11 milyon türk perşembe akşamı bu diziyi neden sevdi suali

ertuğrul özkök son yazısında bunu irdelemeye çalışmıştır. inci taneleri dizisinin bitakım izleyecileri sırf yılmaz erdoğan yazmıştır diye izlemeye başlamıştır. dekolte içeren sahneyi merak edenler de olmuştur. muhakkak .zaten eskiden yılbaşında çıkacak olan dansöz beklenirdi gerçi şimdi bu tür sahnelrin müptelası istese telefonundan dahi alasına ulaşıyor .

neyi iyi pazarlarsan insanlar onu izler, içerikle alakası pek yok

9,5 milyon kişi tv den , 7.8 milyon kişi de internetten izlemiş. 11 milyondan fazla izlenmiş. kim neden izlemiş bilemem ama yılmaz erdoğan televizyona iş yapınca bir merak oluyor.

perşembe gününün bir sihri var. kurtlar vadisi de perşembe günüydü galiba.

çay almak için geçtim odaya ''dur!'' dediler bana; ''mutlaka izlemelisin..''
dedim ''ne var ki, olay ne?''
''izle'' dediler sadece...

ve başladım izlemeye...
tam da o sahne!
kadın oyuncu dans ediyor ve bütün gözler üzerinde...
dedim ''en fazla 30 saniye sürer herhalde'' ama yok...
dakikalarca dans etti kadın..
binlerce dizi film izlemişimdir, yok böyle bir sahne...
gerçekten...
15-20 dakika dans etti belki de...
yılmaz erdoğan, canlandırdığı karakterle süzdü o sürece boyunca... o kadar...
kadın dans ediyor, arada sırada da yılmaz erdoğan'ı görüyoruz, o kadar...

''yazık!'' dedim gerçekten..
yılmaz erdoğan'a üzüldüm, ''bu mu yani?'' dedim; ''yılmaz erdoğan, bu senaryoya mı oynamış?''

koca yılmaz erdoğan, bu senaryoya mı olur demiş?
demiş...
oynamış bir de üzerine...
şaka gibi..

aslında gerçek!
toplum gerçeği... türkiye gerçeği...
şimdi çeksek yılmaz erdoğan'ı köşeye ve desek; ''abicim bu nasıl bir senaryo? bu nasıl bir hikaye? yakıştı mı sana? bu mu yani? bir yılmaz erdoğan bunu mu üretecekti?''

ne der?
sana ne söyler yılmaz erdoğan?
savunmaya mı geçer?
hak mı verir?
hahhahah...

''bu işler böyle yeğen'' der ve bir göz kırpar, yoluna devam eder...

biz kızılcık şerbo’dan devam.

bu arada dizideki tüm kadınları hocaya aşık edecektin madem, keşke olgun bir jön seçseydin sayın yılmaz erdoğan.

reklamını iyi yaptılar çünkü, dizi başlamadan "dilber"meşhur oldu. pavyon elbisesi yok satmış, dansı viral olmuş... özenecek başka neyimiz var ki değil mi? çünkü allah başka dert vermesin! pavyonda yaşananlar ve orada heba olan kadınlar konuşulmayacak, pavyon kültürüne rant sağlanacak.

sözlükte muhabbeti döner bakayım da fransız kalmayayım diye baktım.
içimi hafakanlar bastı, melankolik oldum.
hiç dizi izlememe tutumumun ne kadar isabetli olduğunu yeniden idrak ettim.
bir daha da izlemem.
paso duygu sömürüsü.
bir ulu amaçla girdiği hapisten çıkmış çok muteber bir öğretmen ve her dokunduğu yerde düzelmeler yaratıyor. peh

izlemedim. "sadece aşkın değil failin olmak da varmış"lı fragman + pavyon dansı sahnesi + sonrası pavyon guzellemelerinin baslamasi izlememek için yeterli sebepler

rtük'ün tv ekranlarında neredeyse elele tutuşmayı bile sansürleyeceği noktaya gelmişken pavyon sahnesiyle fragman dönmesi ekstra çekici olmuştur. oruçluyken bir damla suya hasret kalmak gibi. dipsiznot: izlemedim. bana zaten sansür yok.

ben yılmaz erdoğan severim. sen seversin sevmezsin beni ilgilendirmez ama ben dilbilgisine takık, tane tane konuşan güzel erkek sesi dinlemeyi severim.
benim sebebim bir miktar buydu. diğer sebebim, yılmaz erdoğan'ın kalemini oldum olası severim. dilber olsun olmasın her türlü izleyecek ve sevecektim eminim.
diğer sevenlerin sebebini de merak etmiyorum açıkçası.

valla kadınlar güzeldi ama insanlar niye ona takılmış ki, valla dizi gerçek hayattaki bir çok problemi ele almış, bir çok tespitte bulunmuş. replikler desen çok iyi replikler var. yani o kadınlar işin pazarlama kısmı siz olayın özünü kavramaya bakın.

tabiki dilber için seyrettik yoksa niye seyredelim.

bu diziye sanat eseri niteligi diyen gözler gördük ya.*

1 aydır instagramdan pr ini ben mi yapıyorum kardesim, dilber de dilber kafamızı see ettiniz
oynayan pavyoncu tiplemeli guzel gacı, ve angara pavyonlari. ulkenin %50'sini (en düşük olasilik) ekrana cekmek icin yeterli zaten.reytingler aynı sekil devam ederse başarılı diyebiliriz evet, ama yok 30 bölümde final yaparsa sanat eseri mi bilemem.

allah'ın işleri işte. hikmetinden sual olunmaz deyip geçiyorum. iyi geceler.

ey hitit eserlerini müzede uzun uzun inceledikten sonra yeni tarih tezleri üreten, oradan opera dinlemeye giden, oradan da çankaya'ya dönüp geometri kitabı yazmaya devam eden mustafa kemal paşam; kalk da kurduğun memlekete bir bak hele! senin memleketin bu tip kültürsüzlüklere özeniyor şimdi!
senin gibi büyük bir dahinin ve sıkı bir entelektüelin kurduğu ülke böyle olmamalıydı, ama suç sende değil, malzemede... sen her şeyi en güzel şekilde yaptın, müsterih ol...