Gelecekse beklenen, beklemek güzeldir. Özleyecekse özlenen, özlemek güzeldir. Ve sevecekse sevilen; O hayat her şeye bedeldir...
----------------------------------------- telegram: t.me/patagonyali
hoşbuldum. şarkıyı da hemen anladım güzellik.
bende değişen bir şey yok. nisan sonu gibi istanbul'dayım. bayrama ablamlar, abimler geliyor. öyle işte. bostanımı yapıyorum işte. sakinlik temalı nefes almalar.
bundan 20 sene öncesine kadar hemen hemen her devlet dairesinde, hastanede, karakolda bu manzaraya şahit olur ama sesimizi çıkaramazdık.
o evrak bulununcaya kadar ne kadar varsa hepsi tükürüklenirdi. kim bilir daha kaç defa, ıyyyyy.*
hani içinden gelen bir ses var ya, işte onu dinlemeyi bırakınca olgunlaşmış oluyorsun. çünkü o ses hemen hemen her seferinde boş lakırdı ve hep kandırmaya çalışıyor.
bu adamın driplinglerini izlerken büyülenirdim resmen ya.
sırf nike yüzünden bu herifi dünya kupası finaline sakat sakat çıkarıp rezil etmişlerdi.
2002'de bize pis burunla attığı golü se hiç unutmam.
müthiş bir golcüydü.
o kadar alışmıştım ki sana, görmedigim, duymadığım anlar dünyam karanlığa hapsolurdu.
hayatımda ilk defa aşık olmuştum, ilk defa kalbim her çarptığında yaşlar da gözlerden yolunu bulurdu.
öyle sevmiştim seni, hayatımı feda etsem az gelir diyordum.
ama kadere güç yetiremedik, hayaller yine kırıklığa uğradı.
yine hüzün ve hasret esir aldı sevgilim beni.
olmadı demek o kadar acı ki, dilime gelmiyor, kabullenmek imkansız sanki.
senin olmadığın ilk akşam var ya, işte o akşamdır gözyaşlarımın yüreğinden aktığı, ciğerimi dağladığı, beni karanlığa mahkûm eden akşamdır...
ben ustura, teneke tasa bastığım sabun, kaynar su ve fırça ile devam.
yok jelmiş, yok 8 bıçaklıymış, köpükmüş hepsi hikaye.
en güzel tıraş geleneksel olandır.
öncelikle inanan herkesin kadir gecesi kutlu olsun. tabii ki kesin olmamakla beraber 27. gece olarak biliniyor. ama öyle bakkal defterini kapatmak falan yok. ama insanlar hep bir dikkat çekme çabasında olduğu için hurafeler kara bir bulut olmuş tepemizde duruyor işte.
amazon prime'de dünyanın gelmiş geçmiş en büyük futbolcusu olan diego armando maradona'nın biyografisi niteliğindeki 10 bölümlük mini dizi.
maradona'nın ilk doğduğu günden (30 ekim 1960) kalp krizi geçirip hastaneye yattığı 2001 yılına kadarki süreci konu alana bir dizi. diego 1960'ta buenos aires'e yaklaşık 12 kilometre uzaklıkta olan villa fiorito mahallesinde doğdu. 8 kardeşten biri olarak dünyaya gelen diego, fabrikada çok zor şartlarda çalışan bir babanın
oğluydu.
dizide bu yoksul hayatla başlayan serüveni anlatılıyor.
aslında hikayeyi maradona'yı bilen herkes az çok biliyor. oyunculuk olarak bence muhteşem bir başarı vardır bu dizide. karakter seçimi ve benzerlikleri harikulade. belli ki bu diziyi çekenler maradona'yı çok başarılı araştırmış.
liderlik vasfının doğuştan geldiğini bir kez daha anlayacaktır izleyenler. yaşın değil, karakterin önemli olduğuna tanık olacaktır izleyenler. o kupalar nasıl alındı, hangi şartlarda kimlerin baskılarına rağmen alındı hep konuya dahil edilmiş.
napoli günleri pek gösterilmemiş ki genelde arjantin milli takımı ağırlıklı bir senaryo yazılmış. yoksa ben napoli şampiyonluklarını, uefa kupasını falan görmek isterdim.
ama ben isterdim ki dizi 2001 yılında bitmeseydi. özellikle 2001 sonrası rehabilitasyon süreci, tekrar teknik direktör olarak sahalara dönmesi ve hatta messi ile olan ilişkisini merak etmişimdir. maradona ne kadar kendine zarar veren, kendi hayatını kendi bitiren biri olsa da bu dizide de gördüm ki gerçekten tam bir hak savunucusuymuş. bunun bir çok örneği dizide belirtilmiş.
mesela 90 dünya kupasına dizide yer verilmemiş. 1990'da çok hikaye vardır. en çok hatırlananıysa maradona'nın yarı finaldeki italya maçı öncesinde '' evet biliyorum, italyanlar kendi milli takımını destekleyecekler ama ben san paolo'ya gelenlerden beni desteklemelerini istiyorum'' dedi. aslında herkes biliyordu ki bu maç italya'nın hangi stadında oynanırsa oynansın italya kazanırdı. bunun tek istisnası vardı o da napoli'deki san paolo stadıydı. karşılaşmayı arjantin kazandı, turu geçti ve stadın büyük çoğunluğu kendilerine şampiyonluklar kazandıran maradona'yı destekledi.
ondan sonra 94 dünya kupası, o yunanistan maçındaki maradona'nın müthiş performansı ile gelen 4-0'lık galibiyet ardından nijerya ile yapılan maçta 2-1 sonuçlanmışken sahaya giren hemşirenin maradona'ya eşlik ederek sahadan çıkarması.
bunlar dizide bence olması gerekenlerdi.
ama izlediğim kadarıyla oyunculuk açısından gerçekten müthiş bir performans vardı. maradona'yı çocukluğu, gençliği, yetişkinliği ve hastane süreci olmak üzere 4 farklı oyuncu canlandırdı.
fakir bir ailen'in çocuğu olan diego, daha 6-7 yaşlarındayken pazardan aldığı limonları sektirerek futbola olan müthiş yeteneğini belli ediyordu. bir gün arjantinos juniors seçmelerine katılmak ister fakat seçmelerin yapılacağı yere gidecek tren için bilet parası yoktur. ama arkadaşı jorge cyterszpiler kendisine maradona'nın seçmelere girmesi için verilen parayı diego'ya verir ve o andan itibaren diego'nun hayatı değişir.
tabi önce arjantinos juniors ardından boca juniors ve barça günleri başlar.
yükeselen bir yıldız olarak şöhretini artırırken, çalkantılı özel hayatı yüzünden de başı beladan kurtulmaz. çünkü barcelona'da ilk kokain bağımlılığı başlarken bir de bunun üzerine italy'da mafyayla beraber çalıştı.
taa ki 2000 yılında yüksek doz kokain yüzünden hastaneye düşene kadar. o sene kendisi için bir milattır ve en son boca juniors stadı la bombonera'da jubilesini yapar.
hayatına giren kadınlar ve onlardan olan çocukları konuya dahil edilmiş. yıllarca inkar ettiği oğluna da yer verilmiş ve dramı bayağı başarılıydı.
bu kadar kısa anlattım ama dizide çok ayrıntılar var. gerçekten özellikle papa'yla olan diyaloğu ve pele'nin tavırları çok dikkat çekiciydi.
kalp masajı yapılırken ritim için referans alınan şarkı. ''yaşamak hayattır veya hayattır yaşamak'' nasıl isterseniz öyle işte. bugünlerde dizisine de başladım ya hep aklımda bu şarkı.
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.