vecheb - tüm tanımları (2. sayfa)

türkçe ye ''ölüm korkusu'' adı ile çevirilen alfred hitchcock filmi. bitti sandığınızda aslında daha yarısına geldiğini farkettiğiniz filmlerden. yükseklik korkusu ifade etmek için yapılan zoom hareketleri de sinema tarihinde ''hitchcock shoot'' olarak yer alır.


filmin hala aklımda yer eden tatlı bir diyaloğu;

scottıe: where are you going?
madeleıne: ı don't know.
scottıe: shopping?
madeleıne: no.
scottıe: well... anywhere in particular?
madeleıne: no, ı just thought ı'd wander.
scottıe: ah. that's what ı was going to do.
madeleıne: oh, yes, ı forgot: ıt's your occupation, isn't it?
scottıe: don't you think it's sort of a waste for the two of us to...
madeleıne: wander separately? ah, but only one is a wanderer. two, together, are always going somewhere.

büyük çoğunluğunun gta ya ait olduğunu düşündüğüm hileler.

gta vice city;
-aspirine
-leavemealone

gerçek ismi mariage d'amour olan ve paul de senneville tarafından bestelenen parça. en sevdiğim klasik eserlerden biridir.

youtube ta yanlış isimle yüklendiği için çoğu kişinin yanlış bildiği bir eser. bilgi kaynağı olarak youtube u kullanırsanız doğru bilgilerin bazılarını yanlış bilgilerin ise tamamını öğrenirsiniz, lütfen yapmayın.

lassie bize bir şey anlatmaya çalışıyor

abdurrahim karakoç şiiri. mihriban için her seferinde unutursun dediği halde, kendi için hiç unuturum diyemediği şiir. unutamamış ta zaten mihriban adında kızı olunca nasıl unutabilir ki. mihriban unutmuş mudur unutmamış mıdır orasını bilemem fakat biri banamihribanve unutursun mihribanım gibi iki şiir yazsaydı ben ölsem unutamazdım.

yıllar sinene yaslanır;
hâtıraların paslanır.
bu deli gönlün uslanır...
unutursun mihriban'ım.

süt emerdin gündüz-gece,
unuttun ya, büyüyünce...
ha işte tıpkı öylece
unutursun mihriban'ım.

gün geçer, azalır sevgi;
değişir her şeyin rengi.
bugün değil, yarın belki,
unutursun mihriban'ım.

düzen böyle bu gemide;
eskiler yiter yenide.
beni değil, sen seni de,
unutursun mihriban'ım.

lambada titreyen alev üşüyor
aşk kâğıda yazılmıyor mihriban

her akşam muhakkak tesadüfümüz
yolumun üstünde yine sen varsın
nedir bu sevinçle gülümseyen yüz?
vefasız galiba çok bahtiyarsın

sen beni aldat da bu aşk oynunda
git başka birinin uyu koynunda
hiç şüphen olmasın güzel boynunda
aşkın vebali var bir günahkarsın

uzaktan gülersin gülümserim ben
bakışır geçeriz bir şey demeden
bilmem ki bu garip gülümsemeden
ben ne kastederim sen ne anlarsın (bkz: orhan seyfi orhon)

ilk birkaç dinlememde sevmediğim sonrasında absürtlüğünün hoşuma gitmeye başladığı bir prenslerin öcü şarkısı. buradan. eğer absürtlükten hoşlanıyorsanız klibini izleyeren dinleyebilirsiniz öyle daha eğlenceli oluyor.

yazdığım tiyatro oyunun ana karakteri.

öyleyse, nazgüller havalansın.

lev knipper tarafından 1933'te viktor gusev'in sözleriyle bestelenen müzik. i kızıl ordu korosu diskografisinde, en iyi parça olarak bilinir. arapça versiyonu (bkz: kanou ya habibi) da vardır.
melodisi bana bir şarkıyı anımsatıyor ama hangisi bir türlü bulamıyorum. yıllar sonra bile olsa bilen biri denk gelirse mesaj atarsa sevinirim.

sözleri

livet är härligt, ---------------------------life is wonderful,
tavaritj vårt liv är härligt.------------------comrade, our life is wonderful.
vi alla våra små bekymmer glömmer, ------we all forget our small troubles,
när vi har fått en tår på tand en skål.-------- when we have ad a drink, a toast.

ta dig en vodka, ------------------------- take a vodka,
tavaritj en liten vodka. -------------------- comrade, a little vodka.
glasen i botten vi tillsammans tömmer,----- bottoms up we empty our our glasses,
det kommer mera efter hand. ------------- more will come later.

christopher nolan'ın ilk filmi. yalnızca 6000$ bütçe ile çekilen film nolan'ın her şartta başarılı bir yönetmen olduğunu kanıtlıyor.

kahramanımız ilk romanına ilham bulmak için sokakta rastgele insanları takip eden işsiz bir yazardır. uzun süredir takip ettiği kişi (cobb) bir hırsızdır ve takip edildiğini anlayınca kendini tanıtmaya karar verir. cobb'un yaşam tarzından etkilenen kahramanımız cobb'u kendisine rehber edinir artık iyice onun etkisindedir.

tarihin gelmiş geçmiş en büyük yönetmenlerinden biridir. birincilik kendisinin mi yoksa andrei tarkovsky'nin mi tartışılır fakat istisnasız her biri çok derin ve sanat eseri inceler gibi incelenebilecek, görmesini bilenler için çok şey anlatacak filmlerin yönetmenidir.
(bkz: the seventh seal) (bkz: persona)(bkz: vargtimmen) eserlerinden bazılarıdır.

bir ingmar bergman filmi. "hour of the wolf". günün en çok ölümün ve en çok doğumun yaşandığı saati olarak tanımlanır.
--! spoiler !--

"eskiler buna 'kurdun zamanı' derler. bu en çok insanın öldüğü, en çok bebeğin doğduğu saattir. kabusların geldiği andır."

--! spoiler !--
tik tak sesleri arasında bir türlü bitmek bilmeyen bir dakikanın aslında ne kadar uzun olabileceğini anlarsınız. psikolojisi yerinde olmayan ve yanılsamalar gören bir adam ve onu aynı yanılsamaları görecek kadar seven ve sonucunu bile bile onunla deliren bir kadını anlatır. mozart nasıl beste yapıyorsa, da vinci nasıl resim yapıyorsa bergman da öyle film yapıyor.

duygularını küfürsüz bir şekilde ifade etmek isteyenlerin bkz verebileceği başlıktır.

'' beni anlamıyorlar, ben bu kulaklara göre ağız değilim.”
(bkz: böyle buyurdu zerdüşt)

içen kişiye ölümsüzlük vereceğine inanılan su. hayat suyu, bengisu.

shakespeare'in başyapıtlarından biri. topraklarını üç kızı arasında paylaştırmak isteyen lear, küçük kızının onu sevmediğini düşünerek onu kovar ve diğer iki kızı arasında paylaştırır. sonrasında büyük kızları tarafından ihanete uğrayan kral artık kimsesizdir ve delirmeye başlar.

zorluda haluk bilginer'i lear rolünde izlerken nasıl büyük bir oyuncu olduğu daha iyi anlaşılıyor. haluk bilginer ne kadar başarılı oynadıysa kızları bir o kadar sıkıcıydı. he ben daha iyi oynarmıyım kesinlikle hayır ama haluk bigilner gibi biriy oynuyorken diğerlerinin de sınırlarını zorlamasını beklerdim adam tek başına oyunu taşımak durumunda kalıyor. hakkını yemeyeyim deniz celiloğlu ve kaan turgut ta gayet rolünün hakkını vererek oynamışlardı.

lear:
ne o, yaş mı var gözünde? evet ya.
yalvarırım ağlama.
benim için zehrin varsa, ver içeyim.
biliyorum beni sevmediğini,
anımsadığıma göre, kardeşlerin haksızlık ettiler bana.
senin geçerli nedenlerin var, onların yok oysa.

şehnâme eserine göre, efrasiyab efsanevî kral, turan'ın kahramanı ve iran'ın baş düşmanıdır. turan kralları içinde en önde gelenidir; müthiş bir savaşçı, becerikli bir general ve büyülü güçlerine sahiptir. alp er tunga ile aynı kişi oldukları düşünülür.

''şeytanın en büyük hilesi tüm dünyayı aslında var olmadığına inandırmakmış''