12. cumhurbaşkanına açık mektup

boğaziçi öğrencilerinin sayın padişahınımıza yazdıkları mektuptur. keşke muhalefet partilerin yöneticileri de bu gençlerin yarısı kadar cesarete sahip olsalardı. buradan.

22 rektör daha atanmasıyla sonuçlanacağını düşünsem de haklı gerekçeler barındıran mektup... filtreden geçirilerek belki iletilecektir diye düşünüyorum(maalesef).

"kendi atadığınız rektörü okulda tutacak gücünüz olmadığı için, yeni kurulacak fakültelerle, şişirme kadrolarla ayakta tutmaya çalışmak da pek yüreklice bir tutum olmasa gerek. bu nedenle yürek konusunda söylediklerinizi ciddiye almıyoruz." *

ikinci sayfaya geçtiğinde kimler tarafından yazıldığı çok net belli olan "mektup"
(bkz: lgbt'li ve hdp'li tayfanın haklı olan her muhalif hareketi baltalaması)
mesela şehitler konusunu da ekleseydi inandırıcı olabilirdi, berkin elvan'ın yanına eren bülbül'ü de ekleyebilirlerdi ama eklememişler zaten ekleyemezler o göz yok bu mektubu yazanlarda
aaa hesap şubat 2020 tarihinde açılmış görüyor musunuz? kocaa boğaziçi üniversitesi'nin adına bir dayanışma hesabı bir anda, 6 gün önce açılıyor gerçekten çok ilginç. oysa bunun başka sayfaları vs vardır diye düşünmeden edemiyorum.

muhalefet partilerinin “aman ali rıza bey tadımız kaçmasın” minvalindeki davranışlarına tokat gibi inmiş manifestodur. öyle mi alay komutanı cümlesinin olduğu madenci konuşması kadar etkili, tebrikler. bu öğrencileri yalnız bırakışlarınız unutulmayacak.

herkes her şeyin farkında ama kimsenin umrunda değil.

bazı konuları yersiz bulduğum mektup.
ortak bir bildiri olduğuna inanasım gelmiyor,yapmayın etmeyin.

hdp'den sonrasını okuyamadım. hdp derdine düşeceklerine keşke atatürk öğretilerine yer verip sahip çıksaydınız. hdp, lgbt gruplarını ön plana çıkarmak yerine salt boğaziçi öğrencileri olarak haklı davanızı savunsaydınız. bildiriyi hazırlayan kimse tebrik etmek lazım, şunu görüp de öğrencilere hak verecekken tam tersi düşünmeye başlıyor insan.

her şey güzel giderken, ikinci sayfada "hdp" ile başlayan isteği görmemle yüzümü düşüren mektup.
hdp istegiyle ilgili kişisel görüşüm: gereksiz olmuş.
olayı kişisellikten arındırırsam görüşüm: gereksiz olmuş.
lgbt için evet, bu tamamen o kişileri bağlayan bir şey olduğu için ve bu süreçte hedefe oturtuldukları için, adlarının geçmesi normal ama bu sürecin selahattin demirtaş'la ilgisi ne? (buna verecek cevabım var elbette fakat şu an gerek görmedim.)
bu protesto özünde haklı iken, böyle söylemlerle onların ekmeğine yağ sürmekten başka bir şey olmamış.
bunun dışında söylenen her şey doğru ve düzgün olsa da, şu an itibariyle asla onlara değinmeye gerek bile görmeden "bakıın terörist bunlar" diyecekler ki bu da bu mektup yüzünden.
bu protestoda amacı ssdece öğrencilik olup, mevcut sisteme isyan ve eleştiri yapanları da bu şekilde, hiç etmişsiniz bravo.

(bkz: ekşi is loading)

mektupta hdp den bahsetmesinin sebebi demirtaş'ın hukuksuz bir şekilde yargılanması, suçlandığı konuda bir kanıt olmamasına rağmen tutuklanması. aynı yerde gazetecilerden de bahsediliyor ya hani, işte hepsi aynı dönem aşağı yukarı aynı gerekçelerle, muhalefet ettikleri için tutuklandılar. demirtaş'ı seversin sevmezsin ki mesela ben hiçbirini zerre sevmiyorum, ama sevmiyorum diye bu hukuksuzluğa ses çıkarmayacaksam ben kendime insan sıfatını yakıştıramam ki size de yakıştıramıyorum. o tutuklanır zaten kürttü teröristti dersin hukuksuzlukla mücadele etmezsin, barış atay milletvekili olduğu halde polis tarafından dövülür sevmiyorsun diye karşı çıkmazsın. sonra gün gelir kılıçdaroğlu'nu, meral akşener'i tutuklarlar öyle mal gibi bakarsın. çünkü karşı çıkmak için çok geç olur.

hdp'yi görene kadar okuduğum mektubumsu.

hdp gördüğüm an okumayı bıraktığım yazı bütünüdür. gündem sorunlarının ardına gizlenerek manipülasyon yapmaya kalkmışlar. şu rektör olayına öğrencilere çok destek verdim. ama bu lgbt ve hdp çıbanları nedeni ile halkın desteğini kaybetti üniversite öğrencileri. ya cidden küfür etmek istiyorum.

içinde berkin denilen ne idüğü belirsiz elaman var ama ne hikmetse selo'nun organizasyonu pkk'nın katlettiği eren bülbül veya şehitlerimiz veya gazilerimiz olmayan, araya ermeni hrant dink, türkiye'de yer ismi olan uludere için terörist ağzıyla roboski eklenmiş, tam anlamıyla da adresini bulmuştur. üniversiteler ilim irfan yuvası olmalıdır. siyaset batağına düşmüş, öğrenci hakkı adı altında terörizm reklamı yapanlar, öğrenci diye isimlendirilemez. cihangir solcusu soslu edebiyatları ve mağduriyet zırıltısı bitmeyen, mor menekşe mor sümbül, jin jiyan azadi kalıntısı taşıyan ve bunları da sözüm ona farklılık ve aydınlık zanneden fakir beyinli kimselerin elinden çıktığı belli olan yazıdır. bu hareket tarzı ile iktidara laf anlatmak bir kenara dursun, malumun ilanı görünen ve milletin gerçeklerinden uzak, adına yazı bile denilemeyecek saçmalıklar silsilesidir.

birçok yazar belirtmiş ama bende söylemesem içimde kalır.

ulan haklı davanızı haksızlaştırıyorsunuz. anarşist kafalılar heryerde devlete saldıracak yer arıyor, böyle biseyde bile uçuşup kontrolü ele almışlar.

gerizekalılar girmeyin soktuğumun siyasetine. bize ne berkin elvanindan hdp genel basknaindan elin teroristinden. derdinizi anlatın, derdiniz ne? melih bulu değilmi?

malmisiniz seloyu berkini sıkıştırıyonuz araya ya. defolun gidin bu saatten sonra halktan destek beklemeyin. kendi kendinizi gayrimeşru hale düşürüp yenildiniz.

bay bay hapiness...

demokrasilerde protesto etme hakkın var elbette ama bunu sürdürmekle bir sonuç alınacağına inanmıyorum. ilgili mektup üzerinden bakmıyorum zira o mektup yeni bir şey söylemiyor.

boğaziçi üniversitesi öğrencileri zeki olması gereken çocuklar. şimdi bunları yök atsa ne olacak. o mektupta imzası olanlar gibi profesyonel değiller. bu yüzden olan samimi öğrenciye olacak.

elbette genç olmak başka bir duygu farkındayım ama umuyorum anne babası sahip çıkar da hayatları kaymaz zira orası koç bilkent sabancı haliç vs değil.

benim de arkadaşlarım oldu ve hepsi senin benim gibi işçi çocuğu memur çocuğu. öyle babasının parasıyla slogan atıp çok sıkışırsa eğitimine ingiltereye yolladık denecek çocuklar değil.

kandilden gönderilmiş gibi mektuptur akp'ye en az iki puan kazandıracaktır.

(bkz: yanlış üslup doğru sözün celladıdır)

mektubun "kısmen" katıldığım yerleri olmakla birlikte çoğu yerini kesinlikle daha sarkastik bir şekilde yazabileceğime, konuyla ilgisi olmayan yerleri de kesip atabileceğime eminim, çünkü bu mektupta amaç dışına çıkılmış pek çok yer var. her birini tek tek saymayacağım.

ancak mektupta "yürek" konusuna değinilmiş olmasını ve mektubun emile zola'nın 13 ocak 1898 tarihinde dönemin fransa cumhurbaşkanı'na açık mektup şeklinde kaleme aldığı, l’aurore gazetesi’nde yayımlanan makalesi tarzında bir yürekle kaleme alındığını söylemeden edemeyeceğim.

mektupta ısrarla üzerinde durulması gereken yer, yapılan atamanın kanuni ancak meşru olmadığını vurgulamak olmalıydı. işbu konu üzerine yoğunlaşıp; özelde boğaziçi üniversitesi olmakla birlikte genelde rektör atamasına ilişkin (demokratik seçim ve üniversite senatosunca atama) yasal düzenlemelerin yapılmasına dair bir mesaj kurgulanması gerekirdi.

(bkz: öğrenci misiniz terörist mi) sorusunu soran kişiye bu içerikte bir mektup yazarsanız; şahsın eline güçlü bir koz verirsiniz. verdiniz de..

(bkz: haklıyken haksız duruma düşmek)

sevgili pek muhterem cumhurbaşkanım

lütfen kafeleri kapatma, saat sınırını kaldır.

sevgilerimle

nikiforenko