pancharatnam yazar profili

arıların uçacak kadar büyük kanatları yoktur.

ali babacan açık şekilde şaka yapmış, gülücük bile koymuş. bunu ciddiye alan bakan ve şu köşemsi yazarlık yapan adama gerçekten yazık çok yazık. adam arabaya bineniyorum ata biniyorum gibi bir şey de söylememiş. param yok benzin alamıyorum da dememiş.

babacanı sevmem ama kendisi bir odtülü, argümansız böyle basit saldırırlar kendisine sadece eğlence konusu olur. ne eğlenmiştir. ayrıca ülkenin bakanının zeka seviyesi de süperdir gerçekten.

sırrı hocamın lafıyla, bu bakan olabiliyorsa ben de her şey olabilirim.

büyük ihtimalle zamlı satacak olan esnaftır. evlenene berber bile 10 katı fiyat koyarken, diğer esnaflar rahat durur mu? o da vuracaktır bir yerinden.

bazı arabaların kendi kendine yaptığı eylem. 300binden sonra sıfırladı benimki. hayatımda ilk defa 0km arabaya bindim o an çok garip bir histi kendisi, sayaçta da olsa garip hissettim. 300.000nci sıfır. acaba yeter arabayı sömürdün daha kullanma mı demek istiyor amacı nedir anlamadım, 300binde araba mı sıfırlanır. hayır neden 300? sanki motor yaptırmasan 300bine kadar gidecek araba.

pantolonun şorttan uzun olması onun uzun olduğu anlamına gelmediği için olduğunu düşündüğüm durumdur. pantolonun boyu normaldir, şort ise normalden kısadır. pantolondan uzun bir şey giyilseydi, böyle ayaktan sarkacak 2 metre daha o zaman ona kesinlikle long denirdi.

referans sistemiyle alakalı olan durum. işin şakası ingilizcede çok var bu tip kelimeler, aklıma ilk gelen ikili negative ile affirmative. day ile night da bu tip bir çelişki getiriyor insanın kafasına.

korkunç diyaloglara sebep olur.

ayrı dünyanın insanı: ya pancharatnam biz şimdi seviştik ama sevdiklerime/aileme bir şey olmasından korkuyorum.
pancharatnam:...???..!!...??..!!..nasıl yani??..!!..
adi:ya günah ya işte allah beni cezalandıracak diye korkuyorum.
p:oha sevişmek günah mıymış?
adi:!!!!...!???!?...!??

bu güne kadar yaşadığım en garip diyalogtur kendisi. hiç böyle bir dünyada olduğumuzu hayal etmemiştim ben. ne farklı dünyalar varmış insanların beyinlerinde, benim ki de onlardan biriymiş.

sarımtırak, mavimtırak gibi renklerin çok önemli hale geldiği bu edebiyat geleneğinde, kulak memesinin kıvamını bilmek de ayrı bir öneme sahiptir.

buradaki dolmuşçunun hatası, inatla işçi kıyafetini hedef alması. her işçi kıyafeti giyen pis olmayacağı gibi, her temiz görünümlü insan da temiz değildir.

her gün o koltuklar temizlenmelidir, eğer üstün başının kirleneceğini düşünüyorsan o koltuğa oturmazsın zaten.

toplu ulaşım dediğimiz böyle bir şey değil mi?

sevdiğiyle sevişip, arkadaş kalmak zorunda olanların nerede saf aldığını merak ettiren başlık.

hay ben sizin yapacağınız işe diyip, daktiloya geri dönmesi muhtemeldir.

hep yakınsar, hiçbir zaman tam olarak ulaşamaz. dalga analizinde iyidir ancak yok yorar işlemcilerinizi vs, kullanılması hassas ölçümlerde belki iyidir.

bunun dışında olasılıkla ilgili konularda fazlaca işinizi gören bir araçtır.

10/10 dizidir, l&m'den sonra en iyi dizi olduğunu iddia edebilirim.

yıllarca matematiksel ifade sanılan bu güzellikler, 1960 yılında, sadece matematiksel değil, aynı zamanda fiziksel etkilerinin olduğu görülmüştür. aharanov-bohm etkisi olarak adlandırılan etki sayesinde anlaşılmış ve 1961 yılında deneysel doğrulanmıştır.

bu durum matematiksel değerlerin, fiziksel olarak doğrulanabildiğini gösterdiği için fizikte çok kıymetlidir. 4 serbestlik derecesi ile 6 serbestlik derecesi olan elektromanyetik teoriyi tasvir etmemizi sağlarlar.

schrödinger denklemi hariç hareket denklemlerimiz vektör potansiyelden bağımsızdır. bunun sonucunda da hareket denklemlerimizin potansiyeller cinsinden ortaya konulması gerektiğini düşünebiliriz ancak böyle olursa da bal gibi bir problem çıkar karşımıza. bu problem de sonsuz tane vektör potansiyelin aynı elektrik ve manyetik alana karşılık geleceğidir. verilen bir potansiyelden elektrik ve manyetik alana gitmek karmaşık bir iştir yani kısacası aynı şekilde verilen elektrik ve manyetik alandan potansiyellere geçmek de olanaklı değildir. burada yine bu potansiyellerin bir denklik sınıfı oluşturduğundan yola çıkarak problem aşılmaya çalışılabilir ancak bu şekilde herhangi bir doğrulanmış teorem yoktur. dahası en iyi seçimin hangisi olduğuna dair doğrulanmış bir teorem de yoktur.

tok tutma süresi 25 dakika olan bir yemek için doğru olan gerçektir.

bir tür lanet çeşidi. birine sarılınca 1(bir) dakika olan uyku süresi, sarılmayınca 2-3 saatleri devirebiliyor.

hamile yastığı belki çözüm olarak kullanılabilir.

dizi sarması, film sarması gibi 'ay bunu izledin mi çok sarıyo' şeklinde sıklıkla kullanılan mastar eki almış fiil.

iğrenç ötesi bir kullanım çeşididir bu kullanım, onun dışında sarmalar güzeldir. sahi hiç üşenmeden nasıl tek tek sarıyorsunuz onu? karşınıza geçip tek lokmada sarmayı gömen birini görünce sakin kalabiliyorsunuz? peygamber sabrı resmen.

ankaranın bitki örtüsü dedikleri şeydi, tüm türkiyeye yayılması çok ilginç. ilk çıktığı yer de kurtuluş semtidir.

düşünsene yozgatta geziyorsun yerde travesti kartvizitleri, çok garip ülkeyiz.

uzun zamandır beklediğim maillerin bu akşam gelmesi tesadüf değilmiş demek. insanlar iş yapacak vakit buldular şunların çökmesi sayesinde.

erasmus burslarını t.c mi veriyor sanıyorsunuz? bir garip haberdir.

yaşanılan sorun tarihlerin karışması sebebiyledir, ayrıca avrupanın işin içinde olduğu bir olayda doğrudan para almak zordur her zaman, para konusunda garip insanlar.

ayrıca tabii, ülkenin bilimsel anlamda kaybedilen prestijinin de sonucudur.

bunu tek yapan benim sanıyordum, baya övgüler alan bir yöntemmiş zaten. gerçekten bende de çok işe yaradı, to do listler de etkili ama not to do list çok daha faydalı.

not to do list'in en güzel özelliği, kafa karışıklığını, kararsızlığı önlüyor. arta kalan vakitlerde tüm istediğiniz to do list istemsizce tamamlanıyor.

mesela ben işim sebebiyle sürekli karar vermek ve bu kararın doğruluğunu sürekli test etmek zorundayım; karar verirken 'bunları bunları' düşünme, 'bunlardan uzak dur' şeklinde bir liste yapıyorum. eğer bir listeye; karar verirken 'bunları düşün' şeklinde bir şey yazarsam hem kendimle ters düşüyorum sıklıkla hem de kendimi çok kısıtlanmış hissediyorum, kararsızlıkla boğuşmasam bile tutarsızlıklar oluyor kararlarımda.