yahu biz plastik kokusuz küllük kullanıyoruz, adam mermer küllük ,kristal bardak....
hele bardak bir tane bira bardağım vardı öğrenci iken adam krsital diyor o o zamanlar kola markası idi bizim için....
sakarlar ile tahta şezlonga arası bağı anlayamazsınız.
plastiği var, kumaşlısı var, süngerlisi var ama hiçbiri bizim gibi ayakta bile zor duranların dostu değil. plastik şezlong mesela... üstüne oturursun, bir çıt sesi gelir. bu ses iki şeyden biridir: ya o şezlong gidici ya sen rezil oldun. ya da ikisi birden. süngerli olan desen, seni sarar sarmalar ama kalkarken seni bırakmaz. sanki nereye gidiyorsun, daha yeni ısınmıştık? der gibi totoya yapışır.
ama tahta şezlong öyle mi? dimdik, kararlı, yerinde sağlam. oturduğunda ben buradayım, sen de buradasın, devrilmeyiz güveni verir. kısaca şunu der:
ben senin sakarlığını gördüm evlat. ben devrilmem.
geçen yaz deniz kenarında bir arkadaşım yani ben plastik şezlongta kahvesini içerken kolunu şöyle bir uzattı saniyeler içinde kol kahvede, şezlong yan yatmış, arkadaşım da ben ne yaptım ya? bakışıyla göğe bakıyor. ben ne yaptım? tahta şezlongumda kitabımı okuyorum, adeta bir kral gibi. yanımda birisi düşse bile, şezlongum kılını kıpırdatmaz. beni ilgilendirmez, ben görevdeyim der gibi durur.
üstelik tahtadır ya hani, düşersen de en fazla bir tak sesi çıkar. tahta yere yakındır, alçak gönüllüdür. seni yukarı çıkarmaz ki yer çekimiyle rezil olma ihtimalin artsın.
o yüzden laf ettirmem! tahta şezlong candır. biz sakarlar için değil yalnızca, onurlu ve sağlam bir yaşam tarzıdır.
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.