pruvamneta yazar profili

(bkz: nasıl öldürüldüm)

(bkz: balon)

sosyal medya menajeri ile çalışan, takım arkadaşından fark yiyen, tiktok'ta millete laf yetiştireceğine adam gibi işine odaklanması gereken fenomen.

pilot için a(bkz: ayhancan güven)

edit: nisan ayını baya geçmişiz. bir de türkiye yolu yapmışken yazayım dedim. aracı alalı 2.5 ay kadar oluyor. şimdiye kadar trim sesi adına bir şey duymadım. şimdiye kadar 5,800 küsür km yol yapmışım. tek sorunu fazla sert olması. bir touring otomobile göre sport modunda değilken bile fazla sert. o yüzden mümkün olduğunca comfort'ta veya executive drive pro açıkken kullanıyorum. yakıt ortalamam maalesef 100/km için 14 litre. gerçi sedan modelden daha ağır olduğu için kabul edilebilir bir değer gibi.

bunun dışında araç 2022 olduğu için bmw'nin idrive'da kullandığı uzaktan hareketli gesture'lar yok. kısaca çip krizinden nasibini almış bizim araçta.

tüm bunlar dışında memnunum. iyi ki almışım.

(bkz: bimmer)

az sinirliysem yürürüm.
çok sinirliysem koşarım.
sinir krizi geçirecek kadar sinirlendiysem arabama atlarım.

sektör otomotiv yan sanayii.

zam: yüzde 10 bile değil. lokasyon almanya.

net maaş 2900 euro

az önce cheeseburger siparişi vererek gerçekleştirdiğim eylem...

yakın zamanda benim olacak yeni bebeğim.

258 ps, 400 nm tork. ilk defa benzinli bir otomobile sahip olacağım. 400 nm torku ise dizel motorların verdiği tork hissiyatını aratacağını düşünmüyorum.

0-100 6 saniye verilmiş bmw tarafından. top speed ise 250 km/s ile sınırlandırılmış. bmw garantisi bittiği an bu sınır kaldırılabiliyor.

renk olarak ise dravitgrau metallic rengi tercih ettim.
kendisi bmw ındividual rengi ve opsiyon olarak 1450 euro.

totalde bana maliyeti 54 bin euro.

emsallerine hiç bakmadan direkt olarak bmw 330i touring'i satın almamın iki nedeni var.

birincisi o bir bmw, ikincisi ise xdrive sistemi tüm çekişi arka tekerlere verebilen tek dört çeker sistemi.

bu model bmw'nin bmw ındividual kategorisinde olduğu için tahmini teslim tarihi için nisan ayını verdiler.

arabayı alınca editlerim.

(bkz: massive attack)'in 2006'da çıkarttığı (bkz: collected) albümünün sondan ikinci ve en iyi parçası.

uzun zamandır sana bunları yazmak istiyordum ama ancak fırsatım oldu. yakında bir yaş daha alacağım. bir yaş daha yaşlanacağım. biliyor musun aklım hep 2009 ile 2012 senelerinde.

hep o seneleri düşünüyorum. ya çalışsaydın ya annemi hiç aldatmasaydın? ya hep bize sahip çıksaydın? senin yüzünden çektiğim acıların yüklerini bir şekilde aşıyorum ama sen bana çok büyük bir ihtimaller yükü bıraktın. ölene kadar hep senin iyi biri olduğun, iyi bir yaşam sürdüğümüz, iyi bir ailemizin olduğu ihtimallerini değerlendirip acaba öyle olsaydı hayatımız nasıl olurdu diye düşüneceğim. çünkü inan bana bu ihtimali düşünmediğim bir gün bile yok.

senin o iğrenç borçlarını ödedik senelerce. üniversite sınav harcını ödemek için paramızın olmadığı o haftayı hatırlıyor musun? beni son saate kadar oyalayıp parayı göndereceğini söyleyip, o son saat telefonunu kapatmıştın. kız kardeşimi ve beni sinirden ağlattığın o telefon konuşmalarını hatırlıyor musun? annemi ağlattığın, dövdüğün günleri? beni bir kalem için banyoda kemerle boğmaya çalışmıştın hatırlıyor musun?

duydum ki hastalanmışsın. ayaklarında ve kalbinde sorunlar varmış. ölümünün acılı olması için elimden gelen tek şey dua etmek. ölümün acılı olmalı.

biliyor musun anneme istanbuldan daire alacağım bu hafta. emekliliğini de yatırıyorum. kız kardeşime de hep istediği o iphone'u aldım. her şeyin en iyisini hak ediyor o. senin bana işkence ettiğin o yaşlarda şimdi. onun mutluluğu benim için her şey. ben onun yaşlarındayken ölümden, kavgadan, bağrışlardan deli gibi korkuyordum. senin yüzünden icralarla, avukatlarla büyüdüm. daha sinemaya gitmeden, tiyatroya konsere gitmeden çağlayan adliyesinin yolunu öğrendim senin yediğin bokları kapatmak için. şimdi kapı biraz sert çalınsa yerimden hopluyorum hala. kurtulamadım senin bana bıraktığın bu iğrenç alışkanlıktan.

ben elde ettiğim her şey için savaştım. hem mental hem fiziksel olarak çok yoruldum. çok korktum. aç kalmaktan, evsiz kalmaktan, eşyalarımızın senin borçların yüzünden alınıp gitmesinden. çocukluğum ve gençliğimi mahvettin. bana geriye sadece aşılamamış travmalar ve üzüntüler bıraktın.

senden nefret ediyorum. can çekişerek, nefes almayı deneyerek son nefesine kadar acı çekerek ölmeni istiyorum. hayat senin gibi iğrenç, rezil, pislik bir insana ev sahipliği yaptığı için utanıyor olmalı.

adam gibi sendikalaşmayı, hak aramayı, masaya yeri geldiğinde yumruğunu vurmayı bilmeyen üstüne üstlük sendikalaşan ve hakkını arayan insanlara vatan haini gözüyle bakan, iş yerinde çalışan dişi sineğin arkasından bile konuşan türk işçi sınıfına az biledir.

beter olun.

bundan iki sene önce bmw 3er'di. şimdi ise cayman gt4 tabii ki.

sagopa kajmer şarkısı olan için konuşuyorum.

bir gün bir arkadaşımın arabasını onun yerine stuttgart'a bırakmam gerekmişti. arkadaşıma hayır diyemedim ama bir yandan hiç yolculuk edesim yok. sagopa dinleyeceğini düşündüğüm bir tipte değil birde, o kadar britney spears, michael jackson ve ray charles arasından nasıl olduysa birden bu çalmaya başladı herifin playlistinde.

o vakte kadar orta şeritte mıyıl mıyıl giden bana gaza basma isteği uyandırıp sol şeridin içinden geçme isteği vermiş şarkıdır. yolculuğun geri kalanını sadece bu şarkıyı dinleyerek geçirdim diyebilirim.

senelerce türk halkına fiat ve ford çatısı altında avrupanın ve kuzey amerikanın yüzüne bile bakmadığı yazık denecek kalitede araçları iteleyen holding grubu.

(bkz: nasıl çöp başlık açılır)

cips, kraker, kola vs. asla yalnız yenilmez, içilmez...

kişi 40 yaşındaysa ve otomobil ihtiyacı duymuyorsa ya büyük ihtimalle çok küçük bir şehirde yaşıyordur. hastane, okul, market evinin hemen dibindedir ya da ikinci seçenek parası yoktur. diğer bir seçenekte hayatsız olması.

zira ben 23 yaşında biri olarak arabasız ne yapardım bilmiyorum. çünkü eğer cidden bir aileniz, oldukça yoğun bir hayat temponuz varsa ve 40 yaşındaysanız arabasız yaşamanız zor değil demiyorum bakın im-kan-sız.

hele öyle büyükşehir de yaşayayım ama arabam olmasın gibi bir seçeneğiniz yok.

40 yaşındaysanız ve hala otomobiliniz yoksa büyük ihtimalle satın almaya gücünüz yetmediği içindir. zira 00.00'a tüm toplu ulaşım imkanları shut down oluyor türkiye'de.

1987 yılında kurulan ve 47 global otomobil üreticisini bünyesinde barındıran, otomobil şirketleri ve otomobil dağıtım şirketleriyle ilgili her türlü faaliyette bulunan, türkiye'de ki otomobil ve ticari araç satışlarını takip eden, veriler ve istatistiksel makaleler yayınlayıp kendi sitesinde sunan kuruluş.

otomobil sektörüyle ilgilenenler ve yakından takip edenler şu link'ten sitelerine erişebilir.

aylık, senelik satış verilerine bakabilirsiniz.

trenle avrupa ülkelerini gezmeyi sağlayan, bir zamanın üniversite gençliğinin çok rahatça yapabildiği ancak şimdinin gençliğinin ise daha akıllı telefon, bilgisayar gibi neredeyse temel ihtiyaç haline gelmiş elementleri bile satın alırken 50 takla attığı ülkemizde hayal olmuş aktivite.

çok şey kaçırdınız gençler çok. tren garlarında sabahlamayı, bir gece farklı bir ülkede diğer gece farklı bir ülkede uyumayı, dolu dolu fotoğraf çekmeyi, özgür olmayı ve umutlu olmayı çaldılar sizden.

yazık oldu gerçekten.

(bkz: mercedes - benz)'e ait slogan.

(bkz: the best or nothing)
(bkz: en iyisi ya da hiç)