onu söyleyemiyoruz maalesef - öne çıkan tanımları (1. sayfa)

fransız şair comte de lautréamont tarafından 22 yaşında yazılmış felsefi bir başyapıt. sen nasıl bir dehasin, nasıl bir karamasarlik sarmalindasin ki 20'lerinde bunu yazabiliyorsun be kral insan hayret ediyor gerçekten, 20'lerinde şimdiki kuşak tiktok çekiyor maks.

ölmeden önce okunması gereken bir roman kesinlikle. bana tokat gibi gelen en etkileyici kısmı ise meursault'un papazın söyledikleri için "son vakitlerimi de tanrıyla kaybetmek istemiyorum" şeklinde düşünmesi ve en son cübbesine yapışıp "tüm bu anlattıklarının bir kadın saç teli kadar değeri yok" diyerek haykırdığı kısımdı. elektrik yemiş gibi oldum. bu arada ana karakterin kaygısız, vurdumduymaz halleri beni çok güldürdü niyeyse, belki kendime benzettim bilemiyorum, aynı aylak adam romanındaki gibi bir karakterdi.

vakit kaybı olduğunu düşünüyorum, film bittikten sonra içimde oluşturduğu o tuhaf lanet karamsarlık gün boyunca beni rahatsız etti, sürekli kan görmekten sanırım, ayrıca filmin bir felsefesi de yok film bitince size hiçbir şey katmadigini fark ediyorsunuz, eskiden izlediğimde beğenmistim aslında yine şans veriyim demiştim ama olmadı, demek ki bazı şeylerin modası geçiyor.