piyasada evlenecek adam yok. aynen, işler tersine döndü beyler. kıçınız başınız ayrı oynuyor hâliyle eğlenilecek erkek sayısı evlenilecek erkek sayısını geçti. kusura bakmayın öyle daldan dala konmuş, gençliğini skorboarduna hatun eklemekle geçirmiş, abdesti namazı olmayan erkeği koca diye almam. yaaa öyle işte. belinize bağlanacak kırmızı kuşağa layık hayatlar yaşayın.
gün geçtikçe demokratik değerleri daha da kaybediyor oluşumuz ve hiçbir şey yapamayışımız... arabistan bile bizi geçti. yakında millet birbirine "beğenmiyorsan yallah türkiye'ye." diyecek. iş işten geçmiş olacak, o üzücü.
türk değil türkiyeliyim cart curt diye diye milletin aklıyla oynuyorlar. bu toplumdaki herkese mâl olan kültürel ve milli değerleri yıkıp geçtiler. paşa çaylarını yudumlamakla meşguller şimdi. malumunuz, padişahın sol şeyinden çıktıkları için söyledikleri fetva, yaptıkları sünnet mahiyetinde.(!) sonuç bu. rüsvalık.
çok manidar mesajlar aldığım bir gündü. hatırlayan ve kutlayan herkese teşekkür ediyorum.* ama zorbalandım da bir yandan. ne olmuş yani kalbimizin vizesi yoksa???* allah allaaaahh. yabancı insanlara aşık olmanın bedelini doğum günümde bile dehşet zorbalanarak ödedim maalesef.* konudan alakasız pastamın minnaklığı pekii... unuturum kesin diye buraya hatıra bırakmaya karar verdim. yarışmacı arkadaşlara başarılar dilerim. birthday bitch is back on action!
günaydınlar. tüm gece garip rüyalar gördüm durdum. zaten sırtım ve boynum da tutulmuş. ali rıza bey gibiyim. neyse, hallederiz. dobarlanıyoruz ve gendimizi bıragmıyoruz. slay bir cuma olsun cümleten.
abi gerçekten inanamıyorum. iftirada level atladınız. bari genelleme yapmayın. genelleştirmeleri gerçek diye yazıp inanıyorsunuz bir de. ne diyeceğimi bilemiyorum. yazıklar olsun gerçekten. hakkımı yiyorsunuz resmen. 24 tane var benim.
günoo. dün finallerim bitti, dönemi kapattım artık. bunun şerefine alışverişe çıkacağım. fikri bile enerjimi yeniledi. azıcık ayılayım hemen vız. her ne kadar çarşambayı sel alsa da bence slayy almalı.
türk kahvesiyle de açılışı yaptık. sevgiler, saygılar ve bol kazançlar... yedi yedi yedi. aldım kabul ettim size fırlattım.
bazen bir milisaniyelik de olsa size nasıl baktığını görürsünüz. ortada bir sorun yoktur ama hissedersiniz işte. tam da o andır. milimlik bir bakışa, dokunuşa, gülüşe bağlı her şey.
beraber vakit geçirebilmek için alttan ders almıştım. dersi aslında cb ile vermiştim zaten önceden ama soranlara yükseltmek için aldım demiştim. herkes mal mısın demişti. hayır diyememiştim.
#3344269'dan ilham alarak ben de kriterlerimi dile getirmeye karar verdim. sözlüksel piyasaya ufak bir vurgun.
yakışıklı, uzun boylu ve dini vecibelerini yerine getiren beyler kendini belli ederse sevinirim.
ilgilenenlerin adli sicil kaydı, medeni hâl beyanı ve biyometrik fotoğraf ile yarın akşam saat 18.00'a kadar başvurmaları gerekmektedir.
bile bile ladestir. demek ki bir aksilik var, bir bildikleri var da sevmiyorlar. insanların içinden sevgi pıtırcığı çıkarma hayallerini niye kurarsınız anlamam zaten. şu i can fix him/her muhabbeti bana hep çok boş geliyor. hayır kardeşim değiştiremezsin kimseyi. dizi ya da filmde değil gerçek hayatta yaşıyoruz. neyse odur, ne görüyorsak o. zibidi insanları böyle diye diye tepenize çıkarmayın. akşam akşam yanlış başlıkta sinirlendim yine. öf.
yaklaşık 3 aylık derin bir bunalımın ardından nihayet kendime gelmeye başladım. öyle zor bir dönemdi ki benim için. kendimle sert bir yüzleşme yaşadım, altından kalkamadım bir süre. beni bu kadar çok sarsan şey de buydu zaten. meğer benim asla kabullenmediğim, kabullenmek istemediğim ne çok gerçek varmış. insanlara tutunmak için ne kadar çok bahane üretiyormuşum. içimdeki boşluğu hep başkalarıyla doldurmaya çalışıyormuşum. her daim emek veren, çok seven, bir şeyleri feda eden taraf benmişim. her şey bu yüzden bu kadar zormuş meğer.
bu 3 ayın 2 ayı istisnasız her gün ağlamakla geçti. ilk başlarda ağladığım belli bir şey vardı evet ama sonrasında durduk yere ağlama atakları geçirmeye başladım. otobüste, banyoda, ders çalışırken, yemek yerken... sonra çok sigara içmeye de başladım, öyle ki bazen günde 2 pakete kadar. baya da yalnızlaştım. bir gün kendimi o kadar kötü hissettim ki sadece yanımda biri olsun istedim. yaklaşık 15 kişiye yazdım buluşmak için, konuşmak için. hiçbiri müsait değildi. ben olsaydım iki elim kanda olsa bir çaresini bulurdum mesela. bunu düşünüp üzüldüm bir süre. herkesin iyi ve kötü her gününe yetişip de günün sonunda telefona kimse çıkmayınca, kimse sizi dinlemek istemeyince baya bir koyuyor normal olarak.
sonra bir de bir zamanlar çok sevdiğim, uğruna hayalimi ertelediğim ama artık bakarken midemin bulandığı bir insanı, beni bu kadar tetikleyip boşluğa düşüren kişiyi her gün görmek zorunda olmam vardı tabi. o ve onun storyler üzerinden yaptığı göndermeler, aklımdan asla çıkmayan o son konuşma, bana reva gördüğü şey... çok kalp kırıcıydı. diyeceksiniz ki neden takipten çıkmadın değil mi? haklısınız. ama saplantı haline getirmekten çok korktum. o yüzden oluruna bırakmıştım. zaten çok da iplemediğimi anlamış olacak ki kendisi çıktı takipten. ben de engelledim. o kadar rahatladım ki anlatamam. çok şükür dedim, dünya varmış.
gerçekten bütün duygularımın köreldiği ve sadece günü kurtarmak için yaşadığım bir süreçti bu. insan allah'a sabah olmasın diye dua eder mi? ben ediyordum işte. içimde hiçbir istek, azim, tat yoktu. bunlar çok büyük nimetmiş arkadaşlar. hissedebilmek gerçekten çok büyük bir hediyeymiş. olumlu duyguları geçtim üzüntü, kırgınlık, öfke falan bile yoktu içimde, samandan farksızdım yani anlayacağınız. yapabildiğim tek şey ağlamaktı, onun da nedenini bile bilmiyordum artık. sonra destek almak istediğime karar verdim. konuyu anneme açtım. durumun ciddiyetinin farkındaymış zaten, ne gerekirse hallederiz beraber sen rahat ol dedi.
işte attığım bu küçük adım beni gerçekten toparladı. ilk başta psikoloğa gideyim falan diyordum ama son anda başka bir şey denemeye karar verdim, daha farklı bir yöntem. ne olduğunu paylaşmayacağım ama inanmayan ya da gerçekten istemeyen bir insanın fayda görebileceği bir şey değil. öyle işte. bana çok iyi geldi. çok şükür kısa sürede toparlandım. şu an sadece kendimi düşünüyorum ciddi manada, olması gereken buymuş zaten.
bütün arkadaşlarımla da arama mesafe koydum. mesajlara, aramalara falan da bakmıyorum. inat olsun diye değil, içimden gelmiyor artık. hiçbir anlam ifade etmiyor benim için. gerçekten umrumda değil çünkü. kendimle daha fazla vakit geçirmeye başladım ama bu sefer gerçekten keyif alarak. alışveriş yapıyorum, kahve içiyorum, yürüyorum... tek ihtiyacım olan şey kendime yetebilmekmiş. insanlara yetişme telaşından kendimi unutmuşum. anın tadını çıkarmak gerçekten harika bir şeymiş, insan kendi hissetmeyene kadar anlamıyor.
gerçekten çok iyiyim. enerjim de keyfim de gayet yerinde. sigarayı çok çok az içiyorum merak etmeyin. okulu da biraz gevşettim, öyle ki hayatımda ilk kez bir dersten kalacağım galiba. olsun, canımdan kıymetli değil düzeltirim. boşvermeyi ben de hak ediyorum.
haftaya bugün doğum günüm. sıfır heyecan. kendimden eminlik var sadece. hayatımın dönüm noktası olacağına emin olduğum bir dönem. yeni bana merhaba, eskiye elveda diyeceğim. tek başıma kutlayacağım yüksek ihtimalle. bilmiyorum. karar verme işini son ana bıraktım. umarım daha dolduracak çok sayfam vardır.
dün yaşadığımdır. buradan tanıdığım bir beyefendi ile dün aynı otobüste yan yana geldik. fotoğraf başlıkları sağolsun kendisini görür görmez tanıdım.* tabi o beni tanımadı ama canı sağ olsun. geçen yıl kendisini engellemiştim o yüzden hiç tanıdığımı belli edip selam falan vermedim. ama boyu posu baya yerindeymiş harbiden. allah karakterine zeval vermeseymiş iyiymiş yani.*
diyeceğim o ki dikkat edin. her an her yerden çıkıp sizi de tanıyabilirim. ayık olun.*
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.