"şu uzun gecenin gecesi olsam
sılada bir evin bacası olsam"
gece uzun.
uzun uzun korkuyorum
kısa uykular arasında uzun kuruntulara kuruldum
fısıldıyorlar kulağıma
acaba
yoksa
yine mi
neden
ne için
kim için
hiç mi
hiç mi
hiç mi
bu türkü bitmiyor bir türlü
"dediler ki nazlı yarin pek hasta
başında okuyan hocası olsam"
derler ki.
çıkmayan can
kesilmeyen ümitlere nedendir
nedendir öyleyse bu çıkasılık
söylemek
duymak
için
son nefese kalasılık
o sonu yakalamak
ne kadar olası bir olasılık
bu türkü...
"katipler oturmuş yazıya bakmaz
insan sevdiğini dilden bırakmaz"
gündüz de gece.
bırakılıp bırakılmadığından bihaber bırakılmış bir kalmış ne yapar
susuyormuş gibi şiir yazar
bakılmayan şiirler
sevildiğini sanan
sanık şiirler
üzerine düşmüş gölge üzerine düşünürken
düşmüş şiirler
düşkünlüğüne aşık şiirler
derin düşüncelerden sonra başlayan hiçlik.
anlamlı şiirlere varmıyor
kesin.
ne kalemler keskin burada
ne kağıtlarda yer var yazmaya
olsaydı.
cesaretle
kaldırıp yerden gözümü
bakardım yüzüne korkaklığımın
görürdün içimi titreten kışı
baksaydın üşürdün yalnızlığımı
hınca hınç bir özlem nasıl uyuşur
dişimin dilimi ezdiği yerde
duyardın.
kanayan kelimeleri
susturmak için sustuğum yerde
olsaydın.
sesinle mest olup coştuğum yerde
dört duvarın üstüme çöktüğü yerde
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.