odtü siyaset biliminden mezun olduktan sonra sosyolojiye yönelen, 2021 itibariyle ankara üniversitesi dil ve tarih coğrafya fakültesinde sosyoloji bölümünde hoca olan, dersleri eğlenceli, sohbet havasında geçen öğrenci dostu hocam. kayserili olması hasebiyle iç anadolu insanına yoğunlaşmış eserleri, özellikle ''yav işte fabrikalaşak'' kitabı okumaya değerdir.
teravihin camide kılınması zorunlu değildir. ancak görüyorum ki insanlar sosyalleşmek için teravihe gidiyor. teravih çıkışında saatlerce oturup sohbet etmek, teravihten sonra sokaklarda gece yürüyüşü yapmak, komşusuyla hasret gidermek için bir bahanesi oluyor insanların. o yüzden bana kalırsa;
teravih bahane,
korona da neymiş sosyalleşme şahane!
dinler ve tanrı hakkında çok akıllıca göndermeleri bulunan; insanların sürü psikolojisi ile bir mesaj, kurtarıcı ve aslında en sonunda günah keçisi aradığını absürd bir şekilde aktaran müthiş film. isa'nın da, filmin de üstünden yıllar geçmiş olsa dahi insan yine aynı insan. bu yüzden isa kişisi olur sana musa, ahmet, mehmet, recep *. sonuçta insanların çoğu elini taşın altına koyup bir şeyler yapmak, bir şeyler için harekete geçmek yerine bir kurtarıcı gelsin ve benim adıma tüm bunları yapsın diyor.
bir tanesi de bizim evde bulunmaktadır. kendisi kardeşim olur. hayatımda gördüğüm yaşına göre en mantıklı kararlar alan ve tutarlı fikirlere sahip kişidir. ancak tekrar belirtiyorum, yaşına göre. yani bu yaşta birini 90 doğumlu biriyle karşılaştırmak bence çok büyük aptallık. 90 neslinde doğanlar zamanında nasıl saçma sapan hareketler yapmışsa bunlar da öyle ve şu an ne ergen denecek kadar toy, ne de yetişkin denecek kadar olgunlar. biraz sabredin hayat pişirsin bakın bakalım 10 sene sonra nasıl insanlar :)
polonya'nın başı belada, dünyanın en iyi albümü ve akustik takılmacalar'dan sonra son çıkan 2 albümde; farklı şeyler deniyoruz ayağına sebebini tam anlayamadığım bir sıradanlığa düşmüş grup. bu son 2 albümde ayrıca öncekilerdeki gibi esprili dil, dünyayı sorgulamayan üslup da şarkı sözlerinde yavaş yavaş terk edilmiş. gitgide diğer gruplardan farksız hake geliyorlar. umarım toparlarlar.
yoktur. kendim de çokça bu hataya düşüyorum ancak bizim insanımıza tartışma denince akla ''kavga'' geliyor. bu yüzden bir konuda tartışırken bile her an kavga olacakmışcasına agresif ve tetikte oluyoruz. oysa keşke haksız olduğunu kabullenme, özeleştiri, özür dileme gibi vasıflara da sahip olsak.
evrim ağacının, bilim insanlarının neandertalleri geri getirme projesinden bahsettiği bir videosu vardı. buradan türkiye'ye gelseler buna hiç ihtiyaçları olmadığını anlarlardı.
anlam vermekte zorlandığım pahalılıktır.
kimsesizler mezarlığına gömülen de, denize nazır mezarlığa gömülen de sonuçta aynı. ancak ölünce mezar yerinde bile halen sınıf, statü devam ediyor. insanoğlu garip.
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.