morrigan yazar profili

lenormand kartları, anne marie lenormand isimli fransız falcı tarafından 1828 civarlarında oluşturulan kehanet kartlarıdır.

tarotun aksine türkiye'de pek popüler değildir, pek bilinmez. tarot ile arasında belirgin farklar vardır. öğrenmesi nispeten daha zordur çünkü hakkında ne türkçe* ne de ingilizce yeterince zengin bir kaynak yoktur, zamanla ve tecrübelerinizle oluşturabilirsiniz bu bilgi birikimini.
lenormand ve tarot arasında bazı farklar olduğunu belirtmiştim. bunlardan bazıları:
tarot kartları ters olarak da okunabilir ve bu da nispeten negatif etki verirken lenormand kartları ters olarak okunamaz, negatif bir yorum yapabilmek için dizilimin genelini incelemek gerekir.
tarot diğer konularla birleşiktir, bir bütün halinde okuma gerektirir. astroloji, kabala öğretileri, numeroloji, hermetizm gibi konuları bilmeden gerçek bir tarot okuması yapamazsınız. kartlardaki sembollerin arkasındaki öyküyü bilmek gerekir. lenormand kartlarında böyle bir durum söz konusu değildir, kartların anlamlarını bilmek yeterlidir.
tarot kartları major ve minor arkana olarak ikiye ayrılır, major kartların önem derecesi yüksektir. lenormand kartlarında böyle bir durum söz konusu değildir. önem derecesi yoktur, yapbozun parçalarını okumak gibidir, her bir parça eşittir ve hikayenin yol taşlarını örer.
tarot büyük bir ruhsal enerji taşır. kartlar, bakım yapılan kişinin ruhsal durumunu çokça yansıtır. geleceği görmektense kişilerin ruh hallerini ve durumlarını çok daha net verir hatta. lenormand daha nesnel bir destedir. geleceği görmek, duyguları karıştırmadan nesnel bir bakış açısı ile okuma yapmak için idealdir.
tarot, 78 karttan oluşur. lenormand ise 36 karttan oluşur.

gematria, kabala'nın numerik okuma yöntemlerinden birisidir. kaba bir tabir ile ebced'in kabala versiyonu denilebilir. her bir harfin* sayısal bir değeri vardır, bir sayı birden fazla kelimeyi anlatabilir. aynı numerik değerdeki kelimeler aynı kabul edilir, bu kelimeler birbirlerinin yerine konularak okunulur.
eski çağdaki kadim bilgiler, yıllar içerisinde nesillerden nesillere, milletlerden milletlere aktarılıp devamını sürdürmüştür. modern dünyada nümeroloji olarak bilinen ilimin kökeni gematria'ya dayanır yani yahudilere, zamanla araplar da bunu kendi dinleri için kullanmaya başlamışlar ve ismi ebced olmuştur. bu tarz konularla ilgilenenler için ilimlerin kökenlerine inmelerini tavsiye ederim.
(bkz: ebced) (bkz: nümeroloji)

rönesansta sihir/büyücülük* 7*'ye ayrılırdı. bunlar: nigromancy*, geomancy, hydromancy*, aeromancy*, pyromancy*, chiromancy*, ve scapulimancy* idi.
geomancy ise kısaca taş, toprak ve kum gibi nesnelerle oluşan şekillerin okunması ile geleceği görme/kehanet yöntemiydi. kehanet için bazı enstrümanlar icat edilmişti. iki örnek:


en altta üzerinde arapça yazılar olan geomantik enstrüman* halen british museum'da sergilenmektedir. üzerindeki kadranın çevrilmesi ile ortaya çıkan şekil düzeninin okunması esasına dayanılarak kehanet aracı olarak kullanılmaktaydı.

dört sayısı, beşinci rakamdır.
başka bir açıdan bakacak olursak*, dört sayısı kendini keşfetmek ve bulmak, olgunluk, elindekileri korumak, stabil olmak anlamlarına gelir.
tarotta ise 4 numaralı kart imparator kartıdır. kartın anlamı, kişinin olgunlaşmış ve kendisini keşfetmiş, çoğu şeyi elde etmiş bir şekilde adeta tahtında oturan bir imparator olmasıdır. dört sayısının anlamı gerçekleştirilirse kişinin bu özellikleri kazanacağı anlamına da gelebilir.

platon'a göre insan aslında dört kol, dört bacak ve iki yüz ile yaratılmış ancak sonrasında ikiye ayrılmıştır. insan hayatı boyunca diğer yarısını arar. spiritüalizmde bu karşımıza twin flame* kavramı olarak çıkar. insan, dört sayısının anlamı gibi özünü ve kendi gerçeğini arayarak hayatını geçirir.

"the road not taken", robert frost tarafından 1916 yılında yayımlanmış şiirdir. hem mecazi hem de gerçek anlamıyla yol ayrımından ve bunun hayatımızı değiştirdiğinden bahseder. ne zaman hayatımda bana acı veren bir seçim yapmak zorunda kalsam bu şiir aklıma gelir.
şiirin yazılışının arkasındaki hikaye ise aslında şudur,
robet frost, o dönemde yine kendisi de bir şair olan edward thomas ile arkadaştı. ilham almak, boş vakitlerini geçirmek için ingiltere’nin kırsal kesiminde yürüyüş yapmaya giderlerdi birlikte. ancak thomas’ın garip bir huyu vardı, seçtiği yoldan hep pişman olur ve diğer yola dönmek isterdi. eğer diğer yoldan gitselerdi frost’un daha ilginç yerler görebileceğini söylerdi. frost bunun gülünç olduğunu düşündü çünkü ona göre hangi yolu seçerlerse seçsinler yine de aynı sonucu elde edeceklerdi, seçim yaparken diğer seçenekten illaki vazgeçilecekti. kaçınılmaz olan bu durum üzerine düşünüp pişman olmak frost için çok saçmaydı. bunun üzerine bahsedilen şiiri yazdı.

two roads diverged in a yellow wood,
and sorry i could not travel both
and be one traveler, long i stood
and looked down one as far as i could
to where it bent in the undergrowth;

then took the other, just as fair,
and having perhaps the better claim,
because it was grassy and wanted wear;
though as for that the passing there
had worn them really about the same,

and both that morning equally lay
in leaves, no step had trodden black.
oh, i kept the first for another day!
yet knowing how way leads on to way,
i doubted if i should ever come back.

i shall be telling this with a sigh
somewhere ages and ages hence:
two roads diverged in a wood, and i—
i took the one less traveled by,
and that has made all the difference.