akrabalar arasında zorunlu bir sevgi bağı vardır. oysa sevginin önce hakedilmesi gerekir. işte bu yüzden akrabalar arasındaki sevgi samimiyetiz ve iğrençtir.
-dostoyevski
memleketimin şaheseri. yapması epey zahmetli, yemesi de bir o kadar haz veren tatlı. antepte fıstıklısı meşhurdur, o kadar ki antep otogarında yolcular kadar yaptığı baklavaları türkiye'nin heryerine gönderen antep baklavacılarını da görürüz. baklavacılık öyle kolay bir zanaat değildir genellikle babadan oğula geçen bir gelenek tarzındadır zaten yada çok küçük yaşlarda çıraklıktan yetişir iyi baklavacılar. yapması zahmetli dedim çünkü orijinal baklava 40 kat hamurdan oluşuyormuş hepsi de incecik. verilen emek gerçekten çok büyük. baklavanın içine öyle her fıstık da konulmaz ayrıdır baklavanın fıstığı "boz fıstık" derler adına bazen de "yeşil altın" fıstıklar tam olgunlaşmadan toplanır baklavaya konulmak için bir kiloğramından yaklaşık olarak 150 gram iç çıkar ve antep'e tescillidir bu fıstık. kuru baklava-yaş baklava farkı vardır bir de, bu farkı yaratan baklavadaki kaymaktır normal baklava kaymaklı olur kat kat hamurların arasında kaymak da bulunur fakat kuru baklava içerisinde kaymak olmaz bu yüzden ömrü daha uzundur yurtdışına falan genellikle kuru baklava gönderilir. evde baklava yapacak dostlar sizin 40 kat açmanıza gerek yok 15-20 katta kâfidir. * nasıl yenildiğini anlatamıyorum çünkü anlatılamaz.*
"tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin."
kalkış ve iniş anı bir de ormanlık alanların, tarlaların üzerinden geçerken her yer yemyeşil böyle sıra sıra sıralanmış huzur veriyor insana. uçasım geldi.
aklıma nazım'ın şiirini getirin başlık bir kısmını bırakıyorum buraya.
yaşamaya dair
yaşamak şakaya gelmez,
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
bir sincap gibi meselâ,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
yani bütün işin gücün yaşamak olacak.
gün boyu mutlu olmaya çalışıp gece kıçına baka baka geri dönmek, bir iki sigaradan sonra mutsuzluğunla baş başa uykuya dalmak. sabah tekrar bugün mutluluğun bir köşesinden yakalayacağım diyerek umutlu bir şekilde uyanıp akşam yine mutsuz mutsuz yatağa geçmek beni bu kısır döngü mutsuz ediyor anlıyormusun?
sözlüğe gelip çekine çekine ilk tanımlarımı yazdığımda hakkımdaki güzel düşünceleri ile beni mutlu eden dünyalar tatlısı insan. umarım hayatın boyunca mutlu olursun o bahsettiğin hayat dolu, tatlı hayallerini gerçekleştirmek için elinden geleni yapacağına eminim umarım hepsini gerçekleştirme imkânı bulursun. yeni yaşında da hep böyle hayat dolu olman dileğiyle.
bilen bilir cafenin ana bilgisayarı bütün masalarda ne olup bittiğinden haberdardır canının istediği bilgisayarı girip izler. bizim de zamanında işlettiğimiz internet cafemizde denk gelirdik böylelerine ama çok ilginçtir genç insanlar olmazdı bunlar genelde yaşlı dayılar olurdu, yan sekmede de hep bir okey oyunu çalışırdı.
topuklu ayakkabıyı giyiyorlar pantolonu da çekiyorlar en tepeye ondan sonra popo yoksa bile hem var oluyor hem güzel oluyor. oysa biz öyle miyiz bol paça pantolon ve spor ayakkabıyla bile güzel bizim popomuz (bkz: poposu güzel olan erkekler)
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.