kedi uzanamadığı ciğere mundar dermiş. biri bunlara kedi olmadıklarını söylesin.
devamını gör...
aldığımız her nefes bir seçim. geçen her dakika bir seçim. olmak ya da olmamak. kendinizi merdivenden atmadığınız her an bir seçimdir. arabanızı duvara çarpmadığınız her an hayata yeniden başlıyorsunuz.
(bkz: gösteri peygamberi)
devamını gör...
ne olmuştu da, ’’seninle dünyanın her yerine gelirim,’’ diyen müzeyyen, durduğu yerden çekip gitmelere başlamıştı. nerelere gidiyordu? gelirken getirdiği bakışlar ne dalgaydı? hangisi müzeyyen’ di? ya da müzeyyen kimdi? ilk tanıdığım kimdi, şimdiki kim?

ilhami algör, fakat müzeyyen bu derin bir tutku
devamını gör...
bugün türkiye'de kim ne kadar türk, kim ne kadar ermeni, kim ne kadar kürt, kim ne kadar rum, kim ne kadar süryani, bunu ayırt etmek mümkün mü? ama bu sözleri söylediğim için beni taşa tutacak yüz binlerce fanatik insan yaşıyor bu ülkede. hayatlarının anlamını sadece ulusal kimlikte ve dinde bulan insanlar. bunun için can almaktan, can vermekten çekinmeyen insanlar.
ahmet ümit , kavim
devamını gör...
ölüm ve süreklilik paralel olarak yaşamı belirler.insan bu paradoks yüzünden deliliğe bu kadar yakın yaşar.
mine söğüt-kırmızı zaman
devamını gör...
ne hasta bekler sabahı,
ne taze ölüyü mezar.
ne de şeytan, bir günahı,
seni beklediğim kadar.

-necip fazıl kısakürek-
devamını gör...
"neden benim gibi yapmayı ögrenmiyorsun?"
"sen ne yapıyorsun ki?"
"kimseden hiçbir şey beklemiyorum. böylece hayal kırıklığına da uğramamış oluyorum."
şeker portakalı kitabından.
devamını gör...
"seversin dünyayı doludizgin ama o bunun farkında degildir
ayrılmak istemezsin ondan
ama o senden ayrılacak
yani sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı?
tahir olmak da ayıp degil zühre olmak da hatta sevda yüzüden ölmek de ayıp değil"
nazım hikmet ran
devamını gör...
kitapçıların ve çiçekçilerin bazı özellikleri olmalıdır olric. gelişi güzel insanlar bu mesleklerin içine girmemeli. kitaplar ve çiçekler özel bir itina isteyen varlıklardır.

(bkz: oğuz atay) - (bkz: tutunamayanlar)
devamını gör...
doğrudur; kitap okumak karın doyurmuyor. ancak karnı tok, beyni boş adamlardan çektiğimiz kadar hiç kimseden çekmedik.

son ada, zülfü livaneli
devamını gör...
beni benden almışlar da aralarında bölüşmüşler gibi, hızla eksilmeye başlıyordum. insanı insan eksiltir diye düşünüyordum, nasıl çoğaltırsa... **
devamını gör...
nefrete sevgiden daha çok güvenirim," dedi şeytan. "çünkü nefretin sahtesi olmaz

emre yılmaz -şeytanın fısıldadıkları
devamını gör...
'tek pişmanlığım kelimelerimi bile hak etmeyen insanlara, saatlerce cümleler kurmaktır.'
ilhan berk
devamını gör...
mutsuzluğuna hiç bir çare aramıyorsun.” demişti.“ve en büyük acının kendininkinin olduğunu düşünüyorsun. dünyadan haberdar olmayan bütün geri zekalılar gibi. ölmesine çeyrek kalmış, herkesi yaşadığına pişman etmeye çalışan, sağlıklı oldukları için suçluluk duymalarını isteyen hastalıklı, yaşlı bir kadın gibisin.
hakan günday
devamını gör...
"eleştiri ile yaratı, bilimle sanat arasında öteden beri sürüp giden bir savaştır bu, birbirine denk sayılmayacak güçlerin savaşı; öyle bir savaş ki, bilim hep zaferle çıkar savaştan, ama bunun kimseye yararı dokunmaz; oysa sanat dolaşıp inanç, sevgi, teselli, güzellik ve edebiyat sezgisinin tohumlarını saçar çevreye ve her zaman için de karşısında verimli topraklar bulur. çünkü yaşam daha güçlüdür ölümden, inanç şüpheden daha kudretli." - çarklar arasında, hermann hesse
devamını gör...
hayata dayanamadığımız için espri yapıyoruz.

oğuz atay

tutunamayanlar
devamını gör...
"her hangi bir dönemde 'yeni bir cennet' inşa etmiş herkes, bunun için gerekli gücü ancak kendi cehenneminde bulmuştur."

ahlakın soykütüğü
devamını gör...
bırak yaşıyorlar sansınlar seni .
devamını gör...
kimseyle yarışmıyorum ve ölümsüzlüğe dair düşüncelerim yok. umurumda bile değil. hayatta iken devinmek önemli olan. gün ışığında kapılar açılır ve atlar ışığın içine fırlar ve cokeyler, parlak ipek giysilerinin içinde küçük şeytanlar, zorlayarak, sapına kadar. ihtişam devinimde ve hodri meydan diyebilmektedir. ölümün canı cehenneme.
her şey bugün, bugün, bugün. evet.

(bkz: charles bukowski- kaptan yemeğe çıktı ve tayfalar gemiyi ele geçirdi)
devamını gör...
"ben ekonomiden anlamak istemiyorum. dolar kurunu merak etmek istemiyorum. dinlerin savaşından, liberal çatışmadan, politik, üstü kapalı, gizli saklı tiyatrolardan etkilenmek istemiyorum. neyin komplo teorisi neyin gerçek olabileceğini düşünmek istemiyorum. ancak, dünya bir bataklık gibi, batmadan edemiyorum. üç kuş ismi öğrensem, iki akşamüstü sarhoş olsam yetecekken, bildiğim gibi var olmama müsaade etmiyor zamanın ruhu." - eren boz
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"geceye bir alıntı bırak" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim