vestarahibesi - öne çıkan tanımları (1. sayfa)

fikir olarak etkileyici ama senaryo olarak vasat bulduğum yapım. filmin 10. dakikasında tüm olay kurgusunu çözüyorsunuz. sahne dağılımları orantısız. zihin aktarımıyla yola çıkan film bir noktada aksiyona dönüyor. başrollerin yeteneğine birşey diyemeyiz ama yan roller ve oyunculukları kan ağlatır.
spoiler bir yorum olarak:
anlaşma anlaşmadır. filmlerin/dizilerin iyilik kazanacak mottosu gerçekten aşırı rahatsız edici. filmin sonunu aşırı kötü bulmamım sebebi bedenin iadesi fikridir.

sevgili tolstoy'u bir edebiyatçı olarak çok sevsemde bu kitabında kendisiyle oldukça ters düşerim çünkü kitabı kendi dönemi şartları için kabul görebilir bulurum.
örneğin "sanat eseri oluşturma çabasıyla ahlaka uymayan ve tek taraflı sürüklenişlerin yer aldığı çalışmaların sanatla ilgisi olmayan eserler olduğunu" söyler. bugün sanat tarihçiler sinemayı bir sanat dalı olarak değerlendiriyor. o zaman sinema sanatında kullanılan pornografik öğeler baz alındığında sinema bir sanat değildir demeliyiz.
yine sanat eseri kabulünü biz mi yapıyoruz? neye göre değeri var veya yok?
eğer sanat eseri olarak sadece geçmiş zamanda yapılan belli bir biçime,konuya,simetriye dayanan şeyleri kabul ediyorsak bugün onu devam ettirmek sanat değil taklitçiliktir.  bugün sanat tarihinde bir devrim ve başlangıç olarak kabul edilen marcel duchamp'ın çeşmesi veya maleviç'in beyaz üzerine beyaz tablosu biz onu saçma buluyoruz diye sanat tarihi alanından mı çıkarılmalı?
ouchhh'un kurucu ferdi alıcı'nin ve alkazar rüyasında refik anadol'un eseleri görmemiş bir tolstoy'un kitabıyla bugünün sanat anlayışını nasil yargılayabiliriz?

bilinen ahmet ümit tarzının dışında bir kitap. epik dille yazılan bir roman olması hoş. ahmet ümit'in hitit tarihine olan ilgisini ve hitit devletine ait küçük tarihi bilgileri patasana ve ninatta'nın bileziğinde görebilirsiniz. ve umuyorum ki ninatta'yi sevmeyen ve mutsuz olmasindan memnun olan tek ben değilimdir.

inançlı bir bireyin islamin iman esasları gereği kuşkusuz bir biçimde peygambere ve vahiye inanması lazım ancak ateist bir bireyi bakın yabancılarda böyle yazmış, kesin vahiy ve peygamberlik var diyerek somut delil olmadan imanlı biri haline getirmek çok zor. tarihi söylevler değişebilir,yalanlanabilir,çarptırılabilir çünkü dönemi kanıtlayacak birşey yok elde. mekke'de arkeolojik kazı iznide yok. yani somut olmayan soyut sözle biraz zor.

bergman sinemasının yedinci mühür'den sonra en sevdiğim filmi. film kendi içinde çok fazla psikanalitik konuları barındırır. jung'in 4 arketip kitabında anlatılan persona şişmesi kitabın temel konusu gibi görülsede bu sadece electra kompleksi ile başlayan bir sürecin sonucudur.
ayrıca bergman filmleri gece izlenirse tuhaf rüyalar görülebilir:)