sokak hayvanlarının itlaf edilmesi gerekliliği

türkiye'de 10 milyona yakın sokak köpeği olduğu tahmin ediliyor. hiç bana kayıtlı olan o kadar değil filan demeyin sokakta bir çok hayvan görüyorum küpesi filan yok. bu kadar hayvan dünyanın hiçbir ülkesinde yok. bu köpekler doğaya da zarar veriyorlar. bu hayvanların dışkısından tutunda bulaştırdığı hastalıklara kadar binlerce zararı var. hayvan pisliğini sokağa yapıyor o orada öylece kuruyup toz olup havaya karışıyor senin benim soluduğumuz havada oluyor bu hayvanın pisliği. ayrıca dediğim gibi sayısı bu kadar artan sokak köpeği diğer hayvanlara da zarar veriyor. burada bir sorun olduğu aşikar (zira avrupada bir tane bile sokak köpeği göremezsiniz çünkü çoğu zamanında uyutulmuş ve sahiplendirilmiş. nüfusu bizimkine yakın almanya'da bir tane bile sokak hayvanı göremiyorsunuz. neden mi hem hayvanın hem insanın değeri var orada. sen hayvan sevgisinden bahsediyorsun ama sokakta yaşamasına ses çıkarmıyorsun. bu hayvanlar sokakta yaşayamazlar. ) bu sorunu çözme yöntemi de gayet basit ve net. belirli bir süre verilecek insanlara isteyen herkes hayvanları sahiplenebilecek (tabii burada hayvanlar o kişilerin üzerine kayıtlı olacak her şeyinden o insanlar sorumlu olacak) sahiplenilmeyen hayvanların hepsi toptan itlaf edilecek. diyeceksin ki kardeşim neden kısırlaştırılmıyor? çok basit çünkü maliyetli ve zaman alıyor. bu kadar nüfusa sahip olmayan ülkeler var dünyada be sen köpekten bahsediyorsun. peki bizim insanımıza ya sahiplenin ya da itlaf edeceğiz dediğimizde sokak hayvanı sorunu sadece sahiplenilerek çözülür mü? tabii ki hayır mecburen itlaf edilecek bunu kabullenin artık bu mecburi. diyeceksin ki neden sahiplenilmesin hemen cevap vereyim: türkiye'de yoksulluk yardımı alan insan sayısı 11 milyon 370 bin kişi. türkiye'de çalışan insan sayısı ise 28 milyon. şimdi şu verilere bakın ve bana söyleyin sizce bir hayvanın kısırlaştırma maliyetinin 600-700 lira olduğunu göz önünde bulundurarak bu kadar hayvanı kısırlaştırmak için bu parayı kim verecek? 28milyon çalışandan iki kişiden birinin sahiplenmesi gerekir ki hiçbir hayvan ölmesin e o da imkansız. kaçınılmaz son bu hayvanların büyük bir kısmı itlaf edilmek zorunda. lütfen sokak hayvanları üzerinden prim kasan bunun sayesinde iyi paralar kazanan insanların gazına gelmeyin. sağda solda platform kurup milyonlar vuruyorlar. neden mi platform çünkü denetlenmiyor :) dernekler çok mu masum tabii ki hayır çalışanların maaşları bu bağışlarla dönüyor dernek binası olarak akrabasının mülkünü kiralıyor gelsin baralar gitsin baralar siz de ağlayıp ağlayıp bara bara verin bunlara. çözüm basit ve net 28 milyon insanın çalıştığı ülkede 10 milyon sokak hayvanı varsa tartışmaya gerek kalmamıştır.

baştan bu raddeye gelinmemesi gerekirdi. nazikçe uyutmak lazım, çoluğumuzdan çocuğumuzdan önemli mi bu hayvanlar?

"kime göre neye göre" dedirten söylem. o değil de milleti tahrik etmekten bu tiplere dava açılsa acayip güzel olurdu gerçekten. bu yorumları okuyup da üşenmeyen birisi varsa eğer kesinlikle ihbar etmelidir.

millet karne hediyesi diye köpek alıp, sokağa attıkça 1 sene sonra aynı noktaya gelirsiniz.

kısırlaştırma zorunlu tutulmadıkça bitmez bu.

sonra sokaklarda fare gibi (taşıyıcı) zararlı hayvanlar çoğalsın. bunu geçtim bu istek direkt şu demektir: eko-sistemin içinden geçelim hurraa.

ne güzel bir şey. arabayı batırmasınlar diye kuşları ve sokak kedilerini de öldürdük mü tamamdır. arıları sinekleri de öldürelim çiçekler de tozlaşmasın falan filan. insanlardan başka hiçbir or.s.u ç.c.ğ. yaşamasın zaten dünyada.

(bkz: yazar engelle butonu)