tum kisisel gelisim kitaplari ve uzmanlarini bir yana birakalim; durumlara, hayata ve kendine karsi pozitif olmak cok sey degistiriyor. hayat zaten sorunlarla dolu, insanlar can sıkıyor. neden tum bunlar icerisinde enerji desteği yapip sahip olduğum olumsuzlugu 2-3 katina cikarayim ki? kendime saygi duyuyorum ve kendime asigim. bu aski da pozitif olmakla taclandiriyorum.
lisede fizik dersinde hoca bir anısını anlatıyordu. anlatımı da duymanız lazım, adeta bir edebiyatçı, bir hikaye anlatıcısı havasında herif. anlatıyor, biz de ne olacak hikayenin sonunda diye merakla dinliyoruz.
velhasıl hoca en son şu cumleyi soyledi; "ve o anda ayaklarımda bi ıslaklık hissettim". ne olduysa, nasıl hipnoz olduysam, o sessizlikte birdenbire "altıma işemişim" diyerek hocayı tamamladım. dememle pişman olmam aynı saniyeyi paylaşıyordu. normalde hiç terbiyesizlik yapmam hocalara karşı, neden böyle oldu bilmiyorum hala:/ neyse ki hoca buna bayagi gulmustu de sorun olmamisti.
yağlı, akrilik, sulu, eskiz, dijital.. hepsiyle ic iceyim. resme asigim. beni ben yapan, beni ben hissettiren, benden olan, bana ait olan, ona ait oldugum, ondan tanimlandigim.. bambaska bir sey.
resimle uğraştığım için resimle ilgili filmler izlemeye bayiliyorum. geçenlerde auguste renoir'rın hayatindan bi kesitin ele alındığı renoir filmini izlemek istedim. orijinali fransızca idi. ne türkçe altyazılı ne ingilizce altyazılı ne de fransızca halini bulabildim. tüm sitelerde türkçe dublajlı vardı. sahneler, tablolar, anlar.. hepsi aslında bi düşününce o kadar büyülüydü ki.. fakat türkçe dublajlı izlemek zorunda olduğum için zorla izledim. ve inanın, hiçbir şey anlamadım. türkçe dublaj, hatta dublaj olayı.. asla tahammül edemiyorum:(
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.