ölümü akli bir zemine oturtup hayatın adaletsizliğini kabullenmek ve mutlak adaletin öteki tarafta gerçekleşeceğini bilmek gerekir olaylara ve olgulara inanmamak gerçeklere göz yummak hayatı zorlaştırır bu yüzden evet ölüm yaşamı belirler fakat yaşamı nasıl şekillendireceği bizim elimizdedir iyi de biziz kötü de.
bence bu hayat yaşamaya değmeyecek kadar boş. bir şeyi kafaya takacak olsam ölüp gideceğim aklıma gelir ve o an üzüldüğüm şey dahil her şey anlamsız gelmeye başlıyor, insanları kırmak ve insanlara kırılmak da aynı şekilde. bence ölüm korkusunu yenebilmenin en kolay yolu en başta onu kabullenmekten ve bu dünyanın geçici olduğunu kavramaktan geçer.
samanyolundaki dizilerde salih ve yanında biri dhaa vardı aniden ortaya çıkıyordu ve zaman zaman ütopik bir yerde sislerin arasında gösterirlerdi hala allahı düşününce aklıma o sahneler geliyor.
sokak lambası olmak isterdim. küçükken babamlar geç saatlere kadar kitap okumama kızarlardı gözlerim bozulacak diye ben de odaya yansıyan ışıktan faydalanırdım. benim için çok değerliydi.
beğendiği her kitabı şiddetle tavsiye ederek çevresindekilere psikolojik baskı uygulayan, kitap okuyan birini gördüğünde hele ki okuduğu bir kitapsa ki muhtemelen okumuştur saatlerce onun hakkında konuşma potansiyeli taşıyan bireye kitap kurdu denir. (bkz: ben)
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.