sizle iletişim kurmak istememesini, soğuk davranmasını da ekleyin bakalım. kendinizi hiçbir işe yaramayan gereksiz bir insan gibi hissedersiniz muhtemelen.
arkadaşlar, babaların en nefret ettiği şey saygısızlıktır, alçaltılmaktır. ne kadar bunalsanız da, sıkılsanız da babanızla iletişim kurmayı ihmal etmeyin. o birlikte takıldığınız, bizi kimse ayıramaz dediğiniz dostlarınız bile sizi terk eder, ama babanız sizi terk etmez. hep arkanızda durur. size özgüven veren çevrenizde annenizden sonra ikinci insandır(bazılarına göre birinci bile olabilir). sizin derdiniz ne kadar ağır olursa olsun, bunu asla unutmayın: bir ailede en çok yükü çeken ve en çok derdi olan kişi babadır.
devamını gör...