kuzey amerika'da yaşayan, athabaskan dil ailesine ismini veren bir kızılderili kabilesidir.
a.b.d'nin
alaska eyaleti ve
kanada'nın kuzey bölgeleri ve
british columbia,
alberta eyaletlerinde yaşıyorlar. kendilerine insan anlamında
dene diyorlar ama
cree kabilesi onların yaşadıkları bölgede bulunan bir göle athapaskaw demiş ve kabilenin adı böyle kalmış.
bir zamanlar çoğu athabaskan yerlisi, yav burası ne pislik, ne lanet bir yer devamlı soğuk, kar, kış, devamlı balık yemek... bıktık artık deyip ayrılmaya karar vermişler. ama athabaskan reisi, yav nereye gidiyorsunuz gün gelecek burada kurulan kanada devleti dünyada en iyi on ülkeden biri olacak, dünyanın dandik ülkelerinden gençler ne olur bizi al kanada diye yalvaracak ama kanada her on kişiden dokuzuna red verecek, buraları terketmeyin demiş.
ama çoğu başlarım kanadasına demiş ve güneye doğru yola çıkmışlar.
alberta'nın güneyine gelmeleri yaz mevsimini bulmuş,
rocky dağlarının manzarası, göller, yemyeşil ovalar, meyveler, başta
bizon birçok değişik av hayvanı bulmuşlar. tabi onları avlayan
blackfoot kabilesini görmüşler ve bazı athabaskan'lar onlardan çok etkilenmiş ve onlar gibi olalım, burada kalalım, burası çok güzel ve hâla kanadadayız, torunlarımız güzel bir ülkede yaşar demişler. ama yine kış gelmiş ve kabilenin çoğu amannnn iyi, güzel ama hâla kar, kış hadi daha güneye gidelim demişler. her üç kişiden ikisi yola çıkmış. geride kalan kabileye
sarcee demişler ve onlar hep blackfoot'larla yaşayıp onlar gibi ova yerlisi olmuşlar.
güneye gidenler daha sıcak, daha sıcak derken taaa meksika sınırına
arizona,
new mexico'ya kadar gitmişler. meksika çölünün sıcağını görünce oh be dünya varmış, lanet gelsin
alaska'yada,
kanada'yada demişler. geldikleri bölgede
pueblo yerlieri yaşıyormuş. bunlar taştan evlerde, köylerde oturan, tarım yapan, meyve bahçeleri olan, halı kilim dokuyan koyun sürüleri olan değişik bir kabileymiş. bazı athabaskan'lar bu kabileden çok etkilenmiş ve onlar gibi olalım demişler. koyun sürüleri sahibi olup, meyve ağaçları diken, tarım yapan bu gruba
navajo denmiş.
ama bazı athabaskan'lar, bu ne lo böyle, delikanlı adam koyun peşinde koşup, tarlada çapa yaparmı demişler ve onlardan ayrılıp avcı, toplayıcı, gaspçı, asan, kesen, delikanlı savaşçılar olarak yaşamışlar. bu son gruba da
apache denilmiş.
böylece athabascan dili alaskanın ücra bir köşesinde konuşulan dil iken, bütün kuzey amerikaya yayılmış, hatta ikinci dünya savaşında haberleşmede navajo dili kullanılmış ve japonlar mesajları bir türlü çözememiş.
devamını gör...