bilim kurgu / gizem
8 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

2015 senesinde vizyona girmiş amerikan filmidir. gizem ve bilim kurgu unsurları taşıyan, bol aksiyonlu bir yapımdır. yönetmenlik koltuğunda ayrıksı tarzıyla dikkat çeken tarsem singh vardır. uzun bir black mirror dizisi bölümü gibidir. eserin çekildiği yerlerden biri olan new orleans evi, 1994'te gösterime giren vampirle görüşme filmine de ev sahipliği yapmıştır. ev, ev sahipliği yapıyor. düşünün, ne kadar tekinsiz bir film bu! ayrıca o evin eski sahiplerinden biri de, ünlü aktör nicholas cage'dir. yapıtın black mirror'ı anımsattığını söylemiştim; bu bence birkaç bakımdan böyle; mekanlar, çekim teknikleri, karakterler, hikaye gibi.

self/less (filmin asıl adında bi "sleş" var), kesinlikle çok iyi bir film ve insanı belirli şeyleri düşünmeye sevk ediyor. genç olabilmek için bir gencin bedenine sahip olmayı göze alır mıydınız? yani böylesi bir fikir elbette ki yeni değil. hatta ben 25 sene falan evvel, belki de daha öncesinde, ölüme yaklaşmış zenginlerin kendi kafalarını kestirtip, bunları sıvı nitrojen tanklarında saklattıklarını ve teknoloji hazır olunca, bu kafalarının genç bedenlere monte ettirecek sözleşmeler imzaladıklarını duymuştum/okumuştum. bunu yapanlar elbette ki zenginler! bu uydurma bir şey de olabilir tabii ama en azından, bu filmdeki gibi bir fikir yeni bir şey değil ve bu duyduğum şey bunu ispatlıyor.

filmdeki baş karakter damian. kendisinin yaşlılığını yani "doğal" halini ben kingsley, bilincinin nakledildiği genç bedenini ise ryan reynolds oynuyor. damian aslında kötü bir insan değil. gençleşmesi uğruna bir genci harcadığının farkında da değil; bunu epey sonra öğreniyor. yapıtın "az anasının gözü olmayan" karakteri, mathew goode'un oynadığı albright tiplemesi. demiş olduğum gibi bu bir gizem filmi. ben biraz bir şeyleri araladım burada ama hala konudan öğrenmeniz gereken fazlaca şey var.

bu sinema eserinin gerilim ve heyecan dozu çok yüksek gerçekten. çılgın kovalamaca ve çatışma sahneleri yapımı bu yönden kuvvetlendirirken, dramatik ve dokunaklı kısımlar da izleyicisini duygusal olarak etkilemeyi başarabiliyor. böyle filmlerin sonu sıklıkla tırt olur ama ben bu yapıtın sonunu da çok beğendim. aşırı popüler, aşırı ötesi popüler bir filmin, kimsenin aklından çıkmayan sonuna benziyor mesela bence bu yapımın bitişi. eyvah, yoksa çok büyük bir ipucu mu vermiş oldum? sağlık olsun diyelim.

self/less'ın hak ettiği değeri gördüğünü düşünüyorum. tarsem singh'in zaten filmleri genelde bu seviyelerde oluyor bilinirlik konusunda. hint yönetmenin farklı tarzıyla öne çıktığını söylemiştim lakin kendisinin bu filmi, diğer yapıtlarına kıyasla daha az çılgın diyebilirim. aslında tam olarak diyemem bunu zira yönetmenin immortals filmini henüz izlemedim galiba. şöyle bir konusuna bakınca, en "standart" yapıtı o da olabilir diye düşündüm tarsem'in.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
fikir olarak etkileyici ama senaryo olarak vasat bulduğum yapım. filmin 10. dakikasında tüm olay kurgusunu çözüyorsunuz. sahne dağılımları orantısız. zihin aktarımıyla yola çıkan film bir noktada aksiyona dönüyor. başrollerin yeteneğine birşey diyemeyiz ama yan roller ve oyunculukları kan ağlatır.
spoiler bir yorum olarak:
anlaşma anlaşmadır. filmlerin/dizilerin iyilik kazanacak mottosu gerçekten aşırı rahatsız edici. filmin sonunu aşırı kötü bulmamım sebebi bedenin iadesi fikridir.
devamını gör...
başrolünde ryan reynolds ve ben kingsley aldığı bu filmde natalie martinez, matthew goode ve victor garber gibi oyuncularda bulunmaktadır.ryan abimiz filmi güzelleştirmiş o olmasa izlemezdim.


filmi tv de görüp izledim başta olan birini azarlama ve kovma durumunu anlamadım ama film devam ederken ne olacağını az çok tahmin edebiliyoruz, akıllı bir adamın hasta olması hem de ölümcül bir şekilde hasta olması ve kızıyla olan anlaşmazlığı üzerinden ona yeni bir hayat sunuluyor kendisine ve bunu kabul etmekte zorlansa da kabul etmek zorunda kalıyor, başkasının bedenine geçince bu bedenin sıfır bir beden olduğunu söylüyorlar tabi başta, sıfır derken vücutları kendimiz üretiyoruz falan filan yalanları söylüyorlar adama ve vücuda alışma süresinden bahsedip ona bazı ilaçları belli aralıklarla alması ve kendisine sunulan evden başka bir yere gitmemesi söyleniyor. bu şekilde bir süre yaşarken hayaller görüyor ve ilacı almayı unuttuğu bir andan sonra hayallerin gerçekliğe yakınlığı ile bu durumu sorgulamaya başlıyor sonra da bu bedenlerin gerçek insanlara olduğunu öğrenince de kendisini daha doğrusu kendisine verilen bedene yapılan bu haksızlığın faturasının ağırlığı ile karşılaşınca onu kandıranlardan kaçmayı başarıp bedenin gerçek sahibi kişinin ailesinin yanına gidiyor ve şirketten gelip onu geri götüreceklerini söyleyen kişilerin aileyi öldüreceğini anladığında da olaylar gelişiyor ve aksiyon başlıyor buradan sonrası biraz kaçmalı ve intikamın sağlam bir şekilde alınıp akıllı adamın kızıyla olan ilişkisi ile olan bağı hatırlatılıp bedenin sahibi adamın kızına kavuşması için ölmeyi kabullenmesi ve ilaçları alması ve mutlu son.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"self/less" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim