her modunuza göre bir şarkısını bulabileceğiniz müthiş bir alternatif rock grubudur.
devamını gör...
ahmet atalay'ın hollywood kalibresindeki kısa filminin adıdır. her kaliteli iş gibi o da değer görmemiştir.
devamını gör...
fascination street parçasındaki bas gitar ve bateri uyumu mükemmel olan gothic rock grubu.
devamını gör...
lullaby, boys don't cry, friady i'm in love, pictures of you gibi pek güzel hitleri olan güzel grup. baya kadayıf oldu bu amcalar ancak geçtiğimiz sene roskilde'de iki saati aşkın sahne alarak vay babyın kemüğüne, helal olsun dedirttiler kendilerine. solist robert smith'in sesi halen daha güzel şeyler hissettiriyor yea la
devamını gör...
a forest ve from the edge of the deep green sea parçalarıyla gönlüme taht kurmuş ünlü rock grubu. 1979'daki post-punk çıkışlarından bu yana new wave'in bir parçası olup bugün gothic rock janrının temel taşlarından biri sayılırlar, ne var ki grubun demirbaşı robert smith kategorize edilmeyi sevmez, "biz sadece the cure müziği yapıyoruz" der.
devamını gör...
boys dont cry..vay benim çocukluğum
devamını gör...
dinlerken adeta 80'lerin ortasında bulutlu bir sabaha uyanmış hissi oluşturan kült grup. şöyle güzel bir covera konu olmuşlardır.
devamını gör...
bu grubu güzel yapan şey sadeliği herhalde. öyle karmaşık parçalar yada işler filan yapmıyorlar, basit bass notaları üzerine melankolik bir soundla birlikte derin bir vokal ekleyin ortaya 21.yy lın belkide en etkili brit pop grubu çıkartın ortaya. aslında brit pop grubudur, post-punk değil, çünkü fazla ritmik bir grup bence. şu sıralar yeniden sardım bu gruba. disintegration ve bloodflowers albümleri loop yapmaktan eskittim ama bu grubu eskitemedim hala.

ayrıca bu grup türkiyeye gelmekten sakınan bir çok grubun arasında. pearl jam, new model army hatta guns n roses, over kill gibi efsanevi grupları dinleyen bu zat bir cure konseri göremeden adamlar müziği bitirip köşelerine çekildiler bile.

ayrıca bu tarz sahne grupların feminenlikleri ve süzlü püslü makyajlı hali sizi yanıltmasın, hepsi bir sahne şovudur, müzik dünyasının janrı böyle birşey, sahneye dar kot pantolon ve düz bir saçla çıktığınız her an sahneye hakimiyetinizi kaybedersiniz, çünkü izleyiciler müziği dinlerler ama sürekli vokali, solisti yada frontmeni seyreder sahne boyunca.

lulaby, friday im in love en sevmediğim parçaları, bu grup gizli bir hazine gibi, her an keşfedecek şey bulunabiliyor. mesela bu harika şarkı gibi

the loudest sound tıkla
devamını gör...
trad gothların atası olan grup, daha goth kavramı tam çıkmadan gothlara curehead denirdi ingilterede. arada wish gibi albümlerle soft çalışsalarda faith gibi albümleriyle beni ağlatacak kadar depresifliğe sürükleyen grup. favori parçam funeral party'dir.
dinlemeyenlere öneriyorum.
devamını gör...
ahmet atalay' ın yapımcısı, senaristi ve yönetmeni olduğu aksiyon filmi.murat soner'in videosunda görerek izledim. 15.000$ bütçe ile güzel bir film yapmış. çoğunlukla aksiyon sahnelerinden oluşuyor. görsel efektler bol bol kullanılmış. saçma sapan yalı dizilerinden, komik olmayan romantik komedilerden daha izlenebilir. gelecekteki çalışmaları merakla bekliyorum.
devamını gör...
en iyi rock gruplarından biri. müziğin tatlı hali nasıl olur sorusunun cevabı. melodileri bu kadar tatlı şarkıları olan başka bir grup bulmak çok zor olurdu herhalde. geçen gün how beautiful you are şarkısını dinledim. verdiği lezzet inanılmaz.
devamını gör...
bu tür başlıklar, beni inanılmaz derecede mutlu ediyor. aynı dili konuşabildiğim, aynı müzik kulağına sahip olduğum insanların mevcut olması harikulade.
the cure'in ve özellikle robert smith'in grotesk tarzı bile anlaşılası güç bir paradoksla sevimli bir ikondur.
"friday i'm in love" açık ara, gezegenin en sevimli şarkısı ve klibidir. robert smith ve karısı mary poole, adeta bir ikiz gibidir. birbirlerine fazlasıyla yakışan bir çifttir. ayrıca robert, "lovesong" isimli parçasını, karısı mary için bestelemiştir. dünyanın en duygusal parçalarından biridir, tabi freddie mercury'in "love of my life" parçası kadar olmasa da. bu yönde müşterek şanslılık bazında mary poole ve mary austin'i aynı çatı altında değerlendirmeye tabi tutabiliriz.
"just like heaven" parçasının klibinde de karısı mary ile dans eder robert. mary, beyaz bir gelinlik giymiştir o parçada.
the cure, çok kaliteli bir hüzün enjekte eder ruhunuzun damarlarına. gayet estetik bir şekilde hüzünlenip, aynı anda şaha kalkarsınız.
bu arada sözümü bitirmeden evvel şu anekdota da değinmek isterim. yusuf atılgan'ın "anayurt oteli" isimli kitabının, filme uyarlanmış versiyonunda baş anti-karakter zebercet, berbere gider ve berber koltuğunda otururken, televizyonda the cure'dan "in between days" çalar. yönetmen ömer kavur'un spesiyal isteği midir, yoksa o an televizyonda rast mı düşmüştür, tartışılır.
devamını gör...
92 paris konserinden shake dog shake şarkısının kaydını paylaşmışlar.

karanlık, sıkıntılı bir atmosfer ve öfke, acı, umutsuzluk, çatışma.

devamını gör...
apart şarkısından kimse bahsetmemiş sanırım hayret.... bendeki yeri çok ayrı olan şarkılardandır.

devamını gör...
her şarkısı ayrı güzel, her albümü ayrı harika, daha 3 sene önce bu denli sarmamışken girdiğim entryi gördüm, duygulandım.
a forest ile size paranoyanın dibini yaşatır, lovesong ile ilk aşkı tadarsınız, a night like this ile tatlı bir akşamda aşık olursunuz, maybe someday ile hayatın acımasız değişimi ve yeniden yeşeren umutlar arasında gelir gidersiniz, cut here ile eski bir dostu kaybetmenin verdiği hüzün ve suçluluğu hissedersiniz, killing an arab ile bir anda albert camus'nun yabancı romanında bulursunuz kendinizi, the caterpillar ile içiniz kıvıl kıvıl olur, lovecats ile esner, gevşer, sırnaşırsınız, the weedy burton ile dünyanın sonunda bir dağın başında kalmış çaresiz bir erkek çocuğu gibi buluverirsiniz kendinizi, the funeral party size kendi cenazenizi yaşatır resmen, doin the unstuck ile yeni bir başlangıca koşarken cut oracıkta durduruverir sizi, alır yanına all i want ve one more time'ı yine melankolinin kollarına bırakırsınız kendinizi, a strange day orda bekliyordur sizi, wrong number, the end of the world, friday i am in love, torture.. daha niceleri...
devamını gör...
birçok anı biriktirdiğim muhteşem şarkıları var. hiçbir zaman en sevdiğim gruplar listeme girmese de en sevdiğim şarkılar listesi olsa kafadan üç beş şarkılarını en tepeye yazarım.

depresyonun kitabını yazdıracak atmosferi sadece birkaç şarkısı ile edinebilirsiniz. hatta bunu neşeli görünen gothic melodilerle bile becerebiliyorlar!
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"the cure" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim