muktedir yazar profili

gecenin sessizliği karşısında kafadaki düşüncelere daha çok odaklanmaktir. en çok da insanın kendisiyle hesaplaşması rahatsız eder insanı. onlarca düşünce, cevap bulunamayan sorular, gerçekleşmeyecek hayaller... okyanusun ortasında yüzüp karaya ulaşmaya çalışmak gibidir bu düşünceler.

benimdir. her geçen gün, saat, dakika, saniye, hayat arkadaşının bulunacağına dair inanışın azalmasıdır. başkalarının hayatlarına bakınılır, hüzünlenilinir, kendisinde farkın ne olduğu sorgulanır. bu süre geçtikçe ruhun içindeki kara delik büyür ve gittikçe alışkanlık haline gelir bu durum. bundan sonra herhangi bir ilişki denemeye bile korkar hale gelinir. yalnızlığın dipsiz kuyusuna ve karanlığına alışmıştır tüm benliği.

doğru seçim yapıp yapmadığını hiçbir zaman bilemezsin. bunu bilmen için bütün gerçekleri bilmek gerek.

4 3 2 1 - paul auster

benimdir bu. ne kadar insan tanırsak tanıyalım sonu hep hüsranla bitiyor. bir ağırlık, bir yorgunluk çöküyor insanın üzerine. hayal kırıklıklarının birikmişliğidir bu. bir döngü halinde devam ediyor, hep aynı şeyleri yaşıyormuş hissine kapılıyoruz bir süre sonra. yeni bir insan yeni bir heyecan getirmiyor artık. güvenin hassas ayakları yıllar geçtikçe zayıflamıştır.

bir zamanlar erasmus yaparken yaşadığım eyalet. güzelliğiyle, sessizliğiyle, sakinliğiyle, doğasıyla, insanlarıyla özletiyor kendini bazen.

ben bu sevgililik işlerinden anlayamıyorum. yapmak istiyorum fakat ben mesajlaşırken, konuşurken muhabbet sıkıcılaşıyor. bu yüzden 5 yıldır da hiçbir şey yapamadım. sanırım artık umudum da kalmadı. ne sevmeye ne de evlenmeye...

2015 yılında can yayınları etiketiyle çıkan bir mo yan romanı. mo yan’ın epik romanı yaşam ve ölüm yorgunu, mao zedong’un toprak reformu hareketiyle çin kırsalının geleneksel düzenini altüst etmesinden yaklaşık iki yıl sonra, 1 ocak 1950 günü başlıyor. bu iki yıl boyunca cehennemin efendisi yama, ırgatlarına iyi davranmasıyla nam salmış ximen nao’ya, iktidarı yeni ele geçirmiş köylülerin kendisini neden idam ettiklerini itiraf ettirmek için her türlü işkenceyi uyguluyor. ama ximen nao, cehennem ateşinde yakılma cezasını çektikten sonra bile masum olduğu iddiasını sürdürünce cehennemin efendisi yama pes ederek onun eski topraklarına dönmesine izin veriyor.

işte kitap bundan sonra ximen nao'nun sürekli olarak reenkarne olarak dünyaya gelişini ve farklı hayvanların bakış açısıyla değişen çin kültürünü anlatıyor. mo yan akıcı ve sade diliyle, biraz marquez esintileriyle büyülü gerçekçilik akımıyla birlikte, eşsiz bir anlatımla buradan sonra gerçekleşen olayları anlatıyor. yazar, olayları anlatırken dışarıdan gözle bakan okuyucu burada yazılanları derin bir şekilde hissediyor. karakterlere alışıp kimi zaman onlarla gülüp kimi zaman onlarla birlikte üzülüyorsunuz. yalnız burada kitabın çevirmeni erdem kurtuldu'ya da hak vermek gerek, gerçekten muazzam bir çeviri yapmış.

son zamanların beni en çok etkileyen romanıdır.