1.
Sabahsız
son tanımları
2.
komik kadın korkuları
birgün komik olmak yerine devcileyin bir kedili deli kadın olarak uyanmak.
devamını gör...
3.
bir yemeği hiç denemeden ben istemem demek
ne zaman ve nasıl öleceğim bilmiyorum ama bu şırdanı denemediğim bir yaşam deneyimi olacak benim için, bir tek bundan eminim.
devamını gör...
4.
sözlük yazarlarının söylemek istedikleri
düştüğün anlarda her karanlık gecenin bir aydınlığı var, umudunu kaybetme cart curt motivasyonu bana hep daha da pesimist gelirdi, çünkü aydınlığa ulaşmam için ne kadar beklemem gerektiğini kestiremezdim. sonra şöyle bir çıkış yolu buldum. size de anlatıcam hep dert transferi olmaz.
insan beyni 24 saatlik zaman diliminde istesen de istemesen de sadece tek bir duyguda saplanıp kalamıyor, öyle bir dikkat süremiz yok. aynı duyguda kalsan bile onun şiddeti gün içinde dalgalanma gösteriyor, artıp azalıyor. bok gibi hissederek uyandım diyelim, “iki saat sonra daha az bok gibi hissedeceğimi biliyorum” diyorum kendi kendime. buna güvenip o hissin içimde dolanmasına müsaade ediyorum. bir yandan da beynimi buna regüle ettiğim için ister istemez gerçekten de böyle oluyor. duyguların geçici birer konuk olduğunu ve onu ne kadar misafir etmek istediğimizin de bize bağlı olduğunu bilmek rahatlatıcı.
e benimki hep aynı şiddette ve günlerce haftalarca kalıyor diyorsanız saplantı haline gelmiş olabilir, tırnaklarınızla tutunuyorsunuz farkında olmadan. neden buna ihtiyaç duyduğunuzu, o kötü duygunun (öfke, hayalkırıklığı, üzüntü) sizin hangi yanlış şekillenmiş şemanızdaki güvenli alanınıza hizmet ettiğini bulmanız gerekebilir. profesyonel destek alabilirsiniz, ya da içgörünüz yüksekse kendi kendinize bulup iyileştirebilirsiniz de bilmiyorum.
özetle patolojik bir durum olmadığı sürece ne hissederseniz hissedin daha o gün bitmeden bunun azalacağını kendinize hatırlatmanız çok kıymetli. he azaldığı gibi ilerleyen saatlerde yine artabilir. ama biliyorsunuz ki sonra tekrar azalacak. sürece güvenin bebikolarım çok da şeyapmayın.
insan beyni 24 saatlik zaman diliminde istesen de istemesen de sadece tek bir duyguda saplanıp kalamıyor, öyle bir dikkat süremiz yok. aynı duyguda kalsan bile onun şiddeti gün içinde dalgalanma gösteriyor, artıp azalıyor. bok gibi hissederek uyandım diyelim, “iki saat sonra daha az bok gibi hissedeceğimi biliyorum” diyorum kendi kendime. buna güvenip o hissin içimde dolanmasına müsaade ediyorum. bir yandan da beynimi buna regüle ettiğim için ister istemez gerçekten de böyle oluyor. duyguların geçici birer konuk olduğunu ve onu ne kadar misafir etmek istediğimizin de bize bağlı olduğunu bilmek rahatlatıcı.
e benimki hep aynı şiddette ve günlerce haftalarca kalıyor diyorsanız saplantı haline gelmiş olabilir, tırnaklarınızla tutunuyorsunuz farkında olmadan. neden buna ihtiyaç duyduğunuzu, o kötü duygunun (öfke, hayalkırıklığı, üzüntü) sizin hangi yanlış şekillenmiş şemanızdaki güvenli alanınıza hizmet ettiğini bulmanız gerekebilir. profesyonel destek alabilirsiniz, ya da içgörünüz yüksekse kendi kendinize bulup iyileştirebilirsiniz de bilmiyorum.
özetle patolojik bir durum olmadığı sürece ne hissederseniz hissedin daha o gün bitmeden bunun azalacağını kendinize hatırlatmanız çok kıymetli. he azaldığı gibi ilerleyen saatlerde yine artabilir. ama biliyorsunuz ki sonra tekrar azalacak. sürece güvenin bebikolarım çok da şeyapmayın.
devamını gör...
5.
yazarların şu an merak ettikleri bir şey
martılar geceleri nerede uyuyor, kendilerini denizin ortasına park etmiyorlar dimi?
devamını gör...
6.
çığlık atmak isteyip kendine çiçek almak
araba almak ile değiştirebilecek önerme. arkadaşlar akşam saatlerinde sahil tarafına sürüyorsunuz, son ses derdo playlistiniz çalarken bağıra bağıra 30la gidiyorsunuz. sonra biraz sağa çekip bi sigara yakarken polis geliyor yanınıza. “tek misiniz? iyi misiniz? intihar etmek isteyenler geliyor bu saatte biz de engellemeye çalışıyoruz hehehe” diyor. sadece behlül gibi direksiyona vurarak çığlık atmak istemiştim diyemiyorsunuz, “iyiyim sağolun hihihi” deyip tıs tıs eve dönüyorsunuz.
bırakın çığlık atmayı apartmanda yaşayıp sürekli insan içinde olmaktan bağırmayı unuttuğunuzu fark ettiğiniz bir gerçeklikte sesinizin ne kadar yüksek çıkabildiğine şaşırdığınız bir an var. kafesin önüne çıkıp bi sigara yakıp kafesine geri dönen vahşi bir hayvanmışsınız, sesinizi elinizden almışlar. çok güzel bir an, tavsiye ederim.
bırakın çığlık atmayı apartmanda yaşayıp sürekli insan içinde olmaktan bağırmayı unuttuğunuzu fark ettiğiniz bir gerçeklikte sesinizin ne kadar yüksek çıkabildiğine şaşırdığınız bir an var. kafesin önüne çıkıp bi sigara yakıp kafesine geri dönen vahşi bir hayvanmışsınız, sesinizi elinizden almışlar. çok güzel bir an, tavsiye ederim.
devamını gör...
8.
yazarları en umutsuz anda umutlandıran sözler
kalk ayağa! (emir kipi, şaibeli) orhan pamuk kitap yazabiliyorsa, eğer ki piyano çalabiliyorsa fazıl say ve şarkı söyleyebiliyorsa sezen aksu… sen neden yapamayasdkfkffkfs offff.
devamını gör...
9.
tanrıya inanmıyorum coolluğu vs tanrıya inanıyorum kulluğu
kadıköy vs karaköy ayrımı gibi bir bakınız.
devamını gör...
11.
yazarların itiraf köşesi
hayatımın şokunu yaşadım. bugünden sonra aynı insan olamayacağımı bilmenin verdiği kabuk değiştirme hissiyle irkilip duruyorum. onca sene, onca şema, benim başıma yıllar önce bir şey gelmiş, bir şey olmuş ve olagelmiş bana, hiç ama hiçbir şey fark etmemişim. daha da kötüsü o kadar iyi geldiğini sanmışım ki geri kalan hayatımda da hep onu aramışım. nasıl nasıl nasıl olabilmiş böyle bir şey, burası nereye çıkarır beni, nasıl bulurum tekrar yolumu, bundan sonra nasıl bir insan olabilirim ben, maksimum ne çıkar benden, hiçbir şey bilmiyorum.
bir daha şu hayatta nefes alan herhangi bir insan canlısına nasıl güvenebilirim, bilmiyorum.
bir daha şu hayatta nefes alan herhangi bir insan canlısına nasıl güvenebilirim, bilmiyorum.
devamını gör...
12.
the sims 4
alternatif hayatların denendiği güzel bir oyun.
ilk oynadığımda çocuğumun babası ben seni tanımıyorum deyip ortadan kayboldu, sonra ben çocuğuma güzel bi anne bulmuştum, iki kadın misler gibi çocuğu büyütürken baba geri gelmişti. çocuğum da sürekli babayı düşünüp duruyordu. kör olasıca adamı çocuğunu görsün diye eve çağırıp kız arkadaşımla aldatmıştım, kız arkadaşım depresyona girmişti.
ikinci simülasyonda temiz bir sayfa açtım, artık güzel oynayacağım bu oyunu diyerek bir adamla sevgili olup evlilik teklifi almıştım. düğün günü ben davetlileri karşılarken çok uykum var diyip bankta uyumuştu. tüm düğün boyunca döndü sırtını uyudu, ben de sinirlenip oyundan çıktım. bi daha da girmedim.
kıssadan hisse, karma is a bitch ve erkekler kapatılsın arkadaşlar.
ilk oynadığımda çocuğumun babası ben seni tanımıyorum deyip ortadan kayboldu, sonra ben çocuğuma güzel bi anne bulmuştum, iki kadın misler gibi çocuğu büyütürken baba geri gelmişti. çocuğum da sürekli babayı düşünüp duruyordu. kör olasıca adamı çocuğunu görsün diye eve çağırıp kız arkadaşımla aldatmıştım, kız arkadaşım depresyona girmişti.
ikinci simülasyonda temiz bir sayfa açtım, artık güzel oynayacağım bu oyunu diyerek bir adamla sevgili olup evlilik teklifi almıştım. düğün günü ben davetlileri karşılarken çok uykum var diyip bankta uyumuştu. tüm düğün boyunca döndü sırtını uyudu, ben de sinirlenip oyundan çıktım. bi daha da girmedim.
kıssadan hisse, karma is a bitch ve erkekler kapatılsın arkadaşlar.
devamını gör...
13.
normal sözlük yazarlarının garip rüyaları
bugüne şöyle uyandım efendim. çok büyük, kıyamet gibi bir felaket olacak, yer kabuğu kırılacak, deprem olacak, denizler taşacak falan filan. ben bunu nasılsa bir şekilde biliyorum, o lokasyondan kaçıyorum. arkadaşlarıma da haber veriyorum birlikte güvenli bir yere gidiyoruz. sonra benim tuvaletim geliyor, eve gitmem lazım diyerek tüm yolu geri dönüyorum? tekrar güvenli yere yetişmeye çalışırken asfalt ayağımın altında kırılıyor ve düşmeye başlıyorum. arkadaşlarım kurtulurken ben literal anlamda bok yoluna gidiyorum sonuç olarak.
devamını gör...
14.
sözlük yazarlarının bugün hissettikleri
iki senedir görüşmediğim bir arkadaşımla hasbelkader görüşmüş oldum. neden arayı açtık böyle acaba sebebi neydi ki diye düşünürken ilk on dakikada ruhum çekildi. üslubu çok pasif agresifmiş, o yüzden kopuvermişiz. şaka adı altında sürekli laf sokan bir tipti, hatırladım. misal sen bir şeyi ilk kez deniyorsun diyelim. “sen çok güzel yapıyorsun bu işi yaa” diyor dimi? nezaketen yok yaa ben de tam bilmiyorum ki ilk kez deniyorum diye açıklama yaparken buluyorsun kendini. o ise şey diyor “ben de onu kast etmiştim zaten”. ya sabır.
bir oldu, iki oldu, üçüncüde bozdum. dördüncü olmadı, ne tesadüf. insanların gerçekten sosyal çevresindeki diğer insanlardan daha zeki olduğuna inanması beni hep hayrete düşürüyor. nasıl daha önemli, daha zeki, daha herhangi bir şey olduğuna bu kadar emin olabilirsin ki? bu nasıl bir akıl tutulması? şimdiye kadar sert tepki almamalarının sebebini karşı tarafın ne yaptıklarını anlamayacak kapasitede olmasıyla ilişkilendirecek kadar ne yaşıyor bu insanlar?
nezaket yoksunluğu aynı zamanda bir çok şeyin de yoksunluğu bence ya. her iletişim kendi biricik üslubunu, sınırlarını ya da sınırsızlıklarını yaratır; nerede sınırı aştığını bilemeyen bir insanla bizim oyumuz neden bir, sorarım.
bir oldu, iki oldu, üçüncüde bozdum. dördüncü olmadı, ne tesadüf. insanların gerçekten sosyal çevresindeki diğer insanlardan daha zeki olduğuna inanması beni hep hayrete düşürüyor. nasıl daha önemli, daha zeki, daha herhangi bir şey olduğuna bu kadar emin olabilirsin ki? bu nasıl bir akıl tutulması? şimdiye kadar sert tepki almamalarının sebebini karşı tarafın ne yaptıklarını anlamayacak kapasitede olmasıyla ilişkilendirecek kadar ne yaşıyor bu insanlar?
nezaket yoksunluğu aynı zamanda bir çok şeyin de yoksunluğu bence ya. her iletişim kendi biricik üslubunu, sınırlarını ya da sınırsızlıklarını yaratır; nerede sınırı aştığını bilemeyen bir insanla bizim oyumuz neden bir, sorarım.
devamını gör...
15.
ahahahaha diye gülen insan iticiliği
daha kötüsü ile geliyorum açılın; haha
bunu küçümseme ses tonundan bağımsız okuyabilen var mı? hahahahaha istiyorsan hak etmelisin, daha iyisini yapana kadar sana sadece haha diyen birisinin gülüşü. sanki böyle yarım ağız, eforsuz, koşullu, üst perdeden gibi hissettiriyor.
bunu küçümseme ses tonundan bağımsız okuyabilen var mı? hahahahaha istiyorsan hak etmelisin, daha iyisini yapana kadar sana sadece haha diyen birisinin gülüşü. sanki böyle yarım ağız, eforsuz, koşullu, üst perdeden gibi hissettiriyor.
devamını gör...
17.
yaşlandıkça kıymetlenen şeyler
facebook ve cuma mesajları.
bi de tabii ki intihar etmek
belli bi yaştan sonra intihar etmeye teşebbüs bile fazla utanç verici değil mi ya? zaten zigon sehpanın yanındaki duvara iliştirilmiş yapay sarmaşık gibi öylece duruversen beş yıl sonra toz içinde kendiliğinden öleceksin, bunu bilince sabırla bekliyor insan herhalde. torunlarıma rezil olmayayım diye düşünüyor. çevremiz “allah canımı alsa da kurtulsam” diyen nene ve dedelerle doluyken bunun başka bi açıklaması olamaz, tartışmayalım şş.
bi de tabii ki intihar etmek
belli bi yaştan sonra intihar etmeye teşebbüs bile fazla utanç verici değil mi ya? zaten zigon sehpanın yanındaki duvara iliştirilmiş yapay sarmaşık gibi öylece duruversen beş yıl sonra toz içinde kendiliğinden öleceksin, bunu bilince sabırla bekliyor insan herhalde. torunlarıma rezil olmayayım diye düşünüyor. çevremiz “allah canımı alsa da kurtulsam” diyen nene ve dedelerle doluyken bunun başka bi açıklaması olamaz, tartışmayalım şş.
devamını gör...
18.
haklıyken susmak
e zaten?
tanım: haklılığın kişinin ağzını bile açmasına gerek kalmadan kendi varlığı ile o kişi yerine konuşması.
ya of yine haklıyım, plot twist, bu girdi kendi kuyruğunu yiyecek.
tanım: haklılığın kişinin ağzını bile açmasına gerek kalmadan kendi varlığı ile o kişi yerine konuşması.
ya of yine haklıyım, plot twist, bu girdi kendi kuyruğunu yiyecek.
devamını gör...
19.
sözlük yazarlarının söylemek istedikleri
yemeksepetinden eve alışveriş yaptım biraz, meyve falan aldım. banyomun lambası yanmıyordu, ampül de aldım. neyse geldi sipariş, adama dedim ki iki tane 5 litrelik su almıştım, bir tane gelmiş. müşteri hizmetlerine yazdım getiremeyiz para iadesi yapalım dediler, ben zaten su taşımak istemiyorum ki, neyse ağzımızın tadı kaçmasın ali rıza bey diye düşünüp olur dedim. sonra ertesi gün oldu üşenmeyeyim şu ampülü takayım dedim ki ne göreyim ampül yok? ya cidden bu kadarı da fazla falan diye söylenip evden çıktım marketten ampül aldım geldim.
bugün meyve yiyecektim, bi baktım muz var, armut var, mandalina var, şeftali yok. onu da getirmemişler meğerse. neyse bir şey olmaz diye başlayarak verdiğim tepkiler silsilesi de arttı, tam üç gündür peyderpey ve artan bir şiddetle ben bunlara sövüyorum evin içinde, eski sevgilim misiniz pardon da?
şşş tek kelime duymak istemiyorum, kendini de unutsaydın yemeksepeti?
bugün meyve yiyecektim, bi baktım muz var, armut var, mandalina var, şeftali yok. onu da getirmemişler meğerse. neyse bir şey olmaz diye başlayarak verdiğim tepkiler silsilesi de arttı, tam üç gündür peyderpey ve artan bir şiddetle ben bunlara sövüyorum evin içinde, eski sevgilim misiniz pardon da?
şşş tek kelime duymak istemiyorum, kendini de unutsaydın yemeksepeti?
devamını gör...
20.
evlenilecek kişiye verilebilecek garantiler
iki yıl önce cahilmişim açık ilişki yazmışım, artık bilgeyim anlaşmalı boşanma diyorum.
devamını gör...