papatyalarikoklayankiz yazar profili

bi kaç kişi hariç herkese iyi günler. bugün son günüm. dün numaramı verdim bi kaç kişiye. aradılar baya konusturdular sağolsunlar. vakit ayırdılar. mutesekkirim hepsine ya. aklıma yazacağım bişey gelmiyor. kendimde de değilim. iyi günler arkadaşlar.

belki de tanıdığıma çok sevineceğim biri ile yanlış zamanda tanışmış oldum. mesaj da atamıyorum. mesaj alımını kapatmış gibi duruyor. yaşın kaç bilmiyorum fakat olgunluğun sana getirdiği büyük ihtimalle de tecrübelerinle şekillenmiş düşüncelerin sana iyi bi hayat sunacak eğer seçimlerini düzgün yaparsan. seçimlerini düzgün yapacak kadar da aklının çalıştığını düşünüyorum. ben birinin kendi hayatını kendi elleriyle bitirmesinin örneğiyim. allah düşürmesin insanları bu hâle. mesaj alımını açarsan numaramı atacağım sana. lazım oldu mu ararsın. iyi bi deli olduğum kadar iyi de bi doktorum :). uygulamalı gösteririm :).

arkadaşlar, şimdi biraz bir şeyleri açıklayıp hesabımı kapatacağım.

2 ay önce nişan attım. öncesinde de evliydim. 2 yıl önce, bebeğimi maalesef doğmadan kaybettim. çok kötü bir psikolojik hâle girdim. ilaçlar çok kullandım, çok tedavi sürecine girdim. davranışlarım dâhil, kendim bile her şeyiyle değişti. bir gün farklı biriyken, başka bir gün farklı biri oldum. insanlar, artık saçma davranışlarıma anlam veremediklerinden mütevellit alttan almaya başladılar beni.

şimdi bazıları hakkında bir şeyler yazdım da, sonra vicdanım kötü hissedecek, biliyorum. o yüzden, şimdi bu yazıyı yazayım dedim.

üstlerde yazdığım gibi, birçok sözlükte bulundum. bebeğimi kaybettiğim sürecin sonrasında çoğu hesabımı kapattım. çünkü bilindiği üzere, ortalıkta salak insan çok. kimseyle uğraşmak istemedim.

bir gün, app store’da gezerken bu platformun adını gördüm ve kendime bir hesap açmadan ortamı gözlemleyeyim dedim. sakin bir ortam var dedim. kullanıcı sayısı bayağı az. ben de eskilerin bana getirmiş olduğu alışkanlıklardan olan sözlük kullanma alışkanlığımı buradan devam ettireyim dedim. fakat tecrübem kötü oldu maalesef.

benim hakkımda ilk yazılan yazıya kötü bir üslupla cevap verdim. alanı tıp olanlar, bu çelişkili davranışlara daha kolay anlam verebilir. sonrasında yazıyı silip özür dileyeyim dedim. ancak başlığıma ardı ardına yazılanları görünce yine kafam attı. bu kez de ben kendimi kötü bir pozisyona düşürdüm.

sonrasında kötü hissedeceğimi biliyorum. iş işten geçmeden, kendimi çok kötü hissetmeden işi bitireyim diyorum. kimseye rahatsızlık vermek istemiyorum. çünkü insanlar, bu 2 yıl önceki süreçten şimdiye kadar olan sürece kadar çok şey çekti benden maalesef. kimsenin tadını tuzunu kaçırmak istemediğimden mütevellit hesabımı sileceğim.

hakkı olanları biliyorum. haklarını helal etsinler.

ben de zaten öldü, ölmek üzere olan biriyim maalesef. yaşantımın son anlarını da güzel yaşayayım.

#3399487 sen bana yaz ben senin üstünde deneyeyim doğrusunu gör. istersen tabii :).

esenyurt suriyelisini yazan kişi ermiş kişidir :).

abi esat bize bum bum siz bize tak tak olur mu böyle y.. :d.

son kullanma tarihi geçmeden bozulanlardan :).

esenyurt suriyelisi diyolar :d.

mahalle kadınları üşüşmüş yine başlığıma. benim sizler gibi işsiz olmadığımdan mütevellit boş zamanım yok. bahsettiğiniz imla kurallarina dikkat edecek değilim. birazcık olsa da aklınız çalışmıyo demek ki de herkes tarafından anlaşılacak bişeyi bile anlayamamanizdan mütevellit imla kurallarından bahsedip gereksiz yorum yapiyosunuz. burada olmamin sebebi ya keyfim istediği içindir veya birileri sorsun diyedir. kimseyi ilgilendirmez. kimin ne derdi varsa benle bana yazsın. başlığıma yazınca gülünç duruma dusuyosunuz :d. altın günlerinden zaman buldukça buraya girip ezilmiş kişiliği ile şekillenen düşüncelerini buraya aktarıp millete salça olmaya başlayan tiplerle muhatap olacak değilim. dediğim gibi mahalle kadınlarının yaptığı gibi. onlar da 3. kişileri araya koyup milletin yüzüne konuşmak yerine dedikodusunu yaparlar. dolaylı yoldan konuşup boş laf kalabalığı yaparak insanın yüzüne konuşma cesareti yoksa birinin benimle klasmani farklıdır. muhatap bile olmam. zamanımı da vermem gereksizlerle uğraşmak için. benim mesaj kutum açıktır. derdi olan derdini benimle 1. kişi olarak çözsün. yine de bana mesaj atacak kişi bazı şeyleri göze alıp yazsın. ağzım biraz bozuk olabilir. dikkat :). bu arada benim bi kriterim var arkadaşlar. benim hakkımda laf kalabalığı yapan biri önce profle resmini koysun da resme göre dikkate aliyom ben insanları :d şimdi dışarda bana salça olmaya çalışan tip olarak vasat insan görünce gülmem geliyo. ne bileyim kimle muhatap olduğumu belki gülüp geçecem. o yüzden tipe bakmam elzem. gerçi az çok tahmin edebiliyom da neye benzediklerini de terbiyem el vermiyo burda konuşmama malesef. dediğim gibi tercih sizin ya mahalle kadınları gibi kalırsınız veya cesaretli insanların yürürken düşürdükleri cesaretlerinin zekatlarini toplayip birazcık ta cesarete sahip olduktan sonra karşıma çıkıp yorum yapmaya başlayabilirsiniz. o zamana kadar kimseyi dikkate alacak değilim. zamanımı ayiracaksam değecek şeylere ayirmam lazım. çünkü kaybettiğim zamanı geri alamayacağımı biliyom.
cesaret topladıktan sonra bana yazmaya çalışan olursa da senaryolari aktaririm begenirlerse filmi çekmeye devam ederiz. begenmezlerse toz olacaklarını biliyom :d. herkes işine.

başlığı siz koyun :).

"sıcak bir bardak çay koy, dertleşelim seninle…"
bu şehirde yankılanır içimde kalan izlerle.
kaybolan hayallerin gölgesinde yürüdüm,
adımlarım düştü karanlığa, silindi izlerim hep.

"elimi tutan yoktu, yollar soğuktu sahi…"
dudaklarımda titrek bir dua, solgun bir bahri.
hatıralar üşütürken içimi, nasıl ısınır ki ruh?
her satırda kendimi buldum, dizelerinde kayboldum hep.

"düşen yaprak misali, savruldum işte rüzgâra…"
sessizce çürüyen bir geçmiş, bir iz, bir yara.
sakladığım her cümle, gözlerimde sustu,
sonsuz bir boşluk içinde, kayboldu sesim hiç.

"ellerim kirli, dualarım eksik belki…"
yarım kalmış hikâyeler gibi, eksik bir melodi.
ne zaman dönsem o eski sokaklara,
duvarlardaki yankın hâlâ kalbimde titrer hep.

"ölüm kadar gerçek, yaşam kadar sahteyim…"
gecelerde kaybolmuş, rüyalarda mahkûmum.
özledim çocukluğumu, içimdeki masumiyeti,
ama zaman aldı elimden, bıraktı beni yalnız hiç.

bunları yazarken biraz açım da olsun
seninle doymadık hiç.

2 ay önce nişan atmış biri olarak başımın sismemesi olarak söyleyebilirim ya. en kötü yanı olarakta bidaha kimseye yorum yapma len it diyemeyecek olmam diyebilirim eheheheh :d.

2 ay önce nişan attığımdan mütevellit bi eğlenceli bi duygusal şarkı dinleyip duruyom. ortayı tutturamadim :d.

hakkımda başlık açıp gereksiz yorum yapacak kadar işsiz olanlara çift lafım var. ben bi çok sözlükte bulundum. baya boş insana da denk geldim. özellikle ekşi sözlüğün eskileri beni çok iyi tanır. nasıl biri olduğumu da bilirler. sosyal medya gerçekten gereksiz insanların aynalandığı bi yer. normal hayatta yalaka olarak gözükürler fakat sosyal medyada içindeki ezdirilmis çocuğu öne çıkarırlar. benim gereksiz insanlara pabuç bırakmadığımı sosyal medyadan bile beni tanıyan insanlar bilir. eski eksicilerden bahsediyom. benim hakkımda boş konuşup gereksiz yorum yapacak insanlara laf söyleme gafleti içine bile dusmeyecem çünkü seviyeler farklı. birileri mahalle kadınları gibi milletin biseylerini araştırıp kendi süper zekasindan çıkma düşüncelerini başkalarını aktarır. birileri de aslanın diğer aşağı seviyede gösterilen hayvanlar seviyesinde olmadığını bildiğinden mütevellit muhatap bile olmaz ya. kimin ne yazdığı kendisini ilgilendirir beni değil. fakat benim bu metni yazmamin asıl amacı. ustlerde bahsettiğim aynalanma sebebiyle idi. birileri benim hakkımda yazılan boş beleş gereksiz yorumları görüpte bana bi mesaj atarsa yazandan bilirim. bana atacağı mesajın sebebi de hakkımda boş boş yazanların yazdıklarını görüp aynalanma yaşadıktan sonra bana yazmasiyla başlayacağını biliyom. benim kimseyle işim yok. kimsenin de benimle işi olmasın. fakat beni sinirlendirenlerin yaşadığı tecrübelerden hoş bahsetmediklerini biliyom. en iyisi kimse beni sinirlendirmesin de sonra değerli vaktim boş yere alınmış olmasın. sosyal medyanın verdiği güvenle kazandığınız cesaret size kötü his ettirebilir ya :). kimin kim olduğunu bilmeden damarina basmayın bence. deniz derin mi sığ mı içine girdikten sonra bilirsiniz diyip durumu ozetleyip işlerimi yapiyim :).

öcü koktun mu bitanem ya :d

insanların artık canı sıkıldığından mütevellit mi yoksa akılları olmadığından mütevellit mi bilmiyorum bilmekte istemiyorum fakat da. bi insan insanlara sıkıntı çıkaran tehlikeli köpekler için gereğini yapmak istediğinde hangi meşhur akıl karşı çıkmaya çalışır. hangi sebeple ya. savunduğun hayvanın arkadaşımısın kardeşim. sanane ya. en üstün canlı insanlardır. insanlarla sıkıntı yaşadığından mütevellit mental sıkıntılar yaşamaya başladıysan bunu da hayvanlarla gidermeye çalışıyosan yine de boş laflarına anlam veremem bitanem. bi it bi insanın canına zarar veriyosa ne yapılacağı bellidir. tıpkı yurtdışında yapıldığı gibi. yaşamayı çok isteyipte gidemediginiz yurtdışından bahsediyom.

kafam basmiyo kanka. hayvanlar itlaf edilmesin diyelim uyutulsa ne kaybedecez. nedir bu israrlar ya. bence bu konularda ısrar edenlerin akıl sağlığında sıkıntılar var. kendileri de köpeklerle birlikte uyutulabilirler ya :).

bence de. eskiden millet mahallede top oynardı da gözümüz gönlümüz açılırdı. yakan top oynanirdi kavga çıkardı :d. şimdilerde herkes bi klanin üyesi olmuş :d. oyunlardan oyuna akiyolar tiplerini sevdiklerim :d. modemin fişini çeksek bütün klan istihbaratını öldürmüş oluruz aslında da velet zirlamalariyla ugrasilmaz :). en iyisi herkes kendi yağında kavrulsun ya.

boş yapma arkadaşım :d.

sen sor diye yok bitanem.

ben oxford dahil 2 üniversite daha okudum. hepsinden de mezunum. neden acaba yazar olamadim diye sormuyom. ben değil sözlük kaybeder işin sonunda :). vasat sözlük için ismim bile fazla :). milletin taktığı ünvanlar çok isteyenlere gitsin :). sevmiyom böyle şeyleri canım :).

sözlük dışında hayat mı varmış ya :d. ilk kez duyuyorum. bi acep geldi arkadaşlar :d.