1.
viva zapata
(optimist)
Ben tarafsız değilim.
Açık seçik taraf tutuyorum.
Yobazlığa karşıyım,
ırkçılığa karşıyım,
gericiliğe karşıyım.
İnsanların sömürülmesine ve savaşa karşıyım.
Sosyalizmden,
sevgiden,
kardeşlikten,
aydınlıktan yanayım..
son tanımları
2.
geçim sıkıntısı çeken emekliler memurlar su simit satsın
geçen gün de mehmet şimşek: “emeklilere bayram ikramiyesi nedir? böyle bir şey dünyanın neresinde görülmüş”
dedi...
haklısın
dünyanın neresinde seçildiği gün emeklilik hakkına kavuşan milletvekili görülmüş!
dünyanın neresinde bedava 12 implant hakkı olan milletvekili görülmüş?
dünyanın neresinde asgari ücretin 15 katı maaş alan milletvekili görülmüş?
dünyanın neresinde sülalesi ile birlikte 5 yıldızlı sağlık hizmetini devlete kitleyen milletvekili görülmüş?
dünyanın neresinde öğrencinin tostu 80 liraya yediği halde milletvekilinin dana çökertme eti 55 liraya zıkkımlandığı görülmüş?
bırakın artık emeklilerle uğraşmayı biz 25 senede ödedik zaten maaşlarımızdan kestiklerinizle....
bize sadaka vermiyorsunuz.aldığımız ücretin bedeli daha önce ödenmiştir....
dedi...
haklısın
dünyanın neresinde seçildiği gün emeklilik hakkına kavuşan milletvekili görülmüş!
dünyanın neresinde bedava 12 implant hakkı olan milletvekili görülmüş?
dünyanın neresinde asgari ücretin 15 katı maaş alan milletvekili görülmüş?
dünyanın neresinde sülalesi ile birlikte 5 yıldızlı sağlık hizmetini devlete kitleyen milletvekili görülmüş?
dünyanın neresinde öğrencinin tostu 80 liraya yediği halde milletvekilinin dana çökertme eti 55 liraya zıkkımlandığı görülmüş?
bırakın artık emeklilerle uğraşmayı biz 25 senede ödedik zaten maaşlarımızdan kestiklerinizle....
bize sadaka vermiyorsunuz.aldığımız ücretin bedeli daha önce ödenmiştir....
devamını gör...
3.
günaydın sözlük
oscar wilde ne güzel söylemiş,
" elinizdeyken gençliğinizi kullanın,
günlerinizi sıkıcı insanlara kulak asarak,
umut vaat etmeyen geleceği iyileştirmeye çalışarak veya hayatınızı cahillere, sıradan insanlara adayarak heba etmeyin "...
günaydın mutlu huzurlu sağlıklı bir gün olsun yüzünden gülümseme eksik olmasın....
" elinizdeyken gençliğinizi kullanın,
günlerinizi sıkıcı insanlara kulak asarak,
umut vaat etmeyen geleceği iyileştirmeye çalışarak veya hayatınızı cahillere, sıradan insanlara adayarak heba etmeyin "...
günaydın mutlu huzurlu sağlıklı bir gün olsun yüzünden gülümseme eksik olmasın....
devamını gör...
4.
yürütme organı
sözlük anlamına baktığımızda ,yürütme organı’nın tarifi şöyle yapılmakta.,
''devlet kamu yönetiminin günlük yönetimi için tek yetkiyi ve sorumluluğu alan devlet gücüdür “
kimlerden oluşur?
cumhurbaşkanı ve bakanlar kurulu.,
bugünlerde yürütme organı temsilcilerini mitinglerde, esnaf ziyaretlerinde murat kurum için oy isterken görüyoruz.
içişleri , dışişleri ve adalet bakanı da bunlara dahil oldu. zannediyorum tarihimizde bir ilki yaşıyoruz bu bağlamda. şu an yürütme organı kendi görevini yapıyor mu ? hayır.
sayın cumhurbaşkanı ve 17 bakan , murat kurum adına sahada çalışıp oy istiyorlar .
karşılarında kim var, “ seni topal ördek yapcağız “ dedikleri tek başına koca yürekli ekrem imamoğlu,
telaşlar büyükse demek ki ufukta aydınlık zafer var...
''devlet kamu yönetiminin günlük yönetimi için tek yetkiyi ve sorumluluğu alan devlet gücüdür “
kimlerden oluşur?
cumhurbaşkanı ve bakanlar kurulu.,
bugünlerde yürütme organı temsilcilerini mitinglerde, esnaf ziyaretlerinde murat kurum için oy isterken görüyoruz.
içişleri , dışişleri ve adalet bakanı da bunlara dahil oldu. zannediyorum tarihimizde bir ilki yaşıyoruz bu bağlamda. şu an yürütme organı kendi görevini yapıyor mu ? hayır.
sayın cumhurbaşkanı ve 17 bakan , murat kurum adına sahada çalışıp oy istiyorlar .
karşılarında kim var, “ seni topal ördek yapcağız “ dedikleri tek başına koca yürekli ekrem imamoğlu,
telaşlar büyükse demek ki ufukta aydınlık zafer var...
devamını gör...
5.
chp'li belediye başkanının türk milletini aşağılaması
geçen yine hastanede işim vardı
elin suriyelisine öncelik tanımışlar ben ikinci sınıf vatandaş olmuşum ülkemde.
üstelik suriyelilere ayrılan bütçeyi açıkladı tarafsızlık yemini etmiş taraflı cumhurbaşkanı, ne kadar biliyor musun?
84 milyar 880 milyon lira.
türk emeklisi semt pazarıdan sonra atılan sebze ve meyveleri topluyor bundan haberin var mı senin?
beyin hücreleriniz ölmüş sizin.
adam göte göt demiş neden zorunuza gidiyor bu...
elin suriyelisine öncelik tanımışlar ben ikinci sınıf vatandaş olmuşum ülkemde.
üstelik suriyelilere ayrılan bütçeyi açıkladı tarafsızlık yemini etmiş taraflı cumhurbaşkanı, ne kadar biliyor musun?
84 milyar 880 milyon lira.
türk emeklisi semt pazarıdan sonra atılan sebze ve meyveleri topluyor bundan haberin var mı senin?
beyin hücreleriniz ölmüş sizin.
adam göte göt demiş neden zorunuza gidiyor bu...
devamını gör...
6.
günaydın sözlük
bu kadar kötülüğün içinde herşeye rağmen gökyüzüne bakıp
umudumuzu yitirmiyorsak
gün hepimize apaydınlık olsun
huzur getirsin
mutluluk getirsin
o halde, sana huzur veren insanlarla ol.
elinde ki huzuru alanlardan uzaklaş.
unutma başka ömrün yok...
güzel insanlarla karşılaşacağımız, sağlıklı huzurlu, mutlu, bereketli ve sevgi dolu
güzel bir gün, dileklerimle..
günaydınlar...
umudumuzu yitirmiyorsak
gün hepimize apaydınlık olsun
huzur getirsin
mutluluk getirsin
o halde, sana huzur veren insanlarla ol.
elinde ki huzuru alanlardan uzaklaş.
unutma başka ömrün yok...
güzel insanlarla karşılaşacağımız, sağlıklı huzurlu, mutlu, bereketli ve sevgi dolu
güzel bir gün, dileklerimle..
günaydınlar...
devamını gör...
7.
marksizm öldü mü sorusu
kırbaçtan hoşlananlar için ölmüş olabilir. ama aslında derin uykuda ve birgün hortlayacak.
devamını gör...
8.
rodrigo'nun gitar konçertosu
duyduğum en güzel melodilerden biridir aynı zamanda telefonumun zil sesidir. birkaç kere dinlerim telefonu açmadan önce.
marksist duygularımı kabartır...
marksist duygularımı kabartır...
devamını gör...
9.
atasının maymun olduğuna inanan yazarlar
evrim canlılığın başlangıcını açıklamaz. canlılığın bugünkü haline nasıl geldiğini açıklar ve bunu bilimsel verilerle yapar. evrim dışındaki canlılığı açıklayan her türlü açıklama hurafedir. çünkü bilimsel değildir.
evrimle din çelişir. istediğiniz kadar ayetlere yeni açıklamalar getirmeye çalışın başaramazsınız. çünkü evrim ensest ile çoğalmayı desteklemez. içtiğiniz antibiyotiklerin işe yaramaması tanrının bir sınavı değil evrimin bir sonucudur.
dünyada evrimin eğitim müfredatında olmadığı sadece 2 ülke bulunmaktadır; türkiye ve arabistan.
iran’da bile 5. sınıftan itibaren evrim eğitimi verilmektedir.
evrimle din çelişir. istediğiniz kadar ayetlere yeni açıklamalar getirmeye çalışın başaramazsınız. çünkü evrim ensest ile çoğalmayı desteklemez. içtiğiniz antibiyotiklerin işe yaramaması tanrının bir sınavı değil evrimin bir sonucudur.
dünyada evrimin eğitim müfredatında olmadığı sadece 2 ülke bulunmaktadır; türkiye ve arabistan.
iran’da bile 5. sınıftan itibaren evrim eğitimi verilmektedir.
devamını gör...
10.
yazarların unutamadığı film replikleri
iyi,kötü ve çirkin çirkin, rahip abisine:
''aç kalmamak için ya hırsız olacaktık, ya din adamı. sen kolay olanı seçtin...''
''aç kalmamak için ya hırsız olacaktık, ya din adamı. sen kolay olanı seçtin...''
devamını gör...
12.
zamansız kelebek geri dönsün kampanyası
buranın modları gestapo gibi zaten sürekli'' bugün kime ceza versem'' diye tanımdan tanıma geçiyorlar.
ekşi sözlük'de bile bu kadar baskı yok.
bu faşist baskı kıralacak..
ekilir ekin geliriz
ezilir un geliriz
bir gider bin geliriz....
(bkz: zamansız kelebek geri dönsün)
ekşi sözlük'de bile bu kadar baskı yok.
bu faşist baskı kıralacak..
ekilir ekin geliriz
ezilir un geliriz
bir gider bin geliriz....
(bkz: zamansız kelebek geri dönsün)
devamını gör...
13.
zafer partisi
habertürk'te mehmet akif ersoy'un sorularını yanıtladı zafer partisi ibb başkan adayı azmi karamahmutoğlu.
oldukça donanımlı,bilgili ve kültürlü biri gerçekten şaşırttı beni.
oldukça donanımlı,bilgili ve kültürlü biri gerçekten şaşırttı beni.
devamını gör...
14.
cem karaca diyor ki
günlerin bugün getirdiği baskı zulüm ve kandır
ancak bu böyle gitmez sömürü devam etmez
yepyeni bir hayat gelir bizde ve her yerde
1 mayıs işçinin emekçinin bayramı
devrimin şanlı yolunda ilerleyen halkın bayramı...
1 mayıs/cem kraca
ancak bu böyle gitmez sömürü devam etmez
yepyeni bir hayat gelir bizde ve her yerde
1 mayıs işçinin emekçinin bayramı
devrimin şanlı yolunda ilerleyen halkın bayramı...
1 mayıs/cem kraca
devamını gör...
16.
enteresan atasözleri
10 bin çadırı veremeyen 150 bin daireyi hiç veremez..
türk atasözü:)
türk atasözü:)
devamını gör...
17.
anın fotoğrafı
18.
ilginç tesadüfler
mary ashford ve barbara forrest aynı gün 157 yıl arayla dünyaya geldi. ikiside ölmeden önce bir arkadaşını görmeye ve dans etmeye hazırlandılar. her ikisi de 1817 ve 1975'te 26 mayıs'ta salı günü tecavüze uğramış ve öldürülmüş halde bulundu... ancak tesadüfler bununla da kalmıyor, gerçekten de cesetleri aynı parkta üç yüz metre arayla bulundu. her iki olayda da ana şüpheli aynı ada sahip (thornton) her iki kurbanda aynı istismarı gördü.
temelde 157 yıl arayla aynı gün doğdular, öldürüldükleri yaşta aynı yaştaydılar, aynı şekilde ve aynı yerde öldüler. aynı isimli sanıklar beraat etti....
temelde 157 yıl arayla aynı gün doğdular, öldürüldükleri yaşta aynı yaştaydılar, aynı şekilde ve aynı yerde öldüler. aynı isimli sanıklar beraat etti....
devamını gör...
20.
geceye bir alıntı bırak
mahallede beyaz tenli, dalgalı saçlı tek veledim. tipim amerikan filmlerinde uyuşturu satan mahalleye yerleştirilmiş beyaz çocuk gibi.
yaşım 12, 13 falan.
hiç unutmam okullar kapanmış, temmuz ortaları gibi. bizim üst mahalleye yelda diye bi kız geldi. sap sarı saçlar, yem yeşil gözler..
mahalle maçında yelda izliyor diye ibo diye bir çocuk, bayramlık takım elbisesinle kalecilik yapmıştı. babası görüp sopayla dövdü. saklambaç oynuyoruz, yelda'yı bulan, herkesi söbeliyor yelda nerde, biz orda. yelda'yı söbeledi diye bebeklik arkadaşını döven bile oldu.
tam bir eve düşen yıldırım sendromu yaşıyoruz mahallenin erkekleri olarak. neyse mahallenin 13 yaş grubu erkeklerinin azmanlığını ve mahalleye gelen sarışın "ah ulan yelda" nın yaşattığı etkiyi anlamışsınızdır.
şimdi gelelim benim durumuma. evdeyim, hastayım. ama böyle yatmalı, matmalı değil. üzerinize afiyet motoru bozmuşum. evde tuvalete çadır kurdum, nefes alsam sıçıyorum, allah hiç bir delikanlıyı böyle sınamasın.
annem mutfakta yemek yapıyor, kapı çaldı. topladım donu koştum açtım, bi baktım yelda.
yelda bütün tasolarını çingen aykut'a kaybetmiş, gelip tasolarımı tekrar kazanır mısın diye soruyor. dedim yelda mahalleyi yakarım. ama önce içerde bana şans getirecek bir şey yapmam lazım.
yaaa çok tatlısın napıcaksın dedi. kız zannediyor ki dedemden kalma yadigar bir kolye falan takıcam.
gidip 1 posta daha yaptım. götün bağı çözülmüş diye kendimle kavga ediyorum.. neyse çıktım, elimi yüzümü yıkadım, giyindim.. anne dedim ben çıkıyorum.
ne sokağa çıkması hayvan, koltuklara sıçma diye banyoya soktum seni, dışarı çıkcam diyosun. anne dedim sus, yelda kapıda.
annem de sinirlendi mi kimseyi takmaz. sen sıç bak ben sana napcağımı çok iyi bilirim.. çıktım evden, gittik aykut'un yanına. tasolar üstüste dizildi, önce atmak için açık-kapalı yapıldı. ben hak kazandım. dedim hadi oğlum yap şu işi..
yelda yanımdan eğildi, pat öptü yanağımdan. o ana kadar popomu kollayarak yoluna devam eden ben, ishal misal her şeyi unuttum, tasolara yüklendim. abanmanın aksi şiddetine oranla oracıkta altıma bir sıçtım breh breh....
bunu size anlatamam. sanki sıçmak değil de özgürlüğünü kazanmış bir mahkumun gökyüzüne mutluluğu haykırması gibi bi şey... göt bi yana, millet bi yana, yelda bi yana, taso bi yana, ben bi yana gidiyoruz. mahallelede, sıçan bir çocuğun yarattığı kaos hakim....
bakın allah kimseye sevdiğinin yanında altına sıçma acısı vermesin. gerisi hallolur. acımı bi hayal edin. komşular falan camda. yengemin camdan ay, ay, ay paçasından akıyor ay, bulaşmasın üstünüze çığlıklarıyla irkildim, kendime geldim..
bi koluma çingen aykut, bi koluma yelda girdi, ben ağlıyorum, götte bok, beni eve getirdiler. zile basacaklar. dedim zile basmayın, annem ağzıma sıçar. aman sıçarsa sıçsın, sen mahalleye sıçıyorsun dedi yelda...
annem beni bi gördü, sinir krizi geçirdi kadın. beni neyle döveceğine karar veremiyor. neyle vursa yetinemeyecek gibi.
dedim ey ümmeti muhammed kıyamet bu gündür. hem hâlâ altıma sıçıyorum, hem ağlıyorum, önünü alamıyorum, kayış koptu.
gitti içeri fırçayla, hortumla geri geldi. dedim anne insan evladını bunlarla döver mi?
ne dövmesi, yıkıcam seni. giremezsin böyle içeri dedi. aykut da bi yandan kıza yürüyor. sen kaybettiğin tasoları neden benden istemiyorsun, bu lavuğu çağırıyorsun diyor, fırsatçı pezevenk.
hala unutmam, içimde hep yaradır; annem beni soydu, yelda hortum tuttu, aykut'da bi güzel fırçayla yıkadı.. bütün mahalle beni izliyor, az önce sevdası için dışarı çıkan bu yiğit çocuk, şimdi sokakta dal daş.....
o günden beri aşka küstüm, kendime küstüm. ve ne kadınlara inandım, ne de ishal olan g.tüme
alıntıdır..
yaşım 12, 13 falan.
hiç unutmam okullar kapanmış, temmuz ortaları gibi. bizim üst mahalleye yelda diye bi kız geldi. sap sarı saçlar, yem yeşil gözler..
mahalle maçında yelda izliyor diye ibo diye bir çocuk, bayramlık takım elbisesinle kalecilik yapmıştı. babası görüp sopayla dövdü. saklambaç oynuyoruz, yelda'yı bulan, herkesi söbeliyor yelda nerde, biz orda. yelda'yı söbeledi diye bebeklik arkadaşını döven bile oldu.
tam bir eve düşen yıldırım sendromu yaşıyoruz mahallenin erkekleri olarak. neyse mahallenin 13 yaş grubu erkeklerinin azmanlığını ve mahalleye gelen sarışın "ah ulan yelda" nın yaşattığı etkiyi anlamışsınızdır.
şimdi gelelim benim durumuma. evdeyim, hastayım. ama böyle yatmalı, matmalı değil. üzerinize afiyet motoru bozmuşum. evde tuvalete çadır kurdum, nefes alsam sıçıyorum, allah hiç bir delikanlıyı böyle sınamasın.
annem mutfakta yemek yapıyor, kapı çaldı. topladım donu koştum açtım, bi baktım yelda.
yelda bütün tasolarını çingen aykut'a kaybetmiş, gelip tasolarımı tekrar kazanır mısın diye soruyor. dedim yelda mahalleyi yakarım. ama önce içerde bana şans getirecek bir şey yapmam lazım.
yaaa çok tatlısın napıcaksın dedi. kız zannediyor ki dedemden kalma yadigar bir kolye falan takıcam.
gidip 1 posta daha yaptım. götün bağı çözülmüş diye kendimle kavga ediyorum.. neyse çıktım, elimi yüzümü yıkadım, giyindim.. anne dedim ben çıkıyorum.
ne sokağa çıkması hayvan, koltuklara sıçma diye banyoya soktum seni, dışarı çıkcam diyosun. anne dedim sus, yelda kapıda.
annem de sinirlendi mi kimseyi takmaz. sen sıç bak ben sana napcağımı çok iyi bilirim.. çıktım evden, gittik aykut'un yanına. tasolar üstüste dizildi, önce atmak için açık-kapalı yapıldı. ben hak kazandım. dedim hadi oğlum yap şu işi..
yelda yanımdan eğildi, pat öptü yanağımdan. o ana kadar popomu kollayarak yoluna devam eden ben, ishal misal her şeyi unuttum, tasolara yüklendim. abanmanın aksi şiddetine oranla oracıkta altıma bir sıçtım breh breh....
bunu size anlatamam. sanki sıçmak değil de özgürlüğünü kazanmış bir mahkumun gökyüzüne mutluluğu haykırması gibi bi şey... göt bi yana, millet bi yana, yelda bi yana, taso bi yana, ben bi yana gidiyoruz. mahallelede, sıçan bir çocuğun yarattığı kaos hakim....
bakın allah kimseye sevdiğinin yanında altına sıçma acısı vermesin. gerisi hallolur. acımı bi hayal edin. komşular falan camda. yengemin camdan ay, ay, ay paçasından akıyor ay, bulaşmasın üstünüze çığlıklarıyla irkildim, kendime geldim..
bi koluma çingen aykut, bi koluma yelda girdi, ben ağlıyorum, götte bok, beni eve getirdiler. zile basacaklar. dedim zile basmayın, annem ağzıma sıçar. aman sıçarsa sıçsın, sen mahalleye sıçıyorsun dedi yelda...
annem beni bi gördü, sinir krizi geçirdi kadın. beni neyle döveceğine karar veremiyor. neyle vursa yetinemeyecek gibi.
dedim ey ümmeti muhammed kıyamet bu gündür. hem hâlâ altıma sıçıyorum, hem ağlıyorum, önünü alamıyorum, kayış koptu.
gitti içeri fırçayla, hortumla geri geldi. dedim anne insan evladını bunlarla döver mi?
ne dövmesi, yıkıcam seni. giremezsin böyle içeri dedi. aykut da bi yandan kıza yürüyor. sen kaybettiğin tasoları neden benden istemiyorsun, bu lavuğu çağırıyorsun diyor, fırsatçı pezevenk.
hala unutmam, içimde hep yaradır; annem beni soydu, yelda hortum tuttu, aykut'da bi güzel fırçayla yıkadı.. bütün mahalle beni izliyor, az önce sevdası için dışarı çıkan bu yiğit çocuk, şimdi sokakta dal daş.....
o günden beri aşka küstüm, kendime küstüm. ve ne kadınlara inandım, ne de ishal olan g.tüme
alıntıdır..
devamını gör...