#ödüllü filmler
san pedro’da bir tekne patlar ve patlama sonucu 27 kişi ölür. teknede 91 milyon dolarlık uyuşturucu parası bulan polis verbal kint adındaki tetikçiyi sorguya alır. tetikçinin anlattıkları ile olaylar şekillenir.
ımdb: 8.5
ımdb: 8.5
*academy awards, usa (1996) - en iyi yardımcı erkek oyuncu/ kevin spacey
*bafta awards (1996) - en iyi kurgu
*20/20 awards (2016) - en iyi yardımcı erkek oyuncu/ kevin spacey
*2 oscars
fim toplam 39 ödüle sahiptir.
*bafta awards (1996) - en iyi kurgu
*20/20 awards (2016) - en iyi yardımcı erkek oyuncu/ kevin spacey
*2 oscars
fim toplam 39 ödüle sahiptir.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "make it count" tarafından 10.11.2020 11:26 tarihinde açılmıştır.
1.
sıcak sıcak izlemişken biraz tahlilini yapmak istediğim film.öncelikle baştan sona sizi sürükleyen bir kurguya sahip yani izlerken sizi olaydan koparmıyor ama ayrıntılar çok önemli ve kesinlikle 8,5 ımdb puanı hak ediyor .kevin spacey kesinlikle rolünün hakkını vermiş ve bu başarısı zaten ona oscar da en iyi yardımcı erkek oyuncu ödülünü getirmiş .açıkcası uzun zaman sonra bir filmde bu kadar iyi olay örgüsü ile karşılaştım .izlemeyenlere kesinlikle izlemesini öneririm.
devamını gör...
2.
türünün en iyi örneklerinden biri olmuş, zaman içerisinde kült haline dönüşen, kevin spacey'nin destan yazdığı 1995 yapımı suç, gizem, gerilim filmi. beklenmedik sonu, harika kurgusu ve enfes oyunculuklar ve harika detaylara sahip senaryosu ile tekrar tekrar kendini izlettirir.
devamını gör...
3.
bu filmle ilgili şöyle bir trivia var.
baş kahramanın lakabını ismine benzer olsun diye türkçe koymak istiyorlar. verbal'a en yakın kelime olarak da ''sözel''i buluyorlar. fakat telaffuz probleminden dolayı adı söze kalıyor. kaiser=kayzer göndermesine zaten hiç değinmiyorum bile. hala izlemeyen varsa tavsiyemdir bu film gerçekten çok üst düzeyde.
baş kahramanın lakabını ismine benzer olsun diye türkçe koymak istiyorlar. verbal'a en yakın kelime olarak da ''sözel''i buluyorlar. fakat telaffuz probleminden dolayı adı söze kalıyor. kaiser=kayzer göndermesine zaten hiç değinmiyorum bile. hala izlemeyen varsa tavsiyemdir bu film gerçekten çok üst düzeyde.
devamını gör...
4.
sonunda kocaman bir " oha " çektirir. çok kaliteli bir filmdir ve dikkatle izlenmelidir. kevin spacey oyunculuğuyla büyüler.
sonrasında da se7en filmini izlerseniz, kevin spacey hayranı olabilirsiniz.
sonrasında da se7en filmini izlerseniz, kevin spacey hayranı olabilirsiniz.
devamını gör...
5.
türkçe'ye 'olağan şüpheliler' diye çevrilmiş olan 1995 yapımı olağanüstü film. yönetmenliğini bryan singer yapmıştı. kayzer söze rolünde kevin spacey oynamıştı. ilk izlediğimde sanırım lise yıllarımdı. bana çok eğlenceli gelmişti. tabi ki daha sonraki izlemelerimde ne kadar iyi bir film olduğunu anladım ve benim için kült filmler listesine girdi.
film aslında bir kara komedi filmi. ya da kara film diyelim. sinema çevrelerinde bu tarz filmlere noir diyorlar. bir gemi, 27 ceset, milyonlarca dolarlık uyuşturucu. kayzer söze isimli efsanevi bir katil. şüpheli olarak göz altına alınan 5 suçlu. öyle birbirlerinden farklı tipler ki asla nasıl bir araya geldiklerini anlamıyorsunuz. hatta film boyunca birlikte olabilecekleri aklınıza bile gelmiyor. sinema tarihinini en ters köşe filmlerinden biridir de diyebilirim. diğer bir ilginç kısmı filmin gerçek olaylara dayanıyor olması. yine bir ilginç yanı film mükemmel bir suç filmi sürekli acaba ne olacak diye bekliyorsun kafanda kurduğun planlar bir türlü tutmuyor falan ama filmin içinde çok çok güzel aşk hikayesi de mevcut. buyur buradan yak.
peki ya ödüller? 90'lı yıllar sinema açısından mükemmel zirve yılları idi. o kadar çok iyi film oluyordu ki her yıl bir çok mükemmel film ödül alamadan geçmiştir. olağan şüpheliler ise şanslı olanlardan bir çok uluslar arası festivalde ödül almıştır. oscar'da 2 ödülle dönmüştür. en iyi özgün senaryo oscar'ı ve en iyi yardımcı erkek oyuncu oscar'ı (kevin spacey) almıştır.
benim en beğendiğim yanlarından biri ise film afişi. bir çok film bir çok şeyi ile akıllarda kalmıştır. bence bu filmin akıllarda kalan yanı ikonik film afişi.
film aslında bir kara komedi filmi. ya da kara film diyelim. sinema çevrelerinde bu tarz filmlere noir diyorlar. bir gemi, 27 ceset, milyonlarca dolarlık uyuşturucu. kayzer söze isimli efsanevi bir katil. şüpheli olarak göz altına alınan 5 suçlu. öyle birbirlerinden farklı tipler ki asla nasıl bir araya geldiklerini anlamıyorsunuz. hatta film boyunca birlikte olabilecekleri aklınıza bile gelmiyor. sinema tarihinini en ters köşe filmlerinden biridir de diyebilirim. diğer bir ilginç kısmı filmin gerçek olaylara dayanıyor olması. yine bir ilginç yanı film mükemmel bir suç filmi sürekli acaba ne olacak diye bekliyorsun kafanda kurduğun planlar bir türlü tutmuyor falan ama filmin içinde çok çok güzel aşk hikayesi de mevcut. buyur buradan yak.
peki ya ödüller? 90'lı yıllar sinema açısından mükemmel zirve yılları idi. o kadar çok iyi film oluyordu ki her yıl bir çok mükemmel film ödül alamadan geçmiştir. olağan şüpheliler ise şanslı olanlardan bir çok uluslar arası festivalde ödül almıştır. oscar'da 2 ödülle dönmüştür. en iyi özgün senaryo oscar'ı ve en iyi yardımcı erkek oyuncu oscar'ı (kevin spacey) almıştır.
benim en beğendiğim yanlarından biri ise film afişi. bir çok film bir çok şeyi ile akıllarda kalmıştır. bence bu filmin akıllarda kalan yanı ikonik film afişi.
devamını gör...
6.
izlenmeden önce spoiler olmayan yorumların bile okunmaması gereken film.
filmde keaton'un kaiser söze olduğunu düşündürtecek sahneler var ama esas adamın verbal olduğunu söyleyen ipuçları çok daha fazla. haa sen ilk izleyişinde hangi karekter kimdi diye afallamadan bunları fark edebildin mi dersen hayır, yaşımın toyluğuyla da dumurların en kralını oldum tabii ki.
- kujan verbal'ı ilk defa sorguya çekeceğinde fbidan arkadaşı jeffrey'le diyaloğunda başsavcının müdahil olduğunu, adamın apar topar bir anlaşma yaptığını ve ikinci derecen suçlarla suçlandığını öğreniyoruz. jeffrey diyor ki adam karanlıklar prensi tarafından korunuyor. gerçi sonra verbal keiser söze'nin kendisini enselemek için dışarı çıkarmaya çalıştığını söylese de bir hinlik olduğundan şüphelenilebilir.
- kujan'ın 2.sorgu sahnesinde verbal'a "keaton seni kullanıyor, çünkü aptalsın ve dostun olduğunu düşünüyorsun" dediği sahnede kujan arkasındayken verbal piç piç gülüyor.
- keaton, hockney, mcmanus ve verbal arabada gemiyi nasıl basacaklarını konuştukları bir sahne var. diğer üçü hırsızlığın yanında defalarca ölümle yüz yüze gelmiş seri katiller. ama verbal bilindiği kadarıyla sadece dolandırıcı. yine sorguda birçok defa korkudan kaçamadığını ve önündeki adamı vuramadığını anlatıyor. aynı verbal araba sahnesinde öylesine soğukkanlı bir şekilde "bile bile ölüme gittiğimize inanamıyorum" diyor. hatta önceki soygunda arabayı soyarken şöförü gözünü kırpmadan vuruyor.
- hockney'in öldüğü yerin arkasında verbal'ın saklandığı halatlar var.
- kujan sinirlenip verbal'ı koltuğa iteklediğinde bağırarak konuşurken verbal baya "keaton'u öldürdüm" diyor. hala mevzuyu çakmayanlara senaristler filmin olayını verbal'a açık açık söyletiyor. ama o hışımla ne kujan ne biz duyuyoruz dediğini. bu arada o kelimeleri altyazıya falan yazan çevirmen varsa ağır or**** ço****dur.
- verbal olayları teknenin içindeymiş gibi anlatıyor ve kujan buna kıllanmıyor. ordan düşünüyoruz ki olaydan sağ kalanlar var ve onlardan duymuştur. ama sonra son adam mcmanus'un da ölmesiyle olayı dinleyebileceği kimse kalmıyor.
- keiser söze keaton'u öldürdükten sonra verbal'ın kaçıp saklandığı halatlar, ilk sahnenin sonunda yakıtlar patladıktan sonra sirenler eşliğinde gösterilen halatların ta kendisi ve ilk sahnede halatların arkası boş. sonra verbal'ın sorguda anlattığı kısımda da patlamayı gösteriyorlar ve yine halatların arkası boş.
- verbal hapisten çıkarken altın saat ve altın çakmak alıyor. keaton'un öldüğü sahnede keiser söze'de altın saat ve çakmak var. işte bu noktada dikkatli seyircilerin ampulleri yanmaya başlıyor.
- artık anlamasak da bir şeyleri düşünelim diye kujan kahveyi düşürüyor.
- sonra arkadaki duvarda verbal'ın hikayesindeki bütün kişi ve yerler var. ifadede olaylar gerçek ama mekan ve kişiler sahte. zaten "ben gammaz değilim" diyip duruyordu.
- burada bile "nası ya neler oluyor?" diyenler olabilir diye kujan çıkıp verbal'ı kovalıyor ve verbal'ın repliklerini hatırlatıyorlar.
- en son hala anlamayanlar (artık sen de sığır ben diyim angut) için robot resim çıktısı alınıyor.
yani film boyu verbal ajanla taşak geçerken bir yandan da yapımcı da bizle taşak geçmiş gerçekten inanılmaz bir kurgu.
son olarak şuraya efsane repliği bırakalım: the greatest trick the devil ever pulled was convincing the world he didn't exist.
(bkz: şeytanın asıl numarası yokluğuna inandırmasıdır).
filmde keaton'un kaiser söze olduğunu düşündürtecek sahneler var ama esas adamın verbal olduğunu söyleyen ipuçları çok daha fazla. haa sen ilk izleyişinde hangi karekter kimdi diye afallamadan bunları fark edebildin mi dersen hayır, yaşımın toyluğuyla da dumurların en kralını oldum tabii ki.
- kujan verbal'ı ilk defa sorguya çekeceğinde fbidan arkadaşı jeffrey'le diyaloğunda başsavcının müdahil olduğunu, adamın apar topar bir anlaşma yaptığını ve ikinci derecen suçlarla suçlandığını öğreniyoruz. jeffrey diyor ki adam karanlıklar prensi tarafından korunuyor. gerçi sonra verbal keiser söze'nin kendisini enselemek için dışarı çıkarmaya çalıştığını söylese de bir hinlik olduğundan şüphelenilebilir.
- kujan'ın 2.sorgu sahnesinde verbal'a "keaton seni kullanıyor, çünkü aptalsın ve dostun olduğunu düşünüyorsun" dediği sahnede kujan arkasındayken verbal piç piç gülüyor.
- keaton, hockney, mcmanus ve verbal arabada gemiyi nasıl basacaklarını konuştukları bir sahne var. diğer üçü hırsızlığın yanında defalarca ölümle yüz yüze gelmiş seri katiller. ama verbal bilindiği kadarıyla sadece dolandırıcı. yine sorguda birçok defa korkudan kaçamadığını ve önündeki adamı vuramadığını anlatıyor. aynı verbal araba sahnesinde öylesine soğukkanlı bir şekilde "bile bile ölüme gittiğimize inanamıyorum" diyor. hatta önceki soygunda arabayı soyarken şöförü gözünü kırpmadan vuruyor.
- hockney'in öldüğü yerin arkasında verbal'ın saklandığı halatlar var.
- kujan sinirlenip verbal'ı koltuğa iteklediğinde bağırarak konuşurken verbal baya "keaton'u öldürdüm" diyor. hala mevzuyu çakmayanlara senaristler filmin olayını verbal'a açık açık söyletiyor. ama o hışımla ne kujan ne biz duyuyoruz dediğini. bu arada o kelimeleri altyazıya falan yazan çevirmen varsa ağır or**** ço****dur.
- verbal olayları teknenin içindeymiş gibi anlatıyor ve kujan buna kıllanmıyor. ordan düşünüyoruz ki olaydan sağ kalanlar var ve onlardan duymuştur. ama sonra son adam mcmanus'un da ölmesiyle olayı dinleyebileceği kimse kalmıyor.
- keiser söze keaton'u öldürdükten sonra verbal'ın kaçıp saklandığı halatlar, ilk sahnenin sonunda yakıtlar patladıktan sonra sirenler eşliğinde gösterilen halatların ta kendisi ve ilk sahnede halatların arkası boş. sonra verbal'ın sorguda anlattığı kısımda da patlamayı gösteriyorlar ve yine halatların arkası boş.
- verbal hapisten çıkarken altın saat ve altın çakmak alıyor. keaton'un öldüğü sahnede keiser söze'de altın saat ve çakmak var. işte bu noktada dikkatli seyircilerin ampulleri yanmaya başlıyor.
- artık anlamasak da bir şeyleri düşünelim diye kujan kahveyi düşürüyor.
- sonra arkadaki duvarda verbal'ın hikayesindeki bütün kişi ve yerler var. ifadede olaylar gerçek ama mekan ve kişiler sahte. zaten "ben gammaz değilim" diyip duruyordu.
- burada bile "nası ya neler oluyor?" diyenler olabilir diye kujan çıkıp verbal'ı kovalıyor ve verbal'ın repliklerini hatırlatıyorlar.
- en son hala anlamayanlar (artık sen de sığır ben diyim angut) için robot resim çıktısı alınıyor.
yani film boyu verbal ajanla taşak geçerken bir yandan da yapımcı da bizle taşak geçmiş gerçekten inanılmaz bir kurgu.
son olarak şuraya efsane repliği bırakalım: the greatest trick the devil ever pulled was convincing the world he didn't exist.
(bkz: şeytanın asıl numarası yokluğuna inandırmasıdır).
devamını gör...
7.
bak bu filme yazılır aga. hatta çizebilirseniz çizilir de. o nasıl filmdir be. bu filmi izlerseniz hayatınızın geri kalanı asla eskisi gibi olmayacak. o derece yani.
aslında güzellik kavramı değişkendir ama zeka ve tutarlılık sevenlere göre en güzel film budur belki de. her detayı, her karesi ilmek ilmek zeka ile dokunmuş. tutarlı bir film.
film deyip geçmemek gerek. keyifle, dikkatle izlenmeli bu baş yapıt. göze almak nedir! bir amaç uğruna neler göze alınabilir? bir yaşam biçimi nasıl benimsenir? kurgu nedir? nasıl kurgu yapılır?
karşınızdakinin gözünde neredesiniz? neler yapabileceğiniz öngörülebilir mi? öngörü, varsayım, beklenti, rol, benimseme, önyargı, plan… daha nice kavram yeniden zihninizde çalkalanacak ve öncekinden farklı yerlere ama yerli yerine yerleşip oracığa “cuk” diye oturacak.
şimdi içeriğe ve konuya değinmeden birazcık ipucu verdim. haydi bakalım gerisi size ve kıvrak zekanıza kalsın…
iyi seyirler dilerim. ancak vakti olanlar hemen şimdi izlesinler derim ben. diğerleri de en kısa zamanda. izledikten sonra da bir portakal uzağınızdayım.
eyyorlamam bu kadar…
aslında güzellik kavramı değişkendir ama zeka ve tutarlılık sevenlere göre en güzel film budur belki de. her detayı, her karesi ilmek ilmek zeka ile dokunmuş. tutarlı bir film.
film deyip geçmemek gerek. keyifle, dikkatle izlenmeli bu baş yapıt. göze almak nedir! bir amaç uğruna neler göze alınabilir? bir yaşam biçimi nasıl benimsenir? kurgu nedir? nasıl kurgu yapılır?
karşınızdakinin gözünde neredesiniz? neler yapabileceğiniz öngörülebilir mi? öngörü, varsayım, beklenti, rol, benimseme, önyargı, plan… daha nice kavram yeniden zihninizde çalkalanacak ve öncekinden farklı yerlere ama yerli yerine yerleşip oracığa “cuk” diye oturacak.
şimdi içeriğe ve konuya değinmeden birazcık ipucu verdim. haydi bakalım gerisi size ve kıvrak zekanıza kalsın…
iyi seyirler dilerim. ancak vakti olanlar hemen şimdi izlesinler derim ben. diğerleri de en kısa zamanda. izledikten sonra da bir portakal uzağınızdayım.
eyyorlamam bu kadar…
devamını gör...
8.
yakın zamanda uzun zaman sonra ilk kez yüksek kaliteli bir kopyadan yeniden izledim. malum 95 yapımı olan bir film olunca görüntüde önemli fark oluyor.
neyse baştan izleyince ilk izlediğimdeki etkiyi bırakmadı. finali bilince bu elbette normal ama sonunu bilince detaylara takılarak izliyorsunuz ve o zaman filmin bazı noktalarında neden böyle oldu ki, bu olay filmin geneli ile tezat olmuyor gibi kendinizce dahiyane açıklar üretmeye çalışıyorsunuz.
her şekilde güzel film o ayrı. bir de erkan kolçak köstendil oynadığı bir karakterde bu filmin en kritik sahnesini direkt copy paste yapmıştı.
yazan, elbette esinlenir zira sanat öykünme ile başlar ama birebir çalmak da ayıp yani.
neyse baştan izleyince ilk izlediğimdeki etkiyi bırakmadı. finali bilince bu elbette normal ama sonunu bilince detaylara takılarak izliyorsunuz ve o zaman filmin bazı noktalarında neden böyle oldu ki, bu olay filmin geneli ile tezat olmuyor gibi kendinizce dahiyane açıklar üretmeye çalışıyorsunuz.
her şekilde güzel film o ayrı. bir de erkan kolçak köstendil oynadığı bir karakterde bu filmin en kritik sahnesini direkt copy paste yapmıştı.
yazan, elbette esinlenir zira sanat öykünme ile başlar ama birebir çalmak da ayıp yani.
devamını gör...
9.
bir bryan singer filmidir.
filmim senaryosunu christopher mcquarrie yazmıştır. filmde kevin spacey, gabriel byrne, chazz palminteri, stephen baldwin, benicio del toro, kevin pollak, pete postlethwaite, suzy amis, giancarlo esposito ve clark gregg rol almıştır.
film kevin spacey ile en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında ve christopher mcquarrie ile en iyi orijinal senaryo dalında oscar ödülü kazanmıştır. kevin spacey bu ödülü; brad pitt, tim roth, james cromwell ve ed harris gibi oyuncuların da aday olduğu sene kazanmıştır.
filmde olağan şüpheli olan beş adamın bir sorgu sırasındaki hikayesi anlatılır. aslında bir cinayetler silsilesi vardır ortada. ve çok gizemli, çok tehlikeli ve çok acımasız bir adamın isim bir karakoncolos gibi dolaşır filmin etrafında.
sorgu odasında bir adamı sorgulamakta olan dedektif anlatılan hikaye ile şaşkına döner. aslında biz bu hikaye ile hipnotize olduğunu bile söyleyebiliriz.
finali ile beni en çok etkileyen filmlerden bir tanesidir. oyunculuklar ve senaryo gerçekten ayakta alkışlanmaya değerdir. imdb top 250 listesinde de hala kendine yer bulmaktadır.
filmim senaryosunu christopher mcquarrie yazmıştır. filmde kevin spacey, gabriel byrne, chazz palminteri, stephen baldwin, benicio del toro, kevin pollak, pete postlethwaite, suzy amis, giancarlo esposito ve clark gregg rol almıştır.
film kevin spacey ile en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında ve christopher mcquarrie ile en iyi orijinal senaryo dalında oscar ödülü kazanmıştır. kevin spacey bu ödülü; brad pitt, tim roth, james cromwell ve ed harris gibi oyuncuların da aday olduğu sene kazanmıştır.
filmde olağan şüpheli olan beş adamın bir sorgu sırasındaki hikayesi anlatılır. aslında bir cinayetler silsilesi vardır ortada. ve çok gizemli, çok tehlikeli ve çok acımasız bir adamın isim bir karakoncolos gibi dolaşır filmin etrafında.
sorgu odasında bir adamı sorgulamakta olan dedektif anlatılan hikaye ile şaşkına döner. aslında biz bu hikaye ile hipnotize olduğunu bile söyleyebiliriz.
finali ile beni en çok etkileyen filmlerden bir tanesidir. oyunculuklar ve senaryo gerçekten ayakta alkışlanmaya değerdir. imdb top 250 listesinde de hala kendine yer bulmaktadır.
devamını gör...
"the usual suspects" ile benzer başlıklar
usual
1