scarface yazar profili

2018 haziranında sırbistan'da çekmiştim. farklı bir gündü. tuna nehri ve ışıklar...

geçmiş daima iyi hatırlanır.

roma döneminden kalma latince bir deyiş. geçmişteki günlerin hep güneşli ve güzel gelmesini açıklayan bir deyiştir bence.

ekşide de yazarlığım var burada da. bu iki sözlük dışında başka bir mecrada hesabım yok. ama hepsinde aktif olmak belli ölçüde zaman istediği için zor olacağını düşünüyorum. yoksa herhangi bir zararı yok kanımca.

en iyi rock gruplarından biri. müziğin tatlı hali nasıl olur sorusunun cevabı. melodileri bu kadar tatlı şarkıları olan başka bir grup bulmak çok zor olurdu herhalde. geçen gün how beautiful you are şarkısını dinledim. verdiği lezzet inanılmaz.

hoş entryler giren yazar. kalemi daim olur umarım :)

bu hayat öylesine anlamsızdır ki. bizim bir şeylere anlam yüklememiz de anlamsızdır dolayısıyla. bunun farkına varmamak insanı üzer. farkına varmak da üzüyor aslında. çaresi yok arkadaşlar! üzüleceğiz.

anlam yüklediğimiz şeyler gün gelir elimizden öyle zalimce alınır ki. bizi öylesine yıkar ki. ne olduğunun farkına varamayız. yok mudur peki bunun bir çaresi? bence vardır. bence bunun çaresi beklentiyi düşürmektir. ama ben beklentiyi düşürmem gerektiğini kendime çok sık tekrarlasam da bunu yapmak konusunda başarısız oluyorum. eee kardeş o kadar boş konuştun varsa bir çaren söyle diyorsanız maalesef. insan olmanın gizemini ben de çözebilmiş değilim.

dışarıdan kendime ve içinde bulunduğum olaylara bakıyorum. sıradan insan davranışları tamamını çok kolay birşekilde görebiliyorum kendimde. umut etmek, beklenti içine girmek, hayal kırıklığına uğramak, istediklerin olunca mutlu olmak, olmayınca üzülmek. farklı bir şey yok yani. neden o zaman dünyadaki en özel insan benmişim gibi davranıyorum? neden bazı şeyler benim başıma gelmemeliymiş gibi davranıyorum? haksızlıklar içerisinde payıma düşeni en aza indirmeye çalışan biriyim işte. bunu kabul etmek bir nebze yardımcı oluyor.

cahit sıtkı'nın ben ölecek adam değilim şiirini çok severim. ama ben ölecek adamım. ölüm cezamın gelmesini bekleyen bir mahkumum.

ıngiliz popunun büyük üstadı. another day in paradise parçası bence dünya üzerinde yapılmış bütün şarkıların içindeki en güzel melodiye sahiptir. bazen aylarca dinlemedikten sonra özlediğimi fark edip dinliyorum ve aldığım keyif tarif edilemez. you can't hurry love ve one more night diğer favori şarkılarım.

her hafta yeni bir eserini keşfettiğim büyük sanatçı. şarkılarının melodisi, sözleri sesi ile öyle uyumludur ki. bu şarkıları cengiz babadan başkası söylese kesinlikle olmaz diye düşünüyorum çoğu zaman.
daha dün imkansız diye bir şarkısını keşfettim. bir gün keşfedecek şarkıları bitecek diye korkuyorum.

mesleğin eğitimsizi mi olur diye sorguladığım başlık. ne yapmalı bu meslekler gidip lisans falan mı bitirmeli? mesela doktorluk mesleği gidip okul falan mı okumuş? ya da sıvacılık ilkokuldan sonra okumak yerine inşaatta mı çalışmış?

bütün meslekler eğitim gerektirir arkadaşlar. mesela bir mermer ustası olmak hiç yoksa 3 yılınızı alır. çok fazla iş görmek ve bunlara nasıl çözümler üretildiğini görmek zorundasınız. bu da haliyle uzun zaman alır.

bu durum meslekten mesleğe değişkenlik gösterebilir ancak çoğu lisans bölümünün eğitimin kesinlikle 4 yıl sürmemesi gerektiği kanaatindeyim. ve bu bölümlerin kapısına kocaman harflerle iş garantisi vermiyoruz, bu meslekten para kazanamıyorsanız ağlamayın yazılması gerekir. üniversite okuyan insanlar okudukları bölümde çalışmak için neden bu kadar ısrarcı oluyorlar anlamıyorum. tamam 4 yıl emek verilmiş ancak şu düşünülüyor mu: ya o meslek size göre değilse?

bir tanıdığım mobilya işinde 3 yıl emek harcadıktan sonra bu mesleğin kendine göre olmadığı kanaatine vardı. mesleğini değiştirip tesisatçı olmaya karar verdi ve şu an hem mutlu hem de iyi kazanıyor. peki o 3 yılı çöpe mi atılmış oldu? kesinlikle hayır. o 3 yılda tanıştığı insanlarla hala iletişim halinde ve tesisat işi çıkınca aradıkları ilk kişi o.

yediğim en iyi börektir. saraybosnada herhangi bir börekçide yiyebilirsiniz. ancak benim dikkatimi çeken birkaç farklı börekçide yememe rağmen hep aynı tadı ve kaliteyi almamdı. saraybosnayı tekrar ziyaret etmek ve bir tepsi bu börekten yedikten sonra akşamı da cevapi ile tamamlamak istiyorum.

değer verdiğim bir insanın değer verdiğim bir sözünü yazmam gereken istememe eylemidir.
"kaybetmekten korktukça hata yaparsın."
ve ben hata yapılması taraftarıyım. bazı hatalar yapılmalı, bazı kalpler kırılmalı ve bazı insanlar kaybedilmelidir. bu tecrübeleri insana hiçbir kitap öğretemez inanın.

bunu diyene ben sen aramıyorsun diye aramadım derdim ancak bundan cesaret alıp aramaya başlıyorlar sonra. iş güç işte diyip geçiştirmek gerek.

işçiliği oldukça zor olan maden. mermerin çıkarılma aşamasında oldukça ağır olan bu bloklar sorun çıkarırlar. çıkarılıp işlenip tezgah olarak mutfağa gelene kadar da yaydığı tozla bilimum akciğer hastalıklarına sebep olur. bence uzak durulması gereken madendir ancak güzel ülkemizde oldukça fazla bulunur.

vicdanın asla ama asla susmayacağını öğreten filmdir. bu yüzden kaderle olan randevumuzda doğru davranmalı, daha sonra pişman olacağımız şeyler yapmamalıyız. bedeli ne kadar ağır olursa olsun.