senji ryakketsu yazar profili

3 boyutlu modellemede de kullanılan vertex,edge ve face'lerin oluşturduğu yüzeyin edgeflow gibi tekniklerle belirli bir düzene ve modelin kullanım amacına göre şekillendirilmesidir.

savaşmak. hayvan gibi şiy yapıyoruz çünkü.

cebeci'den kızılay'a yürümek.

kalmaya gönlü olmayanın "incir sevmem cnm bays" şeklinde sizi uğurlayacağı hede.

gözünüz kapalı güvenebildiğiniz ve o yanınızda yokken aklınızın onda kalmadığı "acaba" dedirtmediği ilişkidir.

yapan kişi sevgilim veya flörtümse totosuna bakıyorum. geçiyorum masaya açıyorum viskimi bacak bacak üstüne atıyorum ve sallaya sallaya yemek yapışını izliyorum.

diyorum kendi kendime "ulan gerilip gerilip bir tane yabışdırsam mı" diye ama sonra biraz daha izleyim de elleri hamur olunca en savunmasız halinde sıkıştırayım diyorum.

ben yine nerelere geldim... neyse.

1500 yıldır aynı kitaptan sorumlusunuz hala cehenneme gidenler var... zaten eğitilemez ve öğretilemez zır cahillerdiniz. gece gelenlere bahane bulmayınız. dedirten gerici söylemi.

bürokratlar ellerini sıvazlamaya başlamış ve yurtdışından kapatmalık arsa aramaya başlamıştır şimdiden.

muazzam tespit , her makarna yaptığımda barilla kutusunu çevirir okur ve güzel güzel kalaylarım "7-8 dakikada makarna mı pişer lan mononoke" diye.

isviçre'deki banka hesabıma aktardığım 150 milyon doların 1 sene boyunca kilitli kalacak olması.

"gün batarken tepelerin ardından
koyayım sana arkandan" tarzlı canı kadın çekmişli şiirleri görebileceğiniz başlık.

neden önce şarap içmeli ve sonrasında arap silkmeliyiz sorunsalının cevabı niteliğinde bir davranış.

ah hülagü han kurutamadın şu dünyaya bir gram faydası olmayan köpeklerin soyunu.

cildinize göre değişen durumdur. cildiniz güzelse ve temizse kesinlikle hiçbir şey kullanmayınız. kullanacağınız tonik ve cilt temizleme ürünleri büyük ihtimalle cildinizin yağ dengesini bozacak ve sivilcelenmenize sebep olacak.

koku konusunda roll-on deodorant gibi basit şeyleri saymayacağım tabii ki fakat vücut losyonları çoğ hojdır.
atelier rebull markasının losyonları harika fiyat biraz tuzlu olabilir ama kesinlikle değer. istanbul serisinin vücut losyonu tam bir bebeks.

el,parmak ve tırnaklarınız güzelse manikür peelingi de yapın tırnak etrafındaki saçaklanmış dokuları temizleyip mis gibi yapıyor. sonrasında da tırnaklarınıza ve elinize balsam sürün güzelce mis gibi parlatsın ve tırnak bakımını da yapsın.

son olarak da vurdurmuyorum. teşekkürler.

araştırmanı öneririm !!! (bkz: swh)

türkiye gibi gösteriş ve güce tapanların oluşturduğu üçüncü dünya toplumlarında maalesef gerçek olan durumdur ama boşverin çünkü kendinizi böyle insanlara ispatlamak veya kabullendirmeye çalışmak yapacağınız en saçma ve mantıksız işlerden birisi olup müthiş bir zaman kaybı olur sizin için. karakteriniz ve manevi birikiminizle değerinizin bilineceği ülkelerin toplumlarıyla birlikte yaşamak için gereken adımları atınız.

normalde herhangi bir planlama veya taktiklere ihtiyacınızın olmaması gereken bir durumdur fakat erkek kişisiyseniz ilgili davranın,kibar ve anlayışlı olun,derdiniz olduğunda onunla paylaşın,insan olarak hakkınız olmadığı halde onun yanında bazı şeylere üzülün ,ekonomik olarak problem yaşadığınızı hissettirin ve ışık hızında sizden sıkılıp heyecan aramak için eril enerjisi daha yüksek olan ve kemiklerini kürdan gibi kırabileceğiniz bol r'li erkek olan keko zarganalara ihtiraslı,çılgın,bol küfürlü hakaretli ve saygısızlıklarla dolu bir aşk yaşamak için gidişini izleyiniz.

"niye böyle yapıyon aşko" denir.

bi sorar öğrenirim bir hatamız mı oldu yoksa canı sıkıldı keyfine patavatsızlığına kalp mi kırıyor öğrenir sonra bir güzel silkelerdim.

animeler candır izleyin izlettirin.
şu sıralar gintama izliyorum şimdiden bitince üzüleceğimi bildiğim için üzülmeye başladım (bkz: swh)

günün birinde çocuk sahibi olduğumda da onunla birlikte one piece izleyelim diye one piece izlemiyorum.

otaku değiliz oğlum normal insanlarız boş vakitlerimizde açıyor izliyoruz işte, size ne zararı var.

benim bu erkek fakat çok çıkmayı sevmeme sebeplerim sanırım bu ülkenin toplumu, ortam,içerik ve sunucu kalitesizliğidir.
sevmiyorum ulan işte herkesin özentilik doğrultusunda sürekli yaptığı aynı şeylerin bir parçası olmayı da sürekli dışarı çıkmayı da.

evde geçirdiğim vakit daha kaliteli ve verimli oluyor benim için, çok bunalırsam çıkıp dolaşıyorum tabii ama her akşam farklı bir mekanda veya farklı bir etkinlikte olamam. sevgilim olacak kadın bana sadece bu haftasonu şu tiyatroya gidiyoruz ertesi gün de şu senfoniyi dinlemeye gidelim desin canımı yesin ama haftaiçi her akşam bir mekana gidelim yemeği sürekli dışarda yiyelim kesinlikle çıldırırım ki zaten dışarıda olmayı bu kadar çok seven birisiyle de sevgili olabileceğimi sanmıyorum.

benim yapacağım iş yurtdışında bir hayat kurabildiğimde arabamla veya karavanımla bütün avrupayı,iskandinavya'yı dolaşmak olurdu.

liyakat, hukukun üstünlüğü ve devlet olmak böyle bir şey işte.

bizdekileri de fetöden gönderip ortalık durulunca geri getiriyorlar.