n veya m yazar profili

n veya m kapak fotoğrafı
n veya m profil fotoğrafı
rozet
karma: 5001 tanım: 451 başlık: 23 takipçi: 108
hey there i am using whatsapp

son tanımları | başucu eserleri


normal sözlük yazarlarının çektiği fotoğraflar

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
ciddi ciddi bukalemun sahiplenmek istediğim bir an olmuştu. (bkz: ilk görüşte aşk) ancak onu doğal yaşam alanından koparacak kadar yoğun bir istek değildi.*
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
sanırım duygularımız karşılıklıydı.
ek: şaka şaka. kısa süre önce taze çekirgelerle beslenmiş. mutluluğunun kaynağı o.
devamını gör...

30 yaşına gelip hiç sevgilisi olmayan insan

muhtemelen on yıl sonraki halimdir. boş, öküz ve sığır olacağımı da öğrenmiş oldum bu başlık sayesinde, teşekkürler. herkes bir ilişki içerisinde olmak, bir ilişki istemek zorunda mıdır? insanların birbirine güvenmekte zorluk çektiği ve her kavramın içinin çabucak boşaltıldığı bir çağda yaşıyoruz. ilişki süreci emek ve zaman istiyor. yaşam tarzının ve hayata bakış açısının uyuşması açısından biraz da şans işi olduğunu düşünüyorum. on yıllık ilişkisini bir sonuca bağlayamayıp ayrılanlar, birkaç aydır tanıdığı kişiyle evlenip ömür boyu mutlu olanlar var. insanlar enerjilerini ve vakitlerini daha kayda değer olduğunu düşündükleri şeyler için harcamak isteyebilirler, bazen bir ilişki kurmak için sıra gelmez. öncelik meselesi.
devamını gör...

pick me girl

her ne kadar ortak amaçları ilgi çekmek ve herkese ne kadar özel ve farklı biri olduklarını kanıtlamak olsa da, sadece belli başlı özelliklerin bu gruba mal edilmesinin sınırlayıcı olduğunu düşünüyorum. zira her iki cinsle de gayet rahat arkadaşlık kurabilen, kendini feminist olarak tanımlayan ve genellikle kızların ilgi göstermediği düşünülen ama erkeklerin ilgi alanına giren şeyleri dünya üzerinde seven tek kızmış gibi davranan birkaç kızla aynı ortamı paylaşma talihsizliğini yaşamıştım geçmişte. peki bunun nesi mi pick me girl? her ortama dahil olmaya çalışır, her muhabbete karışır, onu benimsemeyi reddeden grupları ve kişileri taşlar, kendisi dışında herhangi biri bir şekilde ilgi odağı olursa kendini öne atar, hemcinsleriyle iyi anlaşıyor olsa bile yeri geldiğinde saçma sapan hırsları için onları harcamaktan çekinmez vesaire. bu tür erkekler için de özel bir ad var mıdır bilmem, ama kadın - erkek fark etmeksizin kimsede görmek istemeyeceğiniz davranış biçimleri.
devamını gör...

queerbaiting

bilindiği üzere, son dönemlerde lgbtiq+ hareketlerinin hız kazanmasıyla ve toplumun her kesiminden insanın kendini gizlemekten vazgeçip cinsel kimliğini ve yönelimini açıklama cesareti göstermesiyle birlikte hayatımıza girdi queerbaiting.

ihtiyacı olan ilgiyi toplamak ve kendini akranlarından farklı hissetmek için olmadığı biri gibi davranan ergenleri saymazsak, çoğunlukla ünlülerle birlikte anılan bir kavram. queerbaiting yapan ünlüler genellikle bir projeyle insanların karşısına çıkmadan önce, çıktıkları esnada ya da çıktıktan hemen sonra, haklarında lgbtiq+ bireyi olduklarına dair söylentilere neden olacak bir davranışta bulunurlar; ya da mevcut projelerinde insanlara bunu düşündürecek bir ayrıntı mevcuttur. amaç tamamiyle pr yani.

büyük bir oranda takıntılı takipçilerden ve fanlardan beslendiğini düşünüyorum. çünkü her zaman olduğu gibi, her şeyi abartıyorlar. bir sanatçının özel hayatının, kişiliğinin ve sanatının önüne geçmesinin nedeni onların bu yaklaşım tarzı. kiminle çıkmış? kime diss atmış? kiminle görüntülenmiş? kimden hoşlanmış?

düz heteroseksüel ünlülerin özel hayatı hakkında dahi bu denli konuşurken, bir ünlünün toplumun tamamında hâlen kabul görmemiş olan bir azınlık grubunun parçası olma 'ihtimali' bile bu fanatik kitleyi heyecanlandırmaya yetiyor. bunun üzerine önem kazanmaya başlayan lgbtiq+ hakları savunuculuğu da eklenince, tüm bunlar söz konusu ünlüye ekstra sempati olarak dönüyor.

birilerinin onları queerbaiting yapmakla suçlamasının ya da onları desteklemesinin bir noktada önemi kalmıyor, iki şekilde de kendilerinden ve projelerinden bahsettirip magazin gündemini meşgul etmeyi başarıyorlar ve yollarına bakıyorlar.

temelinde yanlış şekilde yapılan pozitif ayrımcılık yatıyor tabii. bunu yapan kitle hem "azınlıkları ayrıştırmayalım yiaaa." diye isyan edip, hem de onları her fırsatta sadece cinsel kimlikleri ve yönelimleri ile ön plâna çıkararak bizzat kendileri ayrıştırıyor. sonra da bu durumun sağlayacağı potansiyel avantajları görüp bundan faydalanmaya kalkan birilerini görünce duyar kasıyorlar. sonuç: herkes sağlayabileceği maksimum faydayı sağlarken, olan yine garibim azınlıklara oluyor.
devamını gör...

etrafımızda olması gereken insan tipleri

çok fazla soru sorup karşısındakini bunaltmayan, sınırları bilen, her konuda saygılı, kendi fikirlerini insanlara dayatmaya çalışmayan, dünyevi hırslarının esiri olmayan, yeri geldiğinde hata yaptığını ve her şeyi bilemeyeceğini kabul edebilen insanlar. "samimi olmasak da olur, kalan huzurumuzu kaçırmasınlar yeter." diyen herkes için yeterli olan kriterler. şu zamanda huzur büyük bir nimet.
devamını gör...

babala tv'deki istanbul sözleşmesi ve kadın hakları tartışması

sema maraşlı' nın katil hakkındaki ifadeleri, somut bir şekilde (kanıtlarla) sözleşmeye karşı olduğunun nedenini belirtememesi derken parça parça izleyerek bitirebildiğim bir video oldu. bir anda aşırı doz pick me girl ve cahillik yüklemesinden devrelerim yanabilirdi, bunu yapmak zorundaydım. şükran hanım sayısal verileri kullanıp, sözleşmenin maddelerini açıklayarak argüman sunarken; sema hanım genellemelerle ve kendisine gelen dm' lerle bu argümanları çürütmeye çalıştı. tartışmanın basit bir özeti... bu konuda babala tv' nin de biraz hatalı olduğunu düşünüyorum. bir eğitimci(!) - yazar yerine biraz hukuk bilgisi olan birini taraf olarak seçebilirlerdi. en azından istanbul sözleşmesi' ni baştan sona okuyup neden karşı çıktığını mantıklı bir şekilde açıklayabilecek birini çağırabilirlerdi.
devamını gör...

outlast

outlast, outlast: whistleblower ve outlast 2 olmak üzere üç oyundan oluşan, bu yıl the outlast trials' ın da aralarına katılacak olduğu video oyunu serisi. oyunlarda yapmanız gereken şey, ana karakteri kontrol etmek ve onun elindeki kamerayla her şeyi kayıt altına almak. kayda alınan olaylar ve bulunan belgelerin ışığında, ana karakter kendi düşünceleriyle ilgili notlar alıyor. o notları okuyarak siz de çıkarımlarda bulunuyor ve oyunda ilerliyorsunuz. oyun mücadele etmek üzerine kurulu değil. bu yüzden yapabileceğiniz şeyler sadece kaçmak ve saklanmak oluyor.

outlast ve outlast: whistleblower birbirleriyle yakından ilgili. ilk oyundaki ana karakterimiz miles upshur adında bir araştırmacı muhabir. kendisine gelen anonim bir e-mail üzerine, murkoff şirketi tarafından satın alınan mount massive akıl hastanesinde neler döndüğünü incelemek için yola çıkar. anonim maili ona kimin gönderdiğini, yani muhbirin kim olduğunu outlast: whistleblower' da öğreniriz. o da whistleblower' daki ana karakterimiz olan waylon park adında bir yazılım mühendisi. hastanede çalıştığı sırada şahit olduğu olaylardan dolayı dehşete düşer, sonra söz konusu maili miles upshur' a gönderir. ve iki oyun da bu eylemin sonucunda başlamış olur. olaylar aynı mekanda ve zaman diliminde gerçekleşmesine rağmen iki karakter de birbiriyle karşılaşmaz.

ta ki outlast: whistleblower' ın finaline kadar... karşılaşmamalarının nedeni, ikisinin de hastanenin farklı yerlerinde uzun süre baygın kalması. waylon baygınken miles hastanenin diğer tarafında hayatta kalmaya çalışıyordu, miles baygınken de waylon... oyunda en iyi düşünülmüş noktalardan biri buydu bence.

outlast 2' de ise ana karakterimiz blake langermann adında bir gazeteci. o ve eşi, cinayetinde pek çok noktanın aydınlatılamadığı hamile bir kadın hakkında araştırma yapmak için yola çıkar. ancak yoldayken helikopterleri düşer ve birbirlerini kaybederler. blake bir yandan eşini ararken, bir yandan da içine düştüğü 'temple gate' adlı herkesin delirdiği bir kasabada neler olduğunu anlamaya çalışıp hayatta kalma mücadelesi verir. evet, yine...

her oyunla birlikte şiddetin dozu giderek artıyor. özellikle outlast: whistleblower' daki şiddet, rahatsız edici boyutlara ulaşıyor.

damat, tek başına bütün serideki en korkutucu unsurdu zannımca. eşine benzerine az rastlanır bir ruh hastası.

mümkün olduğunca nesnel bir şekilde yazmaya çalışmama rağmen ana karakterlere üzüldüğüm gerçeğini değiştiremiyorum. başlarına gelmeyen kalmadı, yazıktır...
son olarak,

üç oyun da murkoff şirketinin yaptıkları üzerine kurulu diyebiliriz. insanlar üzerinde acımasızca deneyler yapıp, yarattıkları silah için onları birer konağa dönüştürmeye çalışan; radyo sinyallerini kullanarak insanların algılarını bozan ve onları delirten bir şirket... sadece sıradan bir korku oyunu deyip geçemediğim, üzerinde derin düşüncelere dalmama neden olan bir seri olmasının nedeni bu olmuştu.
devamını gör...

güne bir türkiye gerçeği bırak

işinizi en kısa zamanda ve en doğru şekilde yapıp mütevazı bir şekilde insanların çabanızı takdir etmesini beklemek büyük hata olur. bu sadece iş yükünüzün arttırılması ve sömürülmenizle sonuçlanır. türkiye' de bir işi göstere göstere ve sündüre sündüre yapmadığınız sürece takdir görmüyorsunuz.
devamını gör...

mbti

açılımı myers–briggs type ındicator olan kişilik testi. temelini isviçreli psikiyatrist karl jung' un teorileri oluşturmuş, katharine cook briggs ve kızı ısabel briggs myers tarafından da geliştirilmiştir.


jung, insanların dünyayı dört temel psikolojik işlevi (sansasyon, sezgi, duygu ve düşünme) kullanarak deneyimlediklerini ve bu dört işlevden birinin çoğu zaman bir kişi için baskın olduğunu düşünmüştü. içedönüklük -dışadönüklük, duyusal - sezgisel, düşünsel - duygusal, yargısal - algısal olmak üzere toplam 4 kategori vardır. her bireyin, 16 benzersiz tip üreterek her kategoriden bir özelliği tercih ettiği söylenir. kaynak: vikipedi

sonuçları zamanla değişebileceği için* iki senede bir tekrar çözülmesinin tavsiye edildiğini okumuştum. benim için pek geçerli olmadı gerçi. yılbaşı eğlencesi olarak her sene çözmeme rağmen, değişen ufak tefek yüzdelik oranlar haricinde sonucum hep aynıydı.*
devamını gör...

anlam verilemeyen insan davranışları

yanlış bir şey yapması, yaptığı yanlışın bilincinde olması, karşısındakinin de farkında olduğunu bilmesi... ama açık açık konuşmak ve dilemesi gerekiyorsa karşısındakinden özür dilemek yerine hiçbir şey olmamış gibi davranıp o insanla eskisi gibi olmayı beklemesi.
devamını gör...

siz lgbt gençliği değilsiniz

2002

2020

(bkz: nereden nereyeee)
devamını gör...

aphelios

11 aralık 2019' da lol' de yerini alan, doğru silah kombinasyonlarıyla doğru kombolar yapıldığı zaman oyunu yok edebilecek nişancı şampiyon. ilk çıktığında hikayesiyle ve diğer şampiyonlarınkinden farklı olan arayüzüyle bayağı ilgi çekmişti. yaşam öyküsünü okumak için buraya gidebilirsiniz. beş farklı silaha sahip ve e yeteneği yok, ultisi de o an elinde olan silahın etkisini gösteriyor. çıktığı günden bu yana sürekli nerflenmesine rağmen halen güçlü ve yüksek hasara sahip, üzümlü kekim benim. tabii yanındaki support ve karşısına alınan pickler de önem arz ediyor. her matchup için tercih edilebilecek bir şampiyon değil. yanımda beni koruyabilecek bir destek yokken genelde tristana banlamayı tercih ediyorum. w' su ile aphelios' un üzerine çok rahat engage atabiliyor*, aynı şekilde kendini çok rahat uzaklaştırabiliyor; ultisiyle de aphelios' un pozisyonunu rahatlıkla bozabiliyor. yetmiyor, bir hyper carry olduğu için geç oyunda kazandığı menzille de birlikte çok uzaklardan muazzam hasarlar çıkartabiliyor. yine de iyi aphelios oyuncuları her halükarda bu şampiyonun hakkını vererek oynuyor. (bkz: adroit) kombolarına alışmak için biraz pratik yapmak lazım. oyun bilgisi de gerektiriyor. hangi durumda hangi silah kombinasyonuyla daha çok iş yapabileceğinizi öngörememeniz durumunda takasları ve takım savaşlarını kaybetme ihtimaliniz çok yüksek.
devamını gör...

şimşek

peyami safa' nın 1923 yılında basılan romanı. olaylar büyük çoğunlukla üç kişinin arasında geçtiği için ve karakterlerin iç dünyalarına başarılı bir şekilde ayna tutulduğu için kendinizi kitabın içinde bulmanız pek uzun sürmez.

ancak okumak, sağlam sinir gerektirir. çünkü pervin' in yaşadığı gelgitler, sacid' in arsızlığı ve garibim müfid' in şüphe ede ede dert küpüne dönüşmesi bir raddeden sonra insanı çileden çıkarır. belki de ergenlik dönemimin tam ortasına denk geldiği için ben çok etkisi altında kaldım, bilemiyorum. dingin bir ruh haliyle tekrar okumak lazım.

romana ismini veren final bölümü oldukça etkileyicidir. her hatırlandığında iç çektirir.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim