pandasuratli yazar profili

pandasuratli kapak fotoğrafı
pandasuratli profil fotoğrafı
rozet
karma: 6842 tanım: 613 başlık: 14 takipçi: 91

son tanımları


migren

yılda bir ya da iki kere yatak döşek yatırır beni.

bugün çok şiddetli değil neyse ki ama yine de işe gittiğim gün tutmasa iyi olurdu. üstelik regl sancısı, deli kediler derken günümü iyice zorlaştırdı. neyse, 2 saat sonra çıkıyorum, evde direkt yatarım artık.
devamını gör...

bir hayvan olsaydınız hangi hayvan olurdunuz sorunsalı

(bkz: aksolotl) yani (bkz: meksika semenderi)

pokémon gibi hayvan, çok tatlı. hatta adım da darwin olsun, gumball izleyenler anladı bile :)
devamını gör...

yollu kedi ayten

ayten'in cırbağalarının muhtemelen birden fazla babası var :)

şaka bir yana, gerçekten de kedilerde gebe iken de gebe kalmak mümkündür. o yüzden babaların farklı olması muhtemel. ayten emzirme süresi bitmeden sokağa çıkmasın. emzirme dönemi biter bitmez de kısırlaştırılmasını tavsiye eder, ayten'in patişlerinden öperim.
devamını gör...

evde kedi kadar akreple karşılaşmak

korkutur.

üsküdar'da oturduğumuz dönemde, bir sabah evde, kapalı balkonda ölü bir akrep bulduk. kuyruğu koparılmış ve dişlenerek öldürülmüştü. o dönemde 2 kedimiz vardı; devrim ve fındık. hangisi öldürdü ya da organize bir iş miydi, onu bilemiyoruz. hemen kedilerin her yerini kontrol ettik, sokulmuş gibi görünmüyorlardı. veteriner hekimimize sordum, o akrepler az zehirliymiş, bir insanı öldürecek kadar zehirli değillermiş ama kediyi öldürebilir miydi, onu da bilmiyoruz. baktık bizimkiler normal, hayatımıza devam ettik. akrep de zaten yavru gibiydi, elimin ayasından birazcık uzundu. aşağıya görselini koyuyorum.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kedi alın. sokaktan ama. britishler, scottishler aynı performansı sergilemeyebilir.
devamını gör...

ifşa ve linç kültürüne dayanak olarak feminizm

#3710088

çıkma teklifinin acilen geri gelmesi gerekiyor bence. bir de birbirimizi en başta terslemememiz gerekiyor. iletişim becerisi zayıf bir halk olduğumuz için anlaşamıyoruz. (bunu taciz/tecavüz olayları için söylemiyorum tabi. onların savunulacak tarafı yok.)

mesela bana ara ara, bu sözlük de dahil, sosyal medyadan mesajlar gelir. kibarca "merhaba" yazan kişiye, direkt olarak "evliyim" desem, "ben sana o yüzden mi mesaj attım salak! sen tipim bile değilsin" şeklinde bir cevap almam çok muhtemel. e güzel kardeşim; ben laf arasında, mesela "ne yapıyorsun?" sorusuna, "eşimle balkonda oturuyoruz. sen ne yapıyorsun?" gibi bir cevap yazdığımda, niye bir iki mesaj daha atıp arazi oluyorsun o zaman? ben salak değilim ki, anlıyorum işte niyetini. bunda da sorun yok. profilimde açıkça evli olduğum yazmıyor. olabilir, yazdıklarımı beğenmişsindir, belki fotoğrafımı da beğenmiş olabilirsin, tanışmak isteme sebebin muhtemel bir flört/sevgili/one night stand olabilir. bu çok normal. en başında açık konuşsak benimle zaman kaybetmeyecektin. direkt olarak "sevişelim mi?" de yazmayın tabi ama mesela şu olabilir: "selam. yazdıkların hoşuma gitti, profil fotoğrafın da çok güzel. sevgilin yoksa tanışabilir miyiz?" ben de derim ki "teşekkür ederim, evliyim ben." bakın çok basit. 2 mesajla hallolacak mesele kangrene dönüyor genellikle. ayrıca size açık açık hoşlandığını söyleyen kişilerle dalga da geçmeyin. bu sefer emin olmadan açılamayıp, sürekli sinyal vermek zorunda kalıyorsunuz. karşı taraf anlamayabiliyor, siz anladı sanıyorsunuz. sonra? "vay beni öpmek için nasıl hamle yapar!" zorlarsa taciz ama bize yıllardır filmlerle ve dizilerle aşılanan "amerikan kültürü" düşünüldüğünde, o da gönlünüz var sanmış oluyor. kaan sezyum olayı mesela. adamın açıklamasını sonradan gördüm, ilk okuduğum kadının beyanıydı. asla hak etmiş demiyorum ve sezyum'u savunmuyorum. açık rızasını almadan öpmeye çalışmamalıydı. fakat barda bir adam size "burası çok gürültülü, bana gidelim mi?" diyorsa, sevişmek için çağırıyordur. yine de açık rıza almak en iyisi. ya da çıkma teklifi geri gelsin, en başında da neyi ne kadar yaşayacağınızı konuşun. 2000'lerin başında biz öyle yapıyorduk ve hayat çok daha kolaydı bence.

bu işlerden elini eteğini çekmiş bir ablanızdan tavsiyedir.
devamını gör...

mesut süre

bu ifşalardan önce severek takip ettiğim bir komedyendi. takipten çıktım. neden mi? anlatayım.

elbette her insan, suçu ispatlanana kadar masumdur. o yüzden şu an mesut süre ile ilgili kesin olarak "tacizcidir" ya da "tacizci değildir" demiyorum, demem de. ama hakkında tacizci olduğu yönünde iddialar var ve içgüdülerim bu iddiaların doğru olduğu yönünde. bunun sebebi de, tacize uğradığını söyleyen kadınların bir sözcüsünün olması. evet, biz bu kadınların adını sanını bilmiyoruz (bizim bilmemize de gerek yok, yargı mensupları bilse yeter) ama kadınların tamamı bu sözcülük işini gönüllü olarak üstlenen kadına kimlik bilgilerini vermişler ki o kadın da bu bilgileri avukatı aracılığı ile mahkemeye iletmiş. (sözcülük görevini üstlenen kadının beyanı bu yönde.) 20'den fazla kadın dosyaya dahil olmuş ve kadına hâlâ mesajlar atılıyormuş. bakın, şu çok olası bir şey: bu ifşalar başladığında, kadına birçok sahte mesaj atılmış olabilir mi? olabilir tabi. ama hiç değilse, kadına kimlik bilgilerini verip mahkeme sürecine dahil olan 20'den fazla kadın var, bu kadınların hepsi mi iftira atıyor? hepsi mi karalama kampanyası için satın alındı? sosyal medyada ne zaman bir erkek ifşalansa kafalarda hemen aynı soru beliriyor: "ya iftiraysa?" biz kadınlar sanki her an herkese, herhangi bir amaç için iftira atabilirmişiz gibi bir algı oluşturulmuş, çoğunuz da bu algıyı içselleştirmişsiniz maalesef. iftira ciddi bir suçtur. maddi manevi tazminat davası açılmasının yanı sıra, hapis cezası da alırsınız. bu suçu işleyen kadın ya da erkek, hiç mi yok? var tabi. bakınız; siyasi davalar. gizli tanıklarla bir sürü siyasi içeri atıldı. sonradan bazıları deşifre oldu. mesela bir tanesi cinayetten hüküm giymiş bir mahkumdu, yani kaybedecek pek de bir şeyi olmayan bir katil. bazıları teröristti. diğerleri de gırtlağına kadar suça batmış tipler... bu insanlar zaten çok daha adi suçları gözlerini bile kırpmadan işleyen kişiler, iftira onlar için yere çöp atmak gibi bir şey. peki ya ailesi, arkadaşları, okulu ya da işi olan sıradan kadınlar, kaybedecek bu kadar çok şeyleri varken bunu kolay kolay göze alabilirler mi? sorun kendinize; benzer bir suçu işleyecek kadar yoldan çıkmış olsaydınız, kaç paraya şu anki hayatınızı tehlikeye atardınız? mesut süre değil de, önemli bir bakan, bürokrat hatta cumhurbaşkanı falan olsa söz konusu kişi, birileri kesenin ağzını sonuna kadar açardı. mesut süre için kim 20'den fazla kadını, kaç paraya ve ne amaçla satın almış olabilir ki? ne elde edecek mesut süre'yi piyasadan silince? ilişki testi'ni mi sunacak onun yerine? rabarba? bunlar öyle çok komplike bir komplo kurmaya değecek işler değil. mesut süre de öyle önemli bir konumda değil. yani bir itibar suikasti olması ihtimali, böyle mantıklı düşününce, çok ama çok düşük. (kesin olarak bilmediğim her şeye 0.000001 bile olsa ihtimal veririm çünkü olasılık kesinliğin olmadığı noktada başlar.)

ha bu arada, sözcülük yapan kadın yalan söylüyor olabilir mi? pek sanmıyorum ama olabilir tabi. onu da tanımıyorum sonuçta. nasıl ki mesut süre ile ilgili "yapmamıştır" diyemiyorsam, o kadın ile ilgili de diyemem. ama eğer o minicik ihtimal doğruysa ve kadın yalan söylüyorsa, bu durumda zaten mesut süre o kişiyi mahkemelerde süründürür. her ne kadar kadını tanımıyor olsam da, aptal değildir herhalde, böyle bir şey yapıp da kendisini, geleceğini yakmamıştır. o yüzden, belki de mesut süre ceza almayacak ama bir mahkeme görülecek. benim hislerim bu yönde.

kadının beyanı soruşturma açılabilmesi için esastır. kadının beyanı ile sorgusuz sualsiz erkekler ceza alıyor olsaydı eğer; ben babam olacak o insan artığına iftira atar, içeri attırırdım onu. hâlâ annemi öldürmediği için pişman olduğunu söyleye söyleye geziyor ortalıkta ve yarın bunu denemeyeceğinin garantisi yok. ben annemin hayatını kurtarmak için bile o adama iftira atmayı, hapse girmeyi göze alamıyorken, siz o kadınların, anonim oldukları halde, ünlü olmak için iftira attıklarını mı düşünüyorsunuz? kafayı yemiş olmalısınız...

ıspanak gibi saçma sapan detaylar üzerinden, ya da "neden bu kadar beklemişler?" gibi saçma sapan argümanlar üzerinden savunma yapanlara lafım yok zaten, onlar ne desem de anlamayacaklar. kendimi yormama gerek yok.

bizler severek takip ettiğimiz insanlara bu suçları konduramayız, zor gelir. ama bu tür adi suçları işleyenler başkalarına hep 'şeker gibi' görünen insanlardır. benim babam olacak o herifin de nasıl adi bir psikopat ve potansiyel katil olduğuna kimse inanamıyor. dışarıya karşı o kadar kibar, sevecen, yardımsever ki bu insanlar; inanması zor geliyor o yüzden. üzgünüm. mesut süre bize sevebileceğimiz bir maske takarak tanıtmış kendini. gerçek yüzünü gizlemiş.

dilerim ceza alır. pek ihtimal vermiyorum ama masumiyetini ispatlarsa bu giriyi düzenler, özrümü dilerim zaten. ama bu giriyi düzenlemeyeceğime maalesef eminim.
devamını gör...

cahit üstün

eski bir akademisyen olarak söylüyorum: akademisyenlerin öğrencilerine yaptığı kötü olan her şey maalesef yanlarına kalıyor. kimisi yaz okulu açılsın diye öğrencilerini bırakır. kimisi dersini doğru düzgün anlatmaz, sınavlarında da saçma sapan sorular sorar. kimisi de daha beterdir, taciz eder kadın öğrencilerini. tabi bunlar aslında küçük bir azınlık, taciz edenlerden bahsediyorum. ama çoğu zaman öğrenciler şikayet edemez. etse de sümen altı edilir. bu düzenin değişmesi lazım. nasıl ki öğrenciler üniversitede artık profesyonel ilişkiler kurmayı öğrenmeli ise, akademisyenler de öğrenmeli. mesela ben öğrencilerimle samimiydim, kantinde beraber oturur, çay kahve içer, şakalaşırdık. ama ben onlara asla, onların bana yapamayacağı türden bir şaka yapmadım. çünkü aramızda ast-üst ilişkisi vardı, etik olmazdı. bir akademisyenin 'anaç' ya da 'babacan' bir tavırla bir öğrencisine örneğin "dombili" diyerek takılması da bence tacize girer. o öğrenci sana dombili diyebilir mi? hayır. o zaman sen de demeyeceksin. bu kadar basit.

benim hocalarım iyiydi. şanslıydım ben. ama madem ifşa ediyoruz: celal şengör. kendi ağzı ile kadın öğrencisine nasıl şaplak attığını anlatmıştı, videosunu bulabilirsiniz. tacizcidir.
devamını gör...

madalya müracaatları

#3701137
devamını gör...

eksozom

basitçe ifade edecek olursak, çok hücreli canlıların hücrelerinin içerisinde sentezlenen, 50-100 nm çapındaki protein kesecikleridir. bu kesecikler hücreler arası iletişimi de sağlarlar, taşıma görevi de görürler. bazen genetik materyal, bazen de protein taşırlar. hücre içerisinde nasıl oluştuğu ya da neden bu materyalleri seçip içlerine aldıkları henüz tam olarak aydınlatılamamış olsa da, son yıllarda tıp alanında yaygın olarak araştırılan ve kullanılan oluşumlardır.

doçent doktor ünvanına sahip bir veteriner hekimin (maalesef isim hafızam zayıf olduğu için adını soyadını hatırlamıyorum) güzel bir tabiri var: "kök hücre bir nar ise, eksozomlar nar tanesidir. belki bilirsiniz; kök hücreler, vücuttaki herhangi bir dokunun hücrelerine dönüşebilir. bu sebeple kök hücre tedavisi bir açıdan risklidir: vücudunuzun herhangi bir noktasında, anormalleşmiş hücreler varsa (ki hep vardır, bu sebeple antioksidan içeren besinleri de diyetinize dahil etmelisiniz) kök hücreler oraya da ulaşıp, o hücrelere dönüşebilir, orada bir tümör oluşmasına sebep olabilir ya da olan bir tümörü büyütebilir. bu sebeple tıp alanında kök hücre tedavisinin yerine, bazı durumlarda eksozom tedavisi uygulanır. bu arada eksozomların da benzer bir riski var. fakat damardan verilecek olan eksozomlar özel olarak dizayn edildiklerinde, sadece tek bir organı ya da dokuyu etkileyecek şekilde bir "akıllı kargo sistemine" bile dönüştürülebiliyorlar. bu sebeple tedavi için güvenli bir araca dönüştürülebilmeleri, son yıllarda eksozomları, bilim araştırmaları bakımından daha ilgi çekici hale getirdi.

ayrıca, başta da söylediğim gibi, eksozomlar hali hazırda tüm hücreler tarafından üretilip salgılanan yapılar oldukları için, son yıllarda kanserlerin tespitinde de, bir çeşit biyosensör gibi kullanılabilmekte ve çok daha erken teşhis imkanı sunmaktadır. çünkü kötü huylu hücreler de kendilerine has eksozomlar üretip salgılıyorlar ve hatta metastaz mekanizmasının da önemli bir parçası bu kesecikler. dolayısıyla, kanda bulunan eksozomların ayıklanıp analiz edilmesi ile, henüz ortada belki de hiçbir önemli semptom yokken, kanserin tespiti mümkün olabiliyor. bu da hastanın hayatta kalma ihtimalini artırabiliyor.

özelleştirilmiş eksozomların damar yoluyla verilmesi de, birçok hastalığın tedavisinde kullanılıyor. dün 9 yaşındaki kronik böbrek yetmezliği olan kedime, ilk doz verildi. hastalığı tamamen geçmeyecek muhtemelen ama böbrek hücreleri ne kadar onarılırsa, o kadar ömrü uzayacak, yaşam kalitesi artacak.

aşağıdaki kaynaklardan eksozomlar ile ilgili daha fazla bilgi edinebilirsiniz:
kaynak1
kaynak2

edit: yazım hatası.
devamını gör...

sevgilisini karşı cinsle tatile gönderen erkek

#3701051
geldim geldim, merak etmeyin.

bakın şu konuda bir anlaşalım önce: sevgilisi olan biri, karşı cinsten biriyle ya da yöneliminin olduğu cinsiyetten biriyle kolay kolay tatile gitmez. bu hayatın olağan akışına biraz aykırı bir durum. neden mi? tatile giderken mümkünse sevgilinizle gitmek istersiniz de ondan. ona göre tarih ve planlama yaparsınız. sevgiliniz gelemiyorsa da muhtemelen yakın arkadaş grubunuzla tatile gidersiniz. başka bir arkadaşınızla baş başa kolay kolay tatile gitmezsiniz. bu içinize sinmez zaten. bir şey olacağından ya da sevgilinizin içine kurt düşeceğinden veya elalem ne diyeceğinden de değil. siz gezerken, yüzerken, eğlenirken, sevgilinizin geride kalması içinize sinmez, onsuz boğazınızdan geçmez iki lokma. ben öyle düşünüyorum en azından. istisna falan da değilim. seven insan davranışıdır bu.

en yakın kız arkadaşlarımdan biri 3 yıldır bana kız kıza tatile gidelim diyor. istesem giderim. eşim asla sorun etmez ki izin falan da istemem zaten. ama ben eşimle tatile gidecek fırsatı yaratmıyorken, zor bela fırsat bulup, kadın ya da erkek hiç fark etmez, herhangi bir arkadaşımla ya da arkadaş grubumla tatile gitmem. gideceksem eşimle giderim ya da hep beraber gideriz. herhangi bir arkadaşımla tatile gitseydim de koynuna girmezdim. sadakatsiz biri değilim, hiç olmadım. ayrıca köy yerlerinde, samanlık arkalarında millet birbirine atlarken, aldatma sanki tatile gidince olurmuş gibi bir algı yaratmanız çok zavallıca.

evet, ben gevşek değilim. siz hem yobazsınız hem de kişi kendinden bilir işi hesabı, hayatınızdaki insana güveniniz yok. demek ki iş için bir yerlere gitseniz, hemen iş arkadaşlarınızdan biriyle eşinizi/sevgilinizi aldatacaksınız. hiç sekmez ya... kim, ne kadar ahlak satıyorsa, o kadar ahlaksızdır. mini etek giyen kadınlara "bunlar kesin şöyledir, böyledir" diyenlerin ne skandalları patladı sonradan. ihlas holding olayını hatırlayın, adam lgbt'lere her fırsatta salladı, videosu düştü ortamlara. daha çok örneği var da, yazacak halim kalmadı, kusura bakmayın.

zorunlu tanım: hiçbir kadın, tatile gitmek için bir erkekten izin almak zorunda değildir. sevgilisi karşı cinsle tatile giden erkek de isterse ayrılır, o ayrı konu. ama kadına ka-rı-şa-maz. gavat ya da gevşek değildir. güvene dayalı, kaliteli bir ilişkisi olan insandır.
devamını gör...

pınar altuğ yoga yaparken

ne kadar mağara adamı varsa toplanmış buraya. şu videoya bakıp da aklınıza cinsellik falan geliyorsa, siz damacanaya da hallenirsiniz. ben geniş ya da gevşek değilim. siz yobazsınız. bu net. hiç bana "siz kadınlar öyle değilsiniz ama biz erkekler hep seks düşünüyoruz" falan da demeyin. o da çok büyük bir yalan. cinsel açlığın afrikası olduğumuz için halkın büyük bir kısmı her şeyi sekse bağlar oldu, küçük bir kısmı da gizli sapık... sağlıklı bir erkek de kadın da her koşulda seks düşünmez. herkese de hallenmez. diyorum ya, aksini iddia eden damanacanaya ya da rulmana da hallenir.

zorunlu tanım: partnerli yoga yapan pınar altuğ'un videosu. aslında bir haber değeri yok.
devamını gör...

güne bir kedi bırak

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
bu fotoğrafı kendisi çektirmiş şapşal şey :)
ayı beyin telefonunu kurcalamaya çalışmış. birkaç kere şifre yanlış girilince de ön kamera ile fotoğraf almış telefonu, kanıt olarak.
yetişin komşulaaaar hırsız var :)))
devamını gör...

2025 yks yerleştirme sonuçları

ya şu başlığı hortlatıp durmayın boşuna. yüreğime inecek...
devamını gör...

paladyum

yüksek lisans tezimin baş kahramanı olan kıymetli metal elementi. atık sulardan %100'ünü geri kazanmak mümkündür. bazı otomobillerin katalitik konvertörlerinde kullanılır. bu sebeple sadece egzozu çalınan araba hırsızlığı vakaları da görülmektedir. (bizim ülkemizde değil tabi.)
devamını gör...

dilan çıtak'ın ibrahim tatlıses'e kumanda fırlatması

içimin yağları eridi. kadın döven bu herife bu muamele yine bir kadından, üstelik kızından gelmiş. beter olsun.

dip not: tatlıses'i sevmem. kızı olduğunu bilmiyordum bile. dolayısıyla onun da fanı değilim. ama sanırım o da biraz sıkıntılı biriymiş. yesinler o zaman birbirlerini...
devamını gör...

geceye bir ilahi bırak

i asked yellow flower
have you got any mother or father?*
devamını gör...

kız arkadaşıma biri salça oldu

ondan sonra "bu kızlar da niye kekolarla dırzolarla çıkıyor?" diye hayıflanırsınız. erkek milleti her allahın günü klavye başında asar keser... "oğlum bana denk gelecek var ya bunlar, şöyle döverim, böyle yamulturum..." icraata gelince fısss

mahallenin delikanlıları (!) olarak bir tane kekoya haddini bildiremiyor musunuz siz? o kız ne yapacak peki? sen ayrıl, kurtar kendini, ohh ne güzel... kız da düşsün iyice o manyağın eline. öldürülünce de "ne işi varmış o herifle?" dersiniz.

kimsenin canı yansın istemem. bi tane pislik yüzünden pırıl pırıl gençler öldürülsün hiç istemem. ama o kıza sahip çıkın. 5 kişi, 10 kişi gezin yanında, yalnız olmadığını bilsin o pislik. polise beraber gidin kızla, şahitlik edin. bir şeyler yapın mutlaka. tehlike geçince de umarım kız senden ayrılır. zira zerre kadar hak etmiyorsun o kızı...
devamını gör...

aydın büyükşehir belediyesi’nin akp’ye katılması

özlem çerçioğlu'nun aydın'da sokağa çıkamaması ile sonuçlanacak olan eylemdir.

doğma büyüme aydın nazillliliyim. aydın merkez ben bildim bileli chplidir. nazilli ise merkez sağa yakındı. ben küçükken esat ergüler belediye başkanıydı. partisini tam hatırlamıyorum, dyp olabilir. 3 dönem sonunda görevi bırakınca yerine mhpli birini seçtiler. bir süre sonra istifa edip akpye geçti ve çok eleştirildi. sonraki belediye başkanı iyi partiden seçildi. o da istifa edip akpye geçti. nazilli halkı köpürdü. sokakta yürütmediler o adamı. son yerel seçimde akp esat ergüler'i aday gösterince tamam dedim kendi kendime, akp bu sefer doğrudan alacak. ama nazilli ilk kez %50'nin üzerinde bir oyla chpli belediye başkanı seçti. bakın merkez sağa yakın nazilli'de bunlar olduysa, varın siz düşünün aydın'da neler olacak.

aydın biraz küçük izmir gibidir. göç aldığı için akpye oy çıkar çıkmasına ama yerlisi atatürkçü, cumhuriyetçidir. akpye geçmez, geçmeyi kabul etmez. chpnin ota sürülecek aklı olsaydı, adı şaibeli o topuklu efeyi aday göstermezdi. işlediği suçlardan yırtmak için akpye geçtiğini hepimiz biliyoruz. aydın halkı da içine sine sine oy vermemişti zaten. bizim son seçimde kılıçdaroğlu'na oy verme motivasyonumuz ile aynıydı motivasyonları. akp bir sonraki yerel seçime kadar özlem'i kullanarak aydın'ın rantını yiyecek, sonra chp o koltuğa eşeği aday gösterse seçimi yine alacak. bunu herkes biliyor. özlem de siyasi kariyerini hapse girmeden bu şekilde noktalıyor. gitmeden cebini doldurmayı da ihmal etmeyecektir.

izleyin ve görün.
devamını gör...

klozet kapağını neden erkek kaldırmalı sorunsalı

ayakta işeyip her yere idrarınızı sıçratan sizsiniz. çiş içinde bıraktığınız o kapağı da bi zahmet siz elleyeceksiniz! hatta tuvaleti de siz temizleyeceksiniz! bunlar zor geliyorsa da oturarak işeyin!

bıktım erkek milletinin her boka muhalefet etmesinden. şu hayatta 2-3 tane fonksiyonunuz var zaten ama tribinizden geçilmiyor! bu sefer de klozet kapağı dert olmuş, derdini dürtüklediklerim...
devamını gör...

ayı sahiplenmek

ben sahiplendim.

ayı (yazar)

yine olsa, yine sahiplenirim. ama zor... baştan söyleyeyim.*
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim